Çeşit çeşit çiçeklerle süslenmiş olan sera , güneşin parlak ışıltısı altında tablodan çıkmış gibi görünüyordu.
Rhoslyn gözlerinin önündeki bu harika manzaranın tadını çıkartmak isterdi ama karşısında umursamazca oturmuş adamı görmek onu sinirlendiriyordu.
Yanlarında olan kısa saçlı hizmetçi servisi yaptıktan sonra eğilerek uzaklaştı.
Hizmetçinin gitmesiyle birlikte masada Ethan’ın yiyecekleri parçalara bölerken kullandığı bıçak ve çatalın sesi kalmıştı.
Rhoslyn tabağındaki yiyeceklere dokunmak yerine onu izliyordu. Bir süre daha onu izledikten sonra uğursuzluk gibi gelen sessizliği bozdu.
’’Ne zamandan beri birbirimizin özel alanını ihlal eder olduk?’’ [R]
Ethan çatalını batırdığı parçayı da ağzına attıktan sonra bakışlarını kaldırdı. Yüzünde görenleri etkileyebilecek bir gülümsemeyle sordu.
’’ Serayı sevdiğin için burada birlikte kahvaltı yapmak hoşuna gider diye düşündüm.’’ [E]
’’Bundan bahsetmediğimi biliyorsun...’’ [R]
Ethan onun gözlerine bakarken Rhoslyn konuşmaya devam etti.
’’Bana gelen mektupları ne cüretle benim iznim olmadan açabilirsin?’’ [R]
Eşinin beklenmedik çıkışı onu şaşırtmış olsa da Ethan gülmeden edemedi. Mutluluktan yoksun kahkahasını duyduğunda Rhoslyn ona anlamsızca bakıyordu .
’’Sevgili karıcığım yoksa benden gizlediğin bir şey mi var ? [E]
’’Ne demeye çalışıyorsun? ’’ [R]
’’Ah... diyorum ki...’’
Ethan sandalyesini hafifçe geriye itip , ayağa kalktı. Karşısındaki kadına doğru ilerledi.
Birkaç saniye sonra masada bulunan vazodaki çiçeklerden birini alıp , sapını Rhoslyn’in hiç dokunmadığı bıçakla kesti. Bu süre zarfında karşısındaki kadın onun ne yaptığını anlamaya çalışıyor gibiydi.
Derken Ethan ona doğru eğilip açıkta bulunan saçlarının birazını elindeki çiçekle birlikte kulağının arkasına sıkıştırırken konuşmaya devam etti.
’’Bu evdeki çiçekler, mücevherler, kağıtlar , gelen mektuplar... her şey tıpkı senin bana ait olduğun onlarda bana ait. O yüzden sevgili karıcığım sana gelebilecek mektuplar, seninle iletişim kurmak isteyen insanlar benim onayımdan geçmek zorunda.’’ Ethan yakınlaştırdığı yüzünü geri çekmeden önce Rhoslyn’in anlına kısa bir öpücük kondurdu.
’’ Bana karşı ne hissettiğini söylemekten korkan bir adamın, hayatımda bulunan herhangi bir şeyde ne söz hakkı olabilir ne de sahipliği.’’
’’O yüzden bir daha sakın bana ait olan bir şeye benden habersizce dokunmaya çalışmayın ekselansları.’’
Rhoslyn , Ethandan duyacağı cevabı beklemeden öfkeyle seradan ayrıldı.
*.·:·.✧.·:·.*
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.