1. Kat, Bekleme Odası (2. Kısım)


Çevremde sayısız silah vardı.
Tipik başlangıç sınıfı silahları gibi görünüyorlardı.
Birçoğunda aksesuar bile yoktu ve sade görünüyorlardı.
Hiç şüphe yok ki sadece pratiklik için yapılmışlardı.
Hangisini seçmeliyim?

İlk olarak, istatistiklerimi düşünelim.
Boy: 177cm. Ağırlık: 71kg.

Eskiden sıska bir fiziğe sahiptim ama evde kesinlikle hiçbir şey yapmadan kalırken biraz kilo aldım.
Kas gücümün eksikliği nedeniyle ağır silahları sallamak zor olurdu.
Fitness konusunda oldukça kendime güvenirdim.
Genel olarak sporda yetenekliydim, bu muhtemelen el-göz koordinasyonumun iyi olması gerçeğine bağlıydı.
Ancak yine de en çok video oyunları oynama konusunda iyiydim.
Asla uzun süre dövüş sanatları yapmadım.
Gençken sadece kısa bir süre devam etmesine rağmen bir Wushu dojo'ya gitmiştim.
Ortaokuldayken biraz Kendo'yu denemiştim.
Wushu, Kendo ya da genel olarak dövüş sanatlarına güvenmesem daha iyi olurdu.

Mevcut tüm silahlardan asa gözüme çarptı.
Sopa gibi kullanılan kürek benzeri bir asa değildi, Gandalf'ın bile muhtemelen kendi etrafında taşıyacağı büyülü bir asaydı.
Gerçekten büyülü bir asa mıydı bilmiyordum ama kesinlikle öyle gözüküyordu.
Bunu seçersem büyücü mü yoksa rahip mi olurum?
Asadan tamamen bağımsız beceriler öğrenmek zorunda kalabilirim.

Tahmin ettiğim gibi yakın dövüş silahları daha iyi olurdu.
Menzilli bir silaha sahip olmak, savaşta güvenli bir mesafede kalmak açısından kesinlikle büyük bir avantaj kazandırıyordu. Ancak bu, sadece beni koruyan biri olduğunda geçerli olurdu.

Dahası, bu alanda tanıştığım insanlar hakkında düşünecek olursam yakın dövüş silahı seçme kararı daha da çekici.

Bir bıçağı birinin yüzüne saplamak, bir asayı yüzüne yapıştırmaktan kesinlikle farklı bir baskı tipine sahiptir.

Taş odadaki insanlarla iyi şartlarda kalabilmek akıllıca olurdu ama aramızda işlerin kötüleşebileceği zamanı da hesaba katmak zorundaydım.

Yay ve asa hariç diğer menzilli silahlar dikkate bile alınmamalıdır.

Aynı sebeplerden sopa gibi künt silahlardan da uzak durmalıyım.

Kılıç gibi keskin ve göz korkutucu değiller.

Genel olarak çok ağırlar.

Her şeyi göz önünde bulundurduktan sonra benim için uygun olan silahlar mızrak, kılıç veya baltalardı.

Balta dışındaki silahların birçok çeşidi vardı.

Çok ağır olmayan birkaç balta olmasına rağmen onları sevemedim.

Geriye sadece kılıç ve mızrak kaldı.

Normalde insanlar mızrağın erişim avantajına sahip olduğunu ve etkili bir şekilde daha kolay kullanılabileceğini düşünürlerdi. Ama gerçekte durum böyle değildi.

Mızrak, yeni başlayanların kolayca kullanamayacağı gelişmiş bir silahtı.

Temel olarak mızrak ancak mızrağı tutan kişi mesafesini koruyorsa kılıçtan daha güçlü olurdu.

Başka bir deyişle, bu mesafe düşman tarafından kapatılsaydı mızrağın etkin bir şekilde kullanılması zor olurdu.

Belki de yanımda başka mızrak kullanan müttefiklerim olsaydı, etkili bir saldırı oluşturmak güzel olabilirdi.

Ne tür düşmanlarla karşılaşabileceğimi bilmiyorum. Hayır, aslında herhangi bir düşmanla karşılaşıp karşılaşmayacağımı bile bilmiyorum ama daha güçlü, daha hızlı ve daha kusursuz bir düşman olsaydı bir mızrak kullanmak problem olurdu.

Ben de sadece acemiyim ve sıradan bir insanım.

Aslında dürüst olmak gerekirse bir kılıç kullanmak yeni başlayan birisi için gerçekten çok zordu ama kendi düşüncelerimden şüphe etmeye devam edersem sonsuza dek başka hipotezler kuracağım.

Kendi kararıma güvendim ve bana uygun bir kılıç aramaya başladım.

Bir uzun kılıç kaldırdım, beklediğimden çok daha ağırdı.

Tüm gücümle salladım ve vücudum onun ağırlığından dolayı sallanıyormuş gibi hissettim.

Bu deneyimden dolayı tüm iki elle kullanılan kılıçları göz ardı etmeye karar verdim.

Sonunda iyi büyüklükte tek elle kullanılan bir kılıç bulduğumda onun yanında set şeklinde verilen bir kalkan da buldum.

Ah, kılıç ve kalkan kombosu.

Yirmiden fazla set vardı ama hepsinin ortak bir noktası bulunuyordu.

Kılıçlar ve kalkanlar, kendi başlarına mevcut olan kılıç ve kalkanlara kıyasla kötü durumdaydı. Setlerdeki kalkanlar çok daha inceydi ve bazıları paslanmıştı. Kılıçlar da daha kısa ya da daha inceydi.

Dahası, bazıları paslanmış ve hatta yontulmuştu.

Kılıcı bırakmalı ve onun yerine bir kalkan mı seçmeliyim?

Başlangıçtan itibaren tank olmak da bir seçenek olabilir.

Bir an düşündüm ama kısa süre sonra bu düşünceyi göz ardı ettim.

Ne olursa olsun bir silahımın olması çok önemliydi.

Taş odadaki insanlarla kalabileceğimden emin değildim.

Sonsuza kadar onlarla kalabileceksem bile şimdilik onlara güvenemezdim.

Saatlerce aradıktan sonra sonunda silahlarıma karar verdim.

Kolumun etrafına sarılabilen yuvarlak bir kalkan ve kabaca 40 cm uzunluğunda tek elle kullanılan bir kılıç.

Kılıç, antik Roma döneminde gladyatörler tarafından kullanılan kılıçlara oldukça benzer görünüyordu.

Kalkan tahtadan yapılmış ve yüzeyi deri ile kaplanmıştı. Kolumun etrafına sarılmasına izin veren bir sapı ve deri kemeri olmasını sevdim.

Setlerde bulunan diğer kılıçlar gibi seçtiğim kılıçta da birden fazla çentik vardı. Kaygısız bir şekilde kısa ve sağlam olan bu kılıcı seçtim, böylece kolayca kırılmazdı.

[Kirli Kalkan]
Savunma: 4
Açıklama: Saptan ayrı olarak bir deri kemer takılıdır. Kemer, kalkandan daha değerlidir. İkinci el.

[Atılan eğitim kılıcı]
Saldırı: 3
Açıklama: Bir zamanlar bir çocuk tarafından kullanılan bir eğitim kılıcı. İkinci el.

Bu açıklamalar kesinlikle anlamsızdı. Neden bana eşyaların ikinci el olduğunu açıklamak zorundaydılar ki? Buradaki tüm silahların bu tür temel açıklamaları vardı. Bu eşyaların durumu gerçekten kötüydü, belki de bu, set seçmenin cezasıydı. 

[Bunu seçecek misin?]
Bir mesaj belirdi.

"Evet."

Bir an sonra taş odaya geri döndüm.

"Tekrar hoşgeldin. Silahını mı seçtin?”

Ayıya benzeyen adam, döner dönmez anında sordu.

"Evet."

“Görüyorum ki bir kılıç ve kalkan seti seçmişsin. İyi seçim"
"Ne?!"

Gangster uzaktan bağırdı

“Nasıl iki şey getirdin? Nesin sen?!"
“Bu kılıç ve kalkan bir set halinde geldi. Bir araya gelseler de mevcut olan kılıç ve kalkanlara kıyasla kaliteden yoksunlar.”

Gangster açıklamamı kabul edemedi ve saatlerce şikayet etti.

Ayı adam onunla yüzleşti ve gangstere kendisinin de set silahları gördüğünü söyledi, bu da onun zar zor sakinleşmesine izin verdi.

Ayı adam bana envanteri, stat çubuklarını ve Topluluk özelliğinin nasıl kullanıldığını öğretti.

"Envanter."

Bunu sessizce mırıldandığım an envanterim gözlerimin önünde göründü.

Envanterin içinde kurutulmuş gıdalar ve su vardı. Daha sonra bunlardan ne kadar olduğunu kontrol etmeliyim.

Kılıcımı ve kalkanımı silahsızlandırıp envanterde saklamak hakkında düşününce elimde tuttuğum silahlar yavaşça kayboldu ve envanterimde göründü.

Şimdi kendimi yeniden silahlandırmayı düşündüm, silahlar yeniden ellerimde belirdi.

Şimdi bu, gerçekten bir oyun gibi hissettirdi.

“Durum”. (Statlar)
Lee Ho Jae (İnsan)
Güç: 8
Beceri: 13
Dayanıklılık: 10
Zeka: 21

Durum çubuğu o kadar temiz ve düzenliydi ki ne kadar önemli bir şey olduğunu anlayabiliyordum.

Elbette bundan daha fazlası olmalıydı.

Bir hikâyedeki ana karakter gibi bazı özel güçler ya da öyle bir şey bekliyordum ama insan kelimesinin tam tanımı gibiydim.

Zekam diğerlerine kıyasla oldukça yüksek olabilir. Asanın çekici gelmiş olmasına şaşmamalı.

"Envanter ve durum çubuklarının anlaşılması oldukça kolay. Ancak bu Topluluk özelliği nedir?"
“Hmm, bu bir sosyal medya ağı gibi. Bunu farklı sohbet odalarındaki farklı kişilerle sohbet etmek için kullanabilirsin. Bunun dışında başka bir özelliği olduğunu düşünmüyorum.”
“Diğer sohbet odaları mı?”

Bu topluluk özelliğini o kadar merak ettim ki daha fazla bekleyemeden açmak zorunda kaldım.

[Zorluk: Kolay, Duyuru Panosu(33/61)]
[Zorluk: Normal, Duyuru Panosu(7/24)]
[Zorluk: Zor, Duyuru Panosu(11/16)]
[Zorluk: Cehennem, Duyuru Panosu(1/4)]

“Zorluklara ayrılmış.”

“Evet, ve Cehennem zorluğunu seçen sadece biz dördümüzüz. Böyle olduğundan güçlerimizi birleştirip birlikte çalışmamız gerekmez mi?”
"Doğru."
“Son olarak, saat. Zamanı görmek istemeyi düşünürsen otomatik olarak görüşünde görünecektir. ”
Tıpkı söylediği gibi, zamanı görmek istemeyi düşündüm.

[1. Tur, 0. Gün, 13:13]

[Eğitim'e kalan süre: 70 Saat 43 dakika]

"Buraya gel, kendimizi birbirimize tanıtmalı ve birbirimizle kaynaşmalıyız."

-------Çevirmen Notu-------

Herhangi bir hatamı söylemek, öneri ve şikayetlerde bulunmak için discord kanalımıza gelebilirsiniz.
https://discord.gg/9GhxJCn