C-“Bana o gözlerle baktığın zaman sana her şeyi vermek istiyorum.”
E-“..”
Bakışları çok yoğundu. Elena kapana kısılmış gibi hareket edemiyordu. Yoğun bakışlarından kaçınmaya çalışırken ses tonunu olabildiğince sakinleştirdi. E-“İlginiz için teşekkür ederim ama lütfen gelecekteki buluşmalarda bu kadar fazla para harcamayın.”
İkisi bir randevu için bile buluşmamıştı o yüzden Elena bu kadar savurganlık karşısında sessiz kalamadı.
Elena’nın sesindeki ciddiyete rağmen Carlisle sırıttı.
C-“Söylediklerini iade ediyorum. Gereksiz şeyler için endişe ediyorsun.”
E-“Ama-“
Elena sahnede akort edilen enstrümanların sesiyle kesintiye uğradığında savunma yapmak üzereydi. Gösteri yakında başlayacaktı. Carlisle’yi operadaki ilk seferinde rahatsız etmek istemeyen Elena konuşmaktan vazgeçti. Carlisle onun sessizliğini fark etti.
C-“Performanstan sonra konuşmaya devam edeceğiz.”
E-“...Peki.”
Sustu. Nereye bakacağını bilmiyordu bu yüzden sahneye döndü. Carlisle’nin yanında oturmasından dolayı endişeliydi ama performansı kendi yerinden sessizce izlerken locanın gerçekten ideal bir yer olduğunu fark etti.
Önlerindeki sahne parlak bir şekilde aydınlatılmış olmasına rağmen oturdukları yerden görülmeleri mümkün değildi. sandalyeler balkonun gerisindeki gölgeye gizlenmişti ve locanın kendisi aşağıdaki kalabalık için kör noktaya konumlandırılmıştı. Salonda birkaç tane daha loca vardı ama oralardan da görülmek zordu. Carlisle, Elena’nın görülmeme isteğini kadar her küçük ayrıntıya dikkat ediyordu.
Aniden carlisle’nin en son karşılaştıklarında söylediklerini hatırladı. C-Benim açımdan seni önemsediğim doğru.
O sırada söyledikleri doğru değildi. carlisle Elena için gereğinden fazla şey yapmıştı ve ona o kadar adanmıştı ki elena onun yanında otururken bile biraz rahatsız hissetti. Elena Carlisle’nin yaptığı her hareketi, aldığı her nefesi fark etti operayı kayıtsız bir ifade ile izlerken çenesini eline dayadı ve ona yandan bir bakış attı. Nedense performansa konsantre olamadı.
-*-
Perde nihayet kapandı. Carlisle operayı baştan sona kayıtsızca izledi. Elena merakla konuştu.
E-“Nasıldı?”
C-“Beklediğim kadar iyi değildi. sence?”
Aslında görmek istediği bir performanstı ama ne hakkında olduğunu hatırlamıyordu. Konsantre olamamıştı.
E-“Şey... eğlenceliydi.”
Yalan söylemişti. Carlisle duygularından habersiz bir şekilde gülümsedi.
C-“Beğendiysen, memnunum.”
Elena birden bir çocuk gibi kendini suçlu hissetti.
C-“Öyleyse ileride operaya sık sık gelelim.”
E-“...Ama beğenmediğini söyledin.”
C-“ Sen de beğendiğini söyledin.”
Tereddüt etmeden cevap vermişti ve Elena cevabı karşısında şaşkına döndü. Neden onun beğendiği şeyleri yapmaya çalışıyordu.
Carlisle ilk ayağa kalktığında Elena başka bir şey söylemek üzereydi.
C-“Görülmemek için artık çıksak iyi olur.”
Haklıydı. Bir an tereddüt etselerdi operayı izlemeyi bitiren aristokratlar binanın salonuna akın ederlerdi. Şimdilik çoğu hala koltuklarında performansı değerlendiriyorlardı. Kalabalıklaşmadan ayrılmak zorundaydılar.
E-“...Evet.”
Söyleyecek çok şeyi vardı ama burada sohbet edemezlerdi. Onu takip etmek için yerinden kalkmak üzereydi...
Sug.
Carlisle Elena’ya elini uzattı. Konuşmadan ne demek istediğini anlamıştı. Sana eşlik etmek istiyorum. Carlisle’nin bu kibar davranışını reddetmek için hiçbir sebebi yokru bu yüzden elena parmaklarını nazikçe avucuna yerleştirmeden önce bir an tereddüt etti. Her durumda Elena kim olursa olsun bir adamın uzattığı elini tutardı. Nedensiz, Basit bir nezaketti.
Ama şu an Carlisle’nin elini tutarken korkmuştu. Elena bile neden birden bire böyle hissettiğini anlayamamıştı. Oturduğu yerden kalktı tedbirli bir ifade ile Carlisle’nin elini tuttu.
C-“O halde gidelim.”
Carlisle’nin zarif rehberliğinde elena locadan çıktı ve afiş tutanların koruması altında arabaya geri döndüler. Girişte birkaç tane soylu vardı ama Carlisle ve Elena’nın yüzlerini göremiyorlardı. Gizemli konuklarla ilgili bir konuşma duyuldu. Elena burada yakalanmak istemedi bu yüzden hızlıca arabaya bindi.
E-“..Haaa.”
Arabanın içinde rahat bir nefes aldı. Elena’nın hala gergin olan ifadesine bakan Carlisle alçak bir sesle konuştu.
C-“Benimle yakalanmak konusunda çok fazla endişelenmene gerek yok. Yakalansak bile bir şeyler uydurabiliriz.”
E-“Biliyorum. Ama mümkünse... ailemin evliliğimizin aşk evliliği olduğuna inanmasını istiyorum.”
Carlisle ona merakla baktı ve elena konuyu detaylandırdı.
E-“Bunun anlaşmalı bir evlilik olduğunu öğrenirlerse... eminim endişelenecekler.”
Mirabelle’nin sevimli yüzü aklına geldi. Sonra duygusuz gibi davranan ama onu herkesten daha çok önemseyen Derek’in. Onlara aşık olduğu için evlendiğini mümkün olduğunca göstermek istedi ve seçimiyle ilgili gereksiz endişelenmelerine neden olmak istemedi.
C-“Buraya kadar geldin bu yüzden endişe etmene gerek yok. Kraliyet balosu yakında olacak.”
Carlisle garip bir şekilde onu rahatlatmaya çalışıyor gibiydi, bu yüzden ona hafifçe gülümsedi.
Elena aniden arabanın bindiklerinden beri bir yere doğru gittiğini fark etti. Carlisle’ye sorgulayan bir bakış attı.
E-“Şimdi nereye gidiyoruz?”
C-“Akşam yemeği yiyelim. Düşündüm de birlikte hiç yemek yemedik.”
Elena cevap vermek yerine başını salladı. Carlisle’nin programına karşı çıkmaya niyeti yoktu ve önceki görüşmeleri de hep kısa olmuştu. Evlenmeden önce onunla akşam yemeği yemek kötü bir fikir değildi.
Ve uzunca sohbet etmek için daha uygun bir yer olamazdı.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.