S.I.D.W. GAME - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




6   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   8 


           
  
    7. Bölüm Tavşan Kulaklı Rehber

    Cesetlerle dolu boş sokakta yavaş adımlarla siyah bir araca doğru  yürüyordu. Elinde kanla lekelenmiş büyük bir kılıç tutuyordu ve üstündeki siyah asker giysisi de yer yer kanla lekelenmişti. Simsiyah saçları ve dipsiz koyu gözleri ile tamamlanan görüntüsü onu ölüm meleği gibi gösteriyordu.
    Arazi aracının tepesinde ise güneş ışığı altında parlayan sarı saçları ve yeşil gözleri olan son derece güzel başka bir adam vardı. Ellerini güzel gözlerine siper etmiş, ölüm meleğinin kendisine yaklaşmasını bekliyordu.
   "Neo bende seni bekliyordum."
      Kendisine Neo olarak seslenilen siyah saçlı adam kaşlarını çattı ve hoşnutsuz bir sesle konuştu.
    "Sana bana Neo diye seslenmemeni söyledim Valentino."
      Valentino parlak bir şekilde gülümsedi ve aracın tepesinden atladı.
    "Biz dostuz Neo. Sana daha samimi olarak hitap edebilirim."
    Neo ona cevap vermeye zahmet etmedi.
    "Her neyse. Tam zamanında bitirdik gibi duruyor. Şu ön elemeler denen şeyin bitmesine 3 dakika kalmış."
    Neo onu bir kez daha görmezden geldi. Etrafı tarayıp başka düşman olmadığına emin olunca kılıcı belindeki kınına koydu. Sırtını araca dayayıp beklemeye başladı. Neo'nun sessizliğine alışan Valentino da onu görmezden geldi ve ikisi sessizce geri sayımın bitmesini bekledi.
    Bir kaç dakika süren bekleyişin ardından ön elemeler resmi olarak bitti.
    Neo ilgisiz bir ifade ile gözlerinin önünde beliren yazıları okudu.

          UYARI!
    Tebrikler. Ön elemeleri başarılı bir şekilde geçtiniz. Ön elemler resmi olarak bitmiştir.
 
     2,5 milyon oyuncu ön elemleri geçmiş bulunmaktadır.

   284567.Oyuncu Neonhart Agentis  ön elemeleri geçip resmi bir oyuncu olduğunuz için tebrikler. Şimdi ödüller dağıtılıyor.

    Ödül Listesi
1. +5 statü puanı  
2. (Yüksek) Normal Derece Silah Çeki
3.Düşük Seviye Işınlanma Parşömeni
4. 1 Işık Küresi
5. 1 Patlayıcı Küre

     Özel Ödüller
  1.+134 statü puanı (Öldürülen her 10 zombi başına +1 statü puanı, öldürülen zombi sayısı: 1,348)
2.+(Yüksek) Orta Derece Silah Çeki
3.+5 Işık Küresi
4.+5 Patlayıcı Küre
5.Bir Aylık Erzak Çantası
6. Orta Dereceli Işınlanma Parşömeni
7. Silah Yükseltme Çeki

      UYARI! TEBRİKLER!
Bir özel beceri edindiniz: Sonsuz Kılıç Yağmuru
 
     Sonsuz Kılıç Yağmuru
İşlev 1: Verilen hasarı %20 arttırır
İşlev 2: İki dakika boyunca hareketlerinizi %200 oranında hızlandırır. Soğuma süresi bir gündür.
   Not: Seviye atladıkça becerinin işlevleri gelişir

       UYARI! TEBRİKLER!
   Bir unvan kazandınız: Savaş Alanının Ölüm Meleği
  
     Savaş Alanının Ölüm Meleği
  Gittiği her yere ölüm götüren yok edici melek. Hasarınızı %30 artırır.

       UYARI! DİKKAT!
   Beklenenden yüksek bir başarı elde ettiğiniz için tebrikler.
     
       UYARI! DİKKAT!
  Büyük Olan performansınızdan çok etkilendi. Büyük Olan uzun süredir böyle bir gösteri izlemediğini belirtiyor. Büyük Olan sizi yakından izliyor.

      Ödüller teslim edilmiştir. Ön elemelerden sonra 24 saatlik bir dinlenme süreniz vardır. Bu süre zarfında zombiler kimseye saldırmayacaktır. Yarın saat 13.00 da ilk görev başlayacaktır.
  İyi şanslar

      Neonhart'ın kaşları 'Büyük Olan sizi yakından izliyor'  ifadesini gördüğünde çatılmıştı. Sanki onlarla alay edermiş gibi insanları 'zombi' denen yaratıkla dönüştürüp sonrada  insanlara onları öldürdükleri için ödüller veren bir piçti onun için. Her ne kadar sıra dışı gelsede bunu yapabilecek kişinin bir insan olmadığı açıktı. Neonhart o varlığın verdiği sözde "ödüllerle' ilgilenmiyordu.
      Kendi penceresini okumayı bitirmiş Valentino, Neonhart'a  döndü.
   "Görünüşe göre 441 zombi öldürmüşüm. Ve bir kaç ödül ile bir beceri edindim. Bu şey cidden video oyunlarına benziyor."
    Konuşurken Neonhart'ın yanına geldi.
     "Seninki nasıl Neo?"
    Neo bugün onu üçüncü kez görmezden geldi. Başını yukarı kaldırıp gökyüzüne baktı.
   "Neo beni her zaman görmezden geliyorsun."
   "Bu şeylerle ilgilenemiyorum. Bizim işimiz bu yaratıkları öldürüp insanları kurtarmak. Valentino görevinin ne olduğunu unutma."
   "Biliyorum kaptan. Görevimin gayet farkındayım ama bana sen bir şeyleri fark etmemek için ısrar ediyormuşsun gibi geliyor."
    Neonhart, Valentino'nun sözlerine geri cevap vermedi. Kendisi de bunun farkındaydı ama yine de engel olamıyordu. Onun için Büyük Olan'ın  varlığı kabul etmesi zor bir şeydi.
      "Ben-"
     Aniden bir ışık huzmesi içinde beliren tavşan kulaklı küçük figür Neonhart'ın sözlerini yarıda kesmesine sebep oldu. Küçük figür havada Neonhart ve Valentinoya bakacak şekilde önlerinde durdu.
   "Tanıştığıma memnun oldum. Ben Yönetici Lily. Buraya Bay Neonhart ile konuşmak için geldim."
   Neonhart, Lily'e baktı. Yüzünden herhangi bir ifade okunmuyordu.
   "Neden benimle konuşmak istiyorsun?"
   "Açıkçası siz, bizim beklentilerimizi epey aştınız. Asıl oyundan bile sayılmayan ön elemelerde bu kadar çok ödül kazanıp  aynı zamanda bir yetenek ve unvan alarak Büyük Olan'ın dikkatini çekmeyi başardınız. Sizin gibi iyi bir oyuncu adayına rehberlik etmek için buradayım."
    Lily son derece saygılı bir ifade ile Neonhartla konuştu. Üzerinde herhangi bir kırışıklık olmayan siyah takım elbisesini giyiyordu. Siyah saçları ise özenle taranmıştı, Lily tıpkı bir iş adamı gibi görünüyordu.
    "Rehberliğine ihtiyacım yok."
   Lily, Neonhart'ın onu reddetmesini zaten bekliyordu. Panik yapmadı ve kelimelerini özenle seçerek onu ikna etmeye çalıştı.
    "Şu ana kadar insanlar arasında Bay Neonhart en güçlü oyuncudur. Statü puanlarınızın yanında kılıç becerileriniz oldukça yüksek. Eminim Bay Neonhart bu oyunu kazanıp insanların hayatta kalmasını istiyordur. Benim görevim sizin bu oyunu kazanmanız için rehberlik etmek."
    "Bizi bu duruma sokan sizlerdiniz. Şimdi ise gelip bana yardım edeceğinizi söylüyorsun. Oldukça iki yüzlü değil misin?"
   Lily onun alaylı sözlerine kulak asmadı. Çünkü kendisi de yaptıklarının iki yüzlülük olduğunu biliyordu.
   "Sözlerinizi yalanlayamam ama bu bizim elimizde olan bir şey değil. Biz de Büyük Olan'ın isteklerine itaat ederiz. Siz ne kadar insanlar arasında en güçlü kişi olsanız bile Büyük Olan karşında bir böcekten farksızsınız. Aynı şekilde bizlerde Büyük Olan'ın karşısında birer böceğiz. Onun emirlerine itaat etmekten başka çaremiz yok."
    Lily'nin sözlerinden sonra Neonhart ile Valentino sessiz kalıp düşüncelere daldı. Lily de onlara düşünmeleri için zaman tanıdı. Sessiz geçen bir kaç dakikanın ardından ilk konuşan Neonhart oldu.
   "Neden bana yardım edeceksin?"
     Lily bir süre sessiz kaldı. Ona ne kadarını anlatması gerektiğini düşünüyordu. Sonuç olarak Neonhart'ın onu kabul etmesi için çoğu şeyi atlamadan anlatmaya karar verdi.
    "Gözetmenlerin bahsettiği rolleri biliyorsunuzdur. Roller beceri ve unvandan farklı olarak çok az kişinin sahip olabileceği bir şeydir. En yaygın rol Savaşçı denen roldür. Savaşçı rolü en güçlü 100 kişiye verilir ve  bu 100 kişi gözetmenler tarafından seçilir. Biz buna Gözetmenin Onayı diyoruz ve seçilen kişi de Özel Oyuncu olarak adlandırılır. Her gözetmen sorumlu olduğu bölgeden bir kişiyi aday gösterebilir ve seçtiği adaya oyun boyunca rehberlik etmelidir."
    Bir süredir ikiliyi sessizce dinleyen Valentino konuşmaya dahil oldu.
     "Ve sende Neo'a onayını vereceksin ve onu Özel Oyuncu'n yapacaksın?"
     "Bu biraz daha farklı. Ben gözetmen değil yöneticiyim. Gözetmenler oyunu gözleyip, sizinle iletişim kurarken biz yöneticiler oyunu yönetmekten sorumluyuz. Ben dahil üç yönetici ve 100 gözetmen vardır. Ve soruna gelince Bay Neonhart'in durumu biraz daha farklı. Bay Neonhart Gözetmenin Onayı için değil Büyük Olan'ın Onayı için seçilmiştir."
    "Büyük Olan'ın Onayının Gözetmenin Onayından farkı ne?"
    "Gözetmenler her oyunda bir kişi seçmek zorundadır lakin Büyük Olan her zaman kendisine Özel Oyuncu seçmez. Biz bu oyunculara Özel Olanların Arasında Bile Özel Olan Oyuncu deriz ve onlar General rolü alır.
    General rolü savaşçıları yönetme hakkına sahiptir. Bu aslında epey önemlidir. Eğer yüz savaşçı birlik olup görevleri birlikte yaparsa oyunu kazanma ihtimalleri yüksektir ama kendi aralarında kavga edip bölünürlerse o zaman oyunu kaybetme olasılıkları yüksek olur. Daha önce bu gibi örnekler olmuştu, bu yüzden General rolüne sahip biri onları yönetip bir düzen içinde toplarsa oyunu kazanabilirler."
   Neonhart bir noktayı beğenmemişti. Madem general bu kadar önemli bir rolse neden her seferinde general rolüne sahip biri olmuyordu?
    "Neden her seferinde bir general atamıyorsunuz?"
   "Bunun nedeni...Kuralların böyle olması. Kurallar Büyük Olan'ın Onayı sahip olan kişinin General olmayı hak kazanması üzerine ve Büyük Olan'ın onayının birine vermesi bizim kontrolümüz dışında olan bir şey. Bu bizim değiştirebileceğimiz bir şey değil. Bize yönetici dense bile kuralları ve görevleri belirleyen biz değiliz, Büyük Olandır."
   "Yani Büyük Olan dediğiniz varlık Neo’a General unvanını verecek ve sende onun rehberi olacaksın?"
   Lily başını salladı. Neonhart giderek daha çok şu Büyük Olan denilen varlıktan nefret ediyordu. Bencilliği onun sinirini bozuyordu.
  "Eğer senin rehberliğini kabul edersem Büyük Olan denen varlıktan daha güçlü olabilir miyim?"
    Neonhart'ın sorusu Lily'i hazırlıksız yakalamıştı. Sıradan bir insanın Büyük Olandan daha güçlü olma olasılığını bilmiyordu, daha önce böyle bir şey olmamıştı. Lily, karmaşık bir ifadeyle Neonhart'a baktı. Neden olduğunu kendisi de bilmiyordu ama bu adam ona bunu başlatabilirmiş gibi geliyordu.
   "Bu...Senin azmine bağlı."
   Neonhart için bu cevap yeterliydi. En başta Lily'nin yardımını kabul etmeyecekti ama söylediklerini dinledikten sonra fikrini değiştirdi. Bulunduğu konumun ne kadar önemli olduğunu kavramıştı zira insanlar başlarında bir yönetici olmadığı zaman kendi başlarına hareket etme eğilimde olurlar.
   "Diğer savaşçılar söylediğin gibi en güçlü yüz kişi ise aralarında beni dinlemek istemeyenler olabilir. Bu durumda ne yapacaksınız?"
    "Bu yüzden sana özel bir beceri veriyoruz. Diğer savaşçılara emir verme yetkisine sahipsin. Senin sözlerine itaatsizlik edemezler, sana karşı gelemezler ve seni dinlemek zorunda kalırlar."
      "Anladım. Pekala teklifini kabul ediyorum."
     "O zaman bundan sonra size rehberlik etmek için elimden geleni yapacağım."
    "Hazırlıklı olsan iyi olur. Efendine yaptığı şeyi ödetmeyi planlıyorum."
   Valentino güldü ve eğlenen bir ifade ile Neonhart'a katıldı.
   "Bu epey eğlenceli olacak gibi. Bende sana katılıyorum Neo."
    Lily Neonhart'ı ikna ettiği için rahatlamıştı. Ne kadar kendini tersine ikna etmeye çalışsada kalbinin derinliklerinde diledi.
   'Umarım onu öldürebilirsin."
   
**********************************

   Pene ve İç sesi

Pene:İşte beklenen önemli karakterler. Neonhart ile Valentino

İç ses:(alkışlar)

Pene: Lilyciğimiz müttefikimiz oldu

İç ses: Aferim.

Pene: Vaaov iç ses beni övdü. Bugünü tarihe altın harflerle yazalım.

İç ses: Arada bir seni şaşırtmaya karar verdim. Neyse konuya dönelim

Pene: Hai. Bu bölüm konuşma ve açıklama ile geçti. Neonun hikayedeki rolünü hepiniz anlamışsınızdır. Neo favori karakterim bile olabilir fuuu fuuu~

İç ses: Cayle den sonra

Pene: Cayle den sonra. Bebeğimin kalbinde ayrı bir yeri var.

İç ses: Valentino da çok yakışıklı. Okurlara resmini göster. Bence birçok kişi ona düşecek.

Pene: İyi hatırlattın. Valentino'nun resmini atacağım. Sonraki bölüm görüşmek üzere~


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


6   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   8 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.