The Evil Empress Adores Me - Türkçe Çevrimiçi Oku

"Hmm, çok iyi…”
Aldığım zevkle nefesimi tuttum.
Oh, baş döndürücü tatlılık! Kendimden geçmiş gibiyim!
Evet, insanlar tatlı yiyecekleri sevmek için tasarlanmışlardır!
Sütlü çayın tadıyla mest olurken, İmparatoriçe bana kurabiyelerden birini verdi.
"Hadi, biraz kurabiye de al.”
"Tamam!”
Kurabiyelere bakarken tereddüt ettim.
Büyük çikolata parçacıklı, yumuşak, tereyağlı bir kurabiye idi.
"Ah, bu kurabiye....”
"Hatırlıyor musun?”
İmparatoriçe, cevabımı beklerken gözlerini kırptı.
Başını salladım.
Nasıl bu kurabiyeyi unutabilirim ki?
Bu İmparatoriçe'nin bana verdiği ilk kurabiyeydi.
Eski anıların arasına daldım.
Rose hala kız kardeşim iken bana her çeşit atıştırmalık getirirdi.
“Yemeğini ye!”
O zamanlar, ilk kez yediğim kurabiyenin tatlı tadı nedeniyle gözlerimin kocaman açıldığını hatırlıyorum.
O gün bana birkaç kurabiye verdi. O kadar mutlu olmuştum ki kurabiyeleri birkaç gün saklamıştım.
"Majestelerinin bana verdiği ilk kurabiyeyle aynı kurabiye, değil mi?”
“Evet, bu doğru Charlize. Hala hatırlamana şaşırdım.”
İmparatoriçe'nin yüzü duygularla doluydu.
Kurabiyeleri iki elimle sıktım.
"Ham." kurabiyeden büyük bir ısırık aldım.
"Lezzetli mi, Charlize?”
"Epet, şok levjetli.” (Evet, çok lezzetli.)
Ağzım kurabiyelerle doluydu, bu yüzden sözlerim anlaşılmıyordu.
Kurabiyeleri yuttum ve cevap verdim.
“Bu kurabiye buradaki en güzel şey.”
“Gerçekten mi?”
“Evet. Aman Tanrım.”
Bir sebepten dolayı kalbim uyuşmuş hissettim, bu yüzden sebepsiz yere kurabiyeden bir ısırık daha aldım.
Yum.
Tatlı şeyler çok iyiydi.
Bu kurabiye beni kendimden geçmişim gibi hissettiriyor.
Bütün kurabiyeleri yedim. İmparatoriçe'nin bakışları bana yönelmişti. Gözleri yanaklarıma dikilmişti.
Sessizliğini bozdu, elini göğsüne yaslarken sordu.
"Charlize....”
"Evet?”
"Yanağına bir kez dokunabilir miyim?”
Durakladım, kurabiyelerin son parçasını yutamamıştım henüz.
'Yanağıma mı dokunmak istiyorsun?’
Bu bana hatırlattı, geçen gün hizmetçi Webber de bunu talep etmedi mi?
Sanırım saraydaki herkes yanaklarımı seviyor.
"Sadece bir kez dokunacağım. Tamam mı?”
İmparatoriçe yalvardı, bana bakan parıldayan gözler bile coşkuyla doluydu. İstediğini yapmasına izi vererek pes ettim.
Dokunduğu için yanaklarım yıpranmaz.
"Charlize'm, nasıl bu kadar sevimli olabiliyorsun?”
Yanağıma dokunan İmparatoriçe, sevinçle bakıyordu.
Bana kendinden geçmiş gözlerle sordu.
"Kurabiyeler hakkında, hizmetçiden mutfakta biraz daha yapmasını isteyebilirim. Böylece istediğin zaman yiyebilirsin.”
"Vay, ne? Gerçekten mi!”
Onun teklifini duyduğumda, gözlerim genişledi.
İmparatoriçe Tanrı tarafından gönderilen bir melek mi?’
'Yakından bakarsam sırtındaki gizli kanatlarını görebilir miyim?’
Uzun zamandır Dorando'dan bahsediyordum.
"Bu arada, Charlize”
Yarı boş çay fincanını indirdikten sonra, İmparatoriçe bana ciddi gözlerle baktı.
Huh?
Kafam merakla eğdim.
"Hizmetçilik, eğer istemiyorsan bunu yapmak zorunda değilsin.”
'Neden aniden bunu söyledi?’ Karışıklıkla kafamı eğdim.
(*Eğe eğe boynun kopacak Lize ...)
İmparatoriçe cevap vermeden önce uzun bir nefes aldı. "Senden çok daha büyük bir arabayı ittiğini gördüm ve bu kadar çok çalıştığını görmek kalbimi incitti.”
"Huh?”
…..
“Sadece seni korumam altında tutmak istedim, asla seni şımartmak istemedim.”
Zavallı bir efendi olduğunu düşünüyormuş gibi pişmanlık dolu bakışlar vardı yüzünde
Böyle bir düşüncenin aklından geçmesi beni hayrete düşürdü.
'Benimle ilgilendiği için minnettarım ama iyiyim.’
“Bu sarayda kimse benden daha rahat değil.”
En önemlisi, şu anda yaşam tarzımdan çok memnun kaldım.
Kimse beni rahatsız etmedi, yemek ve yatma zamanımdan memnun kaldım ve tüm Hizmetçiler nazikti.
'Özellikle de şimdi, İmparatoriçe'nin gözetiminde olmak.’
Güç sahibi olmak gerçekten çok iyiydi!
Ama İmparatoriçe hala pişmanlık duyuyordu.
“Hala gençsin, bu yüzden sorun değil. Eminim diğer Hizmetçiler bunu anlayacaktır. Biraz büyüdükten sonra çalışmaya devam debilirsin.”
“Hayır, Majesteleri.”
Kafamı salladım.
Majesteleri itirazıma karşı kaşlarını çattı.
Sözlerimi sağlam bir tonda bitirdim, “Sadece İmparatoriçe'nin bana değer verdiği şeyi yapıyorum.”
Ciddiydim, samimiydim.
Onun iyiliğinden dolayı farklı bir muamele görmek istemedim.
Diğer hizmetçilerle iyi geçiniyordum ve bu ayrıcalık nedeniyle uyumsuzluk hissettim.
Bu arada omzumu dikleştirdim.
Uyumsuzluk duygusundan dolayı beni rahatsız eden bir sorun vardı.
“Majesteleri.”
Seslenmemle İmparatoriçe baktı.
İmparatoriçe'yi çağırmıştım ama nasıl konuyu açacağımı bilmiyordum.
Sebepsiz yere parmaklarımla oynadım, bu yüzden derin bir nefes aldım ve ağzımı açtım.
“Şey, beni resmi bir hizmetçi mi yaptın?”
“Evet, yaptım. Neden?”
"….sorun olmaz mı?”
Sorumu duyduğunda, İmparatoriçe gözlerini düşünceli bir şekilde oynattı.
"Neden böyle düşünüyorsun?”
"İmparatoriçe'nin bana olan sevgisinden çok mutluyum, ama....”
İmparatoriçe'ye baktım.
"Neden olduğum sorun hakkında biraz endişeliyim.”
"Sorun mu? Sen neden bahsediyorsun?”
İmparatoriçe'nin ifadesi karardı.
Endişeyle yutkundum.
"Dürüst olmak gerekirse, bir başkası bu iyiliğiniz için benden nefret ederse diye biraz endişeliyim..”
Saraya ilk girdiğimde, hala bana dırdır eden hizmetçilerin seslerini duyabiliyordum.
"İmparatoriçe, ne kadar sevimli olursan ol, bu yaptığı çok fazla değil mi?”
"Saraya gelir gelmez resmi bir hizmetçiye terfi ettin, değil mi?”
"Ya bizi ve diğer hizmetçileri eşleştirmeye çalışırlarsa?”‘
... tabii ki, Hizmetçiler çoktan gitmişti, ama kelimeler hafızama kazındı.
Bana karşı düşmanlıkları ve alayları karşısındaki çaresizliğimde...
“Çok hızlı bir şekilde terfi edersem, birçok sorun olacak…”
"Charlize," İmparatoriçe beni kararlı bir tonda durdurdu.
Sesine şaşırdım, hemen başımı kaldırdım.
Bana bakan koyu yeşil gözler hala oradaydı.
“Neden ‘çok hızlı ' terfi aldığınızı düşünüyorsun?”
"Efendim? Şey bu…”
"Bir deneme hizmetçisinin resmi bir hizmetçiye terfi ettiği kuralları biliyorum.”
İmparatoriçe, biraz öncekinden farklı olarak hüzünle dolmuş gibiydi.
Ah, senin neyin var?
“Yeterli beceriye sahip olan Hizmetçiler, bir yıldan fazla bir eğitim süresi sonrası seçilir.”
İmparatoriçe'nin dedikleri doğruydu.
“Bundan sonra, seçilmiş eğitim hizmetçileri üstlerinin izni ile terfi edilir. Haksız mıyım?” diye devam etti.
"Evet, haklısın.”
Sersemce başımı salladım.
İmparatoriçe uzun bir nefes ile devam etti. "Her şeyden önce, doğduğunuzdan beri eğitim hizmetçisisin, bu yüzden deneme süresinin gerekliliklerini zaten karşıladın.”
Ne oldu öyle?
İmparatoriçe'ye boş boş baktım.
"Ve bir hizmetçi olarak yeteneğin zaten araştırıldı.”
Ne?
Gözlerim ardına kadar açtım.
Ne zaman ve nasıl araştırdın?
Nasıl oldu da şimdiye kadar hiçbir şey bilmiyordum?!
"Eğitim Merkezi Başkanına iş ahlakın ve becerilerin hakkında sordum. Çok iyi olduğunu söyledi.” İmparatoriçe kanepeye yaslanırken konuştu.
"Bu yüzden seni terfi ettirdim. Ben de seni İmparatorluk Sarayı'nda çalışırken izliyordum.”
"Majesteleri İmparatoriçe.”
"Hayden ve Kıdemli Hizmetçi Webber. Onlara göre, işinde çok iyisin.”
İmparatoriçe hafifçe omuz silkti.
"Yeni Hizmetçiler bile aynı şeyi düşünüyor.”
Bu yorumla birlikte, bir şekilde burnumun ucunun sızladığını hissettim.
Yani herkes çabalarımın farkındaydı.
Etrafta dolaşan tek kişinin ben olduğumu sanıyordum.
Sonra, İmparatoriçe sakin bir sesle söyledi.
"Başından beri tam zamanlı, resmi bir hizmetçi olacak kadar yetenekliydin. Bu yüzden seni terfi ettirdim.”

“….
"Ama neden bu kadar depresifsin, sadece başkalarının dediklerini düşünüyorsun?”
İmparatoriçe sözlerinde haklıydı ve onun açıklamasında kayboldum, sadece cevap olarak dudaklarımı ısırdım.
İmparatoriçe kaşını kaldırdı.
"Aslında, bunun için endişelenmeni sevmiyorum.”
“Evet, biliyorum.......”
"Charlize, hala gençsin. Bir çocuğun sadece günlük bir hayata odaklanması yeterlidir.”
İmparatoriçe uzanırken iç çekti ve beni nazikçe okşadı.
*********

Bulduğum boş bir anda atayım dedim :D Çok zamanım yok ama bu bölümü merak etmiştim. Umarım Rose ve prensin Lize için kavga ettikleri bölümleri çabucak görürüz. Tabi Rose kıskançlıktan veliaht prensi de zehirlemezse :D

İyi okumalar :)

DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;