"Eğer yaşamak istiyorsan o kafanı biraz daha kullansan iyi olur. Çünkü bir dahaki sefere bu sözlerle gevezelik etmeden önce boynunu keseceğim. "
Claude sonra konuşmayı bitirdi. Hiçbir şey bilmiyordum ama zehir yüzünden böyle olmadığımı öğrendim ve o adam beni iyileştiremediği için götürüldü.
Claude bana doğru geldiğinde yüzünü tamamen görebildim.
"E-Euk. Baba, acı....Wahh...."
Claude hoşnutsuz bir yüz ile bana baktı.
Hey. Yine de etkilendim. Geçen sefer göle düştüğüm zamandaki gibi sadece izleyeceğini sanmıştım ama beni kurtarmak için uğraşıyorsun. Burası Claude'un odası galiba.
Ağlayan beni izleyen Claude sonunda, bir elini havaya kaldırıp konuştu.
"Gürültücüsün. Uyu"
Hey, seni p*ç! Kızın ölümüne hasta iken söyleyeceğin sözler bunlar mı?! Biraz önce söylediklerimi geri alıyorum! Şu an şaka falan mı yapıyorsun? Acı ile uyandım ve sen nasıl benim geri uyumamı beklersin!
Ama Claude'un elinin yüzüme dokunması ile, yıldırım hızı ile bilincimi kaybettim.
W-way. Bu durumda uyuyabileceğime inanamıyorum... Benim gibi.... akıl...lı....kız....Zzzzzzz.
Soğuk bir elin yüzümdeki ıslak yaşlara dokunduğunu hissettim.
Ve rüyalarımdaki peri abla ile görüştüm.
İki yıl önce rüyalarımda gördüğüm abla, hiç değişmemişti ve hala çok güzeldi.
Ondan sonra birkaç kez daha rüyalarımda gördüm ve aynı karakterle ilgili birkaç kez rüya görmenin mümkün olmasına şaşırdım.
Ve peri abla her zaman son kez yaptığı gibi ortaya çıktı.
Bir kez yeşil çimlerle dolu bir yerde bir doğa perisi olarak, ve başka zaman bir ay ışığı altında dans eden bir ay perisi oldu, ve bir kez de gölde çocukça oyun oynayan bir su perisiydi.
Bu sadece peri. Her neyse, yedi ve ya sekiz tane versiyonu vardı ama abla ortaya çıktıktan kısa bir süre sonra kaybolmaya devam edecek.
Onunla konuşmaya ve ya oynamaya çalıştım ama aynı bir film gibi ona dokunamadım ve ya onunla konuşamadım.
Romanda betimlenen Athanasia'nın annesine benziyordu. Bu yüzden Diana'nın bu peri ablaya benzediğini hayal ediyordum.
Bugün gözü yaşlı bir peri abla vardı.
Bu çok nadir bir şey! Bunu sadece bugün gördüm. Ama beni en çok etkileyen şey enerjik ve iyimser olan ablanın üzgün ve ağlıyor olmasıydı.
Bugün ölecekmiş gibi hissettiğim için mi bu ağlama sahnesini görüyorum? Ühü. Abla, bugün neredeyse ölüyordum. Hayır, her an ölebilirim. Süt içerken kan kustum. Ve çok acıyordu. Wahh.
Bana geri cevap veya tepki vermeceğini bilmeme rağmen konuştum.
Sadece havaya dikkatle bakıyordu.
Hayallerimde her zaman ablayı gördüğümde bir başkasının gözünden bakıyordum. Şimdi de, ben de onu gören farklı bir insandım.
Peri abla ay ışığının çarptığı pencerenin yanında oturuyordu. Bir süre sonra, gözlerinden bir gözyaşı düştü.
Hah, şu an kendimi çok üzgün hissediyorum güzel abla ağlıyor.
Onu teselli etmek istedim ama tabii ki yapamadım. Rüyalarımda onu gören 'ben' odayı sessizce terk ediyorum. Rüyam geçen sefer de tam burada da durmuştu.
Ne? Ama bu gün farklı.
Kapının kenarında olan 'ben' bir anda durdum. Bir an için orada sessizce kaldım ve o ablaya döndüm.
Bu kez o kişi sessizce yürümedi ama ayak adım sesleri ile abla döndü ve şaşırdı.
Kulaklarımı bir ses doldurdu, onlarda onun kadar şaşırdılar.
-Kaybettim.
Tanıdık sese dikkatimi verdim.
-Sanki senin tarafından oynatılmışım gibi hissediyorum. Ama istersen yalvaracağım da.
Bu kişinin ani ortaya çıkışından şaşkın olan abla, gözyaşlarını silmek için zamana sahip olmadığı anda kelimelerini fısıldadı.
-Bunu....Bunu nasıl söylersin.
-Eğer söylemezsem, beni bırakacaksın.
Adam bir süre sessiz kaldı sonra da konuştu.
-Evet, biliyorum. Bunun diğer işe yaramaz duygulardan bir farkı yok. Dikkatli olmama rağmen bu duygular tarafından kontrol edildiğim için kendime inanamıyorum.
-Majesteleri.
-Dürüst olmak gerekirse şu an seni parçalara ayırmak istiyorum. (Yuna: Claude ne yapıyorsun ya güzelim romantik sahnenin içine ettin.)
-.......
-Öyle olsa bile.
'Benim' ablaya olan sözlerim ve titreyen bir bakışla 'bana' bakan abla da dahil her şey kaybolmaya başladı.
-Öyle bile olsa sana yalvarmak istiyorum. Benden ayrılmaman için yalvarmak.
-Bu yüzden beni seç. Başka hiçbir şeyi düşünme. Bencil ol ve kendine fayda sağlayacak bir karar ver.
Önümdeki sahne, o zamandan beri gördüğüm diğer sahnelerden daha netti. Hangi ruh hali ve duyguların gösterildiğini bilebiliyordum.
-Korumak için hayatını feda edeceğin o çocuğu değil.
Sonra peri abla gülümsedi. Yanaklarında olan ellerim hala gözyaşları yüzünden ıslaktı.
Yüzüne bakarak söyleyebilirdim ki ölmekten pişmanlığı olmadığı için çok mutluydu ama ayrıca ölmek istediği için çökmüş gibiydi.
Görüşüm bulanıklaşmaya başladı. Sanki boğulduğum suda yüzmeye başlamışım gibi hissettim. Bu hissi biliyorum. Görünüşe göre rüyam burada bitiyor.
Düşündüğüm gibi rüyam bittikten kısa bir süre sonra uyandım.
"Sonunda uyandın. Uyuyan güzel falan değilsin biliyorsun değil mi."
Neden gördüğüm ilk şey bu siyah aptal.
Sessizce gözlerimi yeniden kapattım.
Görünüşe göre yanlış yerdeyim. Çıkış! Çıkış istiyorum!
"Uyuyor numarası mı yapıyorsun şimdi? Uyanman için diğer ülkelerden prens mi getirmeliyim? Nerenin prensini istersin? Atlanta? Hyuhail? Psykansia?"
Ah, cidden! Uyanmam için niye zaman vermiyorsun? Biraz önce gerçekten çok önemli bir rüya gördüm! Bu yüzden şu an gerçekten çok ciddiyim! Bırak beni, wahh!
Gördüğüm ilk kişinin önceden Blackie'yi yemeye çalışan büyücü olduğunu görünce sinirlendim. Kan kustuğum ve hasta olduğum için zaten yeterince hassasım....
Ne?
Ama sonra vücudumdaki farklılığı farkettim.
Ne, acıtmıyor. Uyumadan önce ağladığım acı!
"Bana borçlusun. Hayatını kurtardım."
Sözleriyle gözlerimi açtım.
"Sen-, yani abi beni mi iyileştirdi?"
Onun ne kadar korkutucu olduğuna dair anılarım hala yerinde bu yüzden onu tanımıyormuş gibi davranıp kendimi koruyacağım. Kyaa.
"Evet. Eğer ben olmasaydım kalbin patladığı için ölmüş olurdun."
Ne kadar da korkunç bir anlatış... Ama Felix ve Claude nereye gitti? Beni bu p*çle yalnız bırakıp nereye gittiniz?
Şimdi anladım ki rahatlamışım ve biraz önce giydiğim kanlı kıyafetler yerine pijamalıyım. Lily mi geldi?
Bekle benim hasta olduğumu nasıl öğrendi?
"Hasta olduğumu nasıl öğrendin?"
Sonra korktum. Yoksa beni iyileştirmek için değil de başka bir şey için geldiyse. Mesela yine Blackie için?!
"Blackie'miz olmaz!"
Yatakta ayağa kalktım. Sonra ise bu siyah aptal gülümsedi.
"Heh, gerçekten insanlara güvenmiyorsun. Sana onu yemeyeceğimi söyledim."
Sana neden güvenmeyeyim ki? Şüphelerimi durduramıyorum. Ayağını diğerinin üzerine koydu. Yatakta oturan benim yanımdaki sandalyede oturuyordu. Şimdi görüyorum da neden bu p*ç bencilce davranıyor ve benim yanımda oturuyor?
"Her ne kadar lezzetli gözükse de, onu yemeyeceğim çünkü sen ve ben birbirimize söz verdik. Ve bana minnettar olman lazım."
Ona gerçekten güvenebilir miyim? Tabii ki ona güvensem de güvenmesem de bir farklılık olmayacak.
Ve ağzından çıkan sonraki sözler ile şaştım kaldım.
"Babanı Blackie'yi öldürecekken durdurdum."
"Ne?"
Ne biçim bir şaka bu? Claude neden Blackie'yi öldürmeye çalışsın ki? Bu kardeş kolayca cevap verecekmiş gibi durmuyor. Bir sonraki sözünü dinlemek zorunda kaldım.
"Gerçekten zor zaman geçirdim. Onu yeme arzumu durdurmaya çalışırken."
Ack. Yani Blackie'yi öldürmek isteyen Claude değildi, sendin.
"Hah, bak kim gelmiş. Süre bitti. "
Yüzünü kapıya çevirdi. Kapıya bakan gözlerini takip ettim.
O anda, kapı açıldı.
"Prenses!"
Odaya girenler Felix ve Claude'du.
Odaya ilk giren Claude kocaman gözleriyle oturan beni görünce yürümeyi bıraktı. Felix ise rahatlamış gibi görünüyordu.
Yataktan hemen kalktım ve Claude'a koştum.
"Babaaaa!"
Neden beni bu p*ç ile yalnız bıraktın?! He, yaptı! Bana söylediği gibi Blackie'yi yiyeceh, bana söylediği gibi beni öldüreceh, dediği gibi, dediği gibi! Ama sen ve Felix beni onunla aynı odada yalnız bıraktınız! Wahhhh!
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.