Odağı, elindeki açılmış zarfa yönelince kedi kucağından atlayıp odanın diğer köşesine gitti. Ethan’a duyduğu şaşkınlık ve öfkeyle hizmetçiye gitmesini söyledikten sonra zarfı tamamen yırtarak , mektubu okumaya başladı.
Rhoslyn okurken fark ettiği ilk şey mektubun yakın tarihte yazılmadığıydı. Mektup başkente gitmeden önce buraya varacağı varsayılarak yazılmıştı.
İçerikte , Martine’nin baloya katılacağı, dükalıktaki son durumlar ve Bryan’ın katılamama sebebi yer alıyordu. Mektup, orayı ziyaret etmesini dileyen bir cümleyle son buluyordu. Rhoslyn kaşları çatık bir şekilde elindeki mektubu masaya bıraktı. Kahyanın bunu kasıtlı yapmayacağını düşündüğü için bir karışıklık olduğunu varsayıp , ayağa kalktı.
Son zamanlarda Ethan’la ilişkilerinde herhangi bir değişiklik yoktu. Ara sıra akşam yemeği yemek dışında birlikte vakit geçirmiyorlardı. Buna rağmen bu yaptığı hareket onun yapabileceği bir şey değildi. Yazı masasına doğru yürüdü. Çekmeceden mektuplar için her zaman kullandığı kağıtlardan birini çıkartıp , yazmaya başladı.
Kısaca ; mektubun eline geç ulaştığı ve kendisine cevap vermesi bu yüzden beklenenden daha uzun sürdüğünü belirten birkaç cümle yazıp, daveti için teşekkür ederek yazısını sonlandırdı.
*.·:·.✧.·:·.*
Sessiz ve loş olan odada duran adam önündeki belgelere bakıp iç geçirdi. Kısa sürede bu kadar fazla işin birikmiş olmasına içten içe şaşırıyordu. İşleri yetiştirememe durumuna karşı ara ara yaptığı gibi akşam yemeğini atlamak zorunda kaldı. Aslında özellikle bu akşam yemeğe katılmayı çok istiyordu. Bunun sebebi kuşkusuz Rhoslyn’i görebilmek içindi.
Yazmaya devam ettiği sırada kağıt üzerinde akan kalem sesi, kapının tıklatılmasıyla bölündü. Birkaç saniye sonra kapının ardında bekleyen kahya odaya girdi. Ethan adama kısa bir bakış attığında elindeki mektubu gördü. Kahya kısa bir selamlamayla vakit kaybetmeden yaklaşıp elindeki zarfı masaya bırakıp , geri çekildi.
’’Majesteleri, Madam’ın bugün West dükalığına gönderilmek üzere yazdığı mektup.’’
Ethan derin bir iç çektikten sonra kafasını onaylarcasına sallayıp konuştu.
’’Akşam yemeğine neden katılamadığımı sordu mu?’’ Çekmecelerden birini açıp , içinden zarfın üstündeki mührü sökebilmek için bıçağını çıkardı. O sırada kahya sakince efendisini izliyordu.
’’Madam herhangi bir şey sormadı majesteleri.’’
Gelen cevaba tepki vermek yerine mektubun içeriğine odaklandı. Basit tutulmuş olduğunu görünce memnun oldu. Aynı şekilde katlayıp, yeni bir zarfa yerleştirmek için açmış olduğu çekmeceye yöneldi.
Zarfı ayarlayıp , mührü tekrardan damlattıktan sonra karşısındaki adama uzatıp , gülümsedi.
’’Elliott, yarın sabah kahvaltısını serada hazırla.’’Ethan cümlesini tamamlayıp , önünde bulunan kağıtlara döndü.
Elliott odadan çıkarken kalbi garip bir duyguyla dolmuştu. Gençliğinden beri Ethan’ın yanında olmasına rağmen onu hiç gündelik konulara karşı bu denli ilgili görmemişti.
Onun yapmayacağı bir şekilde daha önce sormadığı şeyleri sorup , merak etmediği konuları dikkatle irdeleyip duruyordu.
Kahya için diğer ilginç şeyse bu ’’gündelik’’ konuların ana karakterinin düşes olmasıydı.
Elliott heyecanlı bir yüzle adımlarını hızlandırdı.
Dükalık için değişimin çok yakına geldiğini hissediyordu...
*.·:·.✧.·:·.*
Herkese merhaba! Üst üste çok fazla sınavım olduğu için yüklenmesi gerekenden daha geç yüklediğim için kusura bakmayın lütfen 🥺 Keyifli okumalar![color=#000000][size=4][font=Times New Roman] [/font][/size][/color]
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.