Kraliyet ailesinin efsanesi doğruysa, o zaman Paveluc da ejderha karakterine sahip olmalıydı, fakat onunla yaptığı son savaşta Paveluc’un kolunu kestikten sonra bile insan formunu koruyordu. Kraliyet ailesi gerçekten ejderha kanına sahip olsaydı, onun saklamak için bir sebepleri yoktu. Hor görerek ve küçümseyerek davranmak yerine, kesinlikle imparatordan bir tanrı gibi korkarlardı. Diğer ülkeler Ruford İmparatorluğunun gücüne meydan okumaya cesaret edemezlerdi. E-“...Neden?” Neden saklaması gerekiyor? Paveluc geçmiş yaşamında neden ejderha gibi görünmüyordu da veliaht prens görünüyor? Ya da belki... Ya da belki bir parçası ejderha değildi de bir canavardı. Veliaht prens hiçbir zaman ortaya çıkamadığı için birçok söylenti dolanıyordu. Elena olay yerine geçerken donup kaldı. Splash! Düşman şövalyelerin kılıçlarından biri veliaht prensin yan tarafını kesti. Yaradan kan fışkırdığını görünce Elena’nın aklı hızla başına geldi. E-“Veliaht prensin gerçekte ne olduğu umurumda değil. Bir canavar olsa bile, tahtın varisi olan ilk kişi o.” Bunların hiç biri planlarını değiştirmedi. Şimdi prense şaşırmaktan daha çok meraklıydı, fakat bunu düşünecek zamanı yoktu. Kraliyet ailesinin sırlarını daha sonra eşelerdi. Şu anda, prens Carlisle’yi kurtarmak onun önceliğiydi. Geçmişteki benliği suikastçılarla kolayca başa çıkabilirdi ama bu durumda bunu yapamazdı. E-“Ne yapmalıyım?” Çabucak etrafına bir göz gezdirdi ve cesetlerin kollarındaki patlayıcıları gördü. Görünüşe göre suikastçılar prensi devirmek için son çare olarak intihar etmeyi düşünmüşlerdi. Yerde yatan birçok ceset olduğu gibi etrafta dolaşan da pek çok at vardı. E-“..Tamam.” Elena hızlı ve kararlı bir şekilde hareket etti. Bazı cesetlerden birkaç küçük patlayıcıyı topladı ve yerde duran tatar yayı aldı. Normal bir yayla daha iyiydi, fakat tekrar tekrar yay çekmek çok fazla enerji gerektirecekti ve şimdiki durumuyla ne kadar ok atabileceğinden emin değildi. tatar yayının tetikleme sistemi şu an onun için daha uygun bir silahtı. Tanıdık bir silah olmasa da, Elena önceki yaşamında hiçbir hedefi kaçırmamıştı. E-“Haaa!” Elinde tatar yayı olan Elena, atının Carlile’ye doğru sürmeye başladı. Bu esnada topladığı bazı küçük patlayıcıları da attı. Gagagagagn! Yerde ölü yatan suikastçıların kollarındaki patlayıcıların üzerine düşerek daha büyük bir patlamaya sebep olan zincirleme bir reaksiyona neden oldu. Gürültü, Carlisle’ye saldıran suikastçıların dağılmasını sağladı. SUİKASTÇI-“Neler oluyor.” SUİKASTÇI-“Gidip öğreneceğim.” Dikkatle koordine olan suikastçıların tepkisi hızlıydı, ancak her yönden gelen dörtnala koşan atın ayak sesleriyle şaşkınlıklarını gizleyemediler. Patlamanın ve bunun sonucunda ortaya çıkan yangının sesinde vahşice koşan atların ayak sesleriydi bunlar. Küçük izdiham yüzünden suikastçılar kimin hangi yönden geldiğini fark edemediler. Tam o sırada yüksek sesle bir haykırış duyuldu. E-“Veliaht Prensi kurtarın.” Aynı zamanda alevlerden doğan dumanın içinden üç ok atıldı ve suikastçıların kalbine isabet etti. SUİ-“ Düşman!” SUİ-“Prensin adamları geldi.” Kalın bir duman onların görüntülerini gizlerken, at toynaklarının sesi onların etrafında gürledi. Bu kaos esnasında Elena nihayet suikastçıların arasından kaçmak için bir boşluk bulabildi. Tadadağ tadadağ
Önlerine aniden dumanlar içinde kara bir şövalye çıktı. Herkes telaş içinde başını çevirdi. Bir kişiydi, karanlıklar içinden yalnızca bir kişi geliyordu. Veliaht prensin suikaşt timi, ki bunlar yüksek eğitimli şövalyelerden kurulmuştu ve dehşete kapılmışlardı.
Şövalye baştan aşağıya siyah demir bir zırh giyiyordu ve tüm yüzünü kaplayan maske iki gözünü kan kadar kırmızı gösteriyordu. Suikastçılar, kara şövalye tarafından verilecek cezaya kendilerini hazırlamıştı, fakat bir şey garipti. Yalnız başına düşman topraklarına atlayan Elena, yalnızca çok kısa bir süre kaldı. Carlisle’nin mavi gözleri ve Elena’nın kırmızı gözleri buluştu.
E-“Ekselanları, hadi!” Acil bir haykırışla Elena elini Carlile’ye uzattı ve Carlisle, tereddüt etmeden yakaladı. Taak! Elena onu yukarı çekti, Carlisle gerginliği atlamak ve atın üzerine Elena’nın arkasına oturmak için kullandı. Her şey göz açıp kapayıncaya kadar oldu bitti. Hızlı tepki vermek için yavaş olan suikastçılar seslerini yükseltti. SUİKASTÇILAR-“Durdurun onları!” Elena kılıcını çıkardı ve yoluna çıkanları kesti. Nitekim, sayılardaki dezavantaj nedeniyle güvenli bir şekilde kaçmak zordu. Düşmanla oturup müzakere edebileceği bir durum değildi. carlisle, Elena’nın arkasında kısık bir sesle konuştu. C-“Bana dizginleri ver.” Yanındaki büyük yara düşünüldüğünde hala bilincinin yerinde olması bir mucizeydi. Gömleği kanla o kadar ıslanmıştı ki Elena yarasının nerede olduğunu bile söyleyemezdi. Yine de bu durumdan fazlan bir el çok faydalı olacaktı. E-“Buyurun.” Hızlıca dedi ve dizginleri uzattı. Atın kontrolunu Carlisle’ye bırakan Elena, bir an önce suikastçılardan kurtulmaya odaklandı. Onlar yolda kaçarken, arkadan yağmur gibi oklar yağdı. Elena çabucak kılıcıyla kesti, sonra tatar yayını tekrar çıkardı. Kendini ters çevirdi, böylece geriye dönmüş oldu, sonra takip eden düşmanlara ok atmaya başladı. Tang tang! Düşman teker teker düştü. Kafa vuruşu yapmak istedi ancak ıskalamayacağından emin olmak için göğüslerinin ortasını hedef aldı. Düşman sonunda uzaklaşmaya başladı. FWP! Suikastçılar tarafından fırlatılan birkaç oktan biri, Carlisle’nin sırtına dik bir şekilde saplandı. C-“Agh!” Aniden haykırdı ve ağzından kan döküldü. Elena dehşet içinde ona baktı, fakat Carlisle sağlam bir sesle devam etti. C-“Dayanabilirim. Durmaya gerek yok.” E-“Fakat-“ C-“Yakında ölecekmişim gibi bana bakma.” Elena dudağını ısırdı, “Bugün öleceksin!” diye bağırmak istedi. Ama onunla tartışmanın zamanı değildi. o anda en önemli şey veliaht prens Carlisle’nin güvenliği idi. İster orada hemen ölsün isterse aşırı kanama sonucu ölsün sonuç aynı olurdu, planları hiçbir şey ifade etmeyecekti. sırtındaki oka rağmen dizginlere sıkıca asılan Carlisle’ye baktı.
E-“ o zaman benimle kal böylece endişelenmeme gerek kalmaz.”
Carlisle, ona sorgulayan bir bakış attı, ama şimdi birbirleriyle konuşmanın sırası değildi. elena tekrar tatar yayını çıkardı ve suikastçılara yöneltti.
-** yorumlar için çok teşekkür ederim. sizin için daha hızlı çevirmeye çalışıyorum. keyifli okumalar.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.