Yukarı Çık




450   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   452 


           
Kırmızı Gül Malikanesi’nde, her türlü antikayla dolu lüks odaların dışında.
Klein, bugün tanıştığı altıncı hizmetli ile konuşuyordu.
Genç kadının üzerinde, zamanın özelliklerini taşıyan siyah-beyaz bir hizmetçi elbisesi vardı. Sevimli kadın en güzel yıllarındaydı, kahverengi saçları kıvırcıktı. Yüzünde çocuksu bir hava vardı.
"Bay Talim buraya ziyarete geldiğinde kiminle buluşur?" 
Hizmetli hiç tereddüt etmeden cevap verdi, "Bay Talim genellikle Ekselansları ile görüşmeye gelir, ya da onunla at sürmeye ve bazı konular üzerinde görüşmeye. Ekselansları evde olmadığında o hanımefendiyle görüşür. Çok yakın arkadaşlar. Tabii uşaktan da izin alır."
Talim, Prens Edessak’ın hoşlandığı o kadınla yakın arkadaş ha? Zaman zaman da onunla baş başa görüşüyorlardı? Muhtemelen kadını burayı terk etmeye ikna etmeye çalışıyordu... Klein düşünceli bir halde başını salladı.
"Eh, Bay Talim ve o genç hanım ne konuşuyorlardı?"
Bu soruyu sorduğunda Klein’ın zihninde bir ampul yandı; Talim’in aşık olduğunu hatırlamıştı. Bilgi çağındaki zengin ’deneyimleri’ ışığında, kafasında son derece yapmacık bir romantizm hikayesi belirdi.
Hizmetli dedektiften korkmuyordu. Gülümseyerek başını iki yana salladı, "Böyle zamanlarda bizden odayı terk etmemiz istenir."
    Bu... Klein’ın kafasında bazı şeyler bir araya gelmeye başlamıştı bile... 
O sırada hizmetli, Klein’ın başka bir şey sormasını beklemeden gülümseyerek devam etti, "Dedektif Moriarty, hanımefendinin ve Bay Talim’in ne konuştuğunu gerçekten öğrenmek istiyorsanız, hanımefendiye sorabilirsiniz."
"Yaşlı uşak buna müsaade olmadığını söyledi." Klein bu konudan sıyrılmak için hemen günah keçisini öne sürdü ve gülümseyerek konuyu değiştirdi.
"Siz diğer hizmetlilerden daha fazla şey biliyor gibisiniz. Bana Dedektif Moriarty diye hitap etmeniz gerektiğini bile biliyorsunuz."
Hizmetli etrafına birkaç kaçamak bakış attıktan sonra gülümseyerek cevap verdi, "Çünkü hanımefendiye hizmet ediyorum. Kendisi hep sizinle tanışmak istemiştir, Dedektif Moriarty. Sonuçta Bay Talim ile yakın arkadaş ve onun ölümü konusunda çok endişeli.
Ne yazık ki sizi bir türlü yakalayamadı."
"Bir türlü mü?" Klein şaşıp kalmıştı.
Hizmetli ciddi bir tavırla başını salladı, "Ekselansları sizi ilk davet ettiğinde hanımefendi aşağıya inip sizinle tanışmak istediği için sinir krizi geçirdi. Sizin öyle aceleyle gideceğinizi kim bilebilirdi...
Sonrasında, Ekselansları’nın adına Bay Talim’in mezarına çiçek bırakmak için izin istedi, ancak sizin nasıl göründüğünüzü bilmediğinden yine eli boş döndü.
Ve bugün de at binmek için golf sahasına gitti. Aksi halde, uşak izin vermese bile kendisi muhakkak sizinle tanışmanın bir yolunu bulurdu."
Ne tesadüf... Klein aniden çok önemli bir noktayı fark etmişti.
Talim’in cenazesinde, sevdiği kadın prensin yerine Talim’in mezarına çiçek bırakmaya gelmişti.
Ancak o gün Klein siyah duvaklı ve safir yüzüklü kadın konusunda endişeliydi. O kadın Sınıf 0 bir Mühürlü Eser’e sahip olabilir, hatta arkasında aynı seviyede bir varlık bile olabilir!
Ancak o anda Klein’ın zihninde yeniden bir ampul yandı; safir yüzüklü kadın uzun, siyah bir elbise giymişyi. Yanında iki hizmetlisi ile birlikte sessizce oradan uzaklaşmıştı...
Kadınlardan birinin kahverengi, kıvırcık saçları vardı.
O kadın ile Klein’ın şu anda karşısında olan hizmetlinin görüntüsü birebir örtüşüyordu!
İyice gerilen Klein’ın sırtından soğuk terler akmaya başlamış olsa da yüz ifadesinde en ufak bir değişiklik olmamıştı.
Palyaço yeteneklerini kullanarak bir şeyler anımsamaya çalışıyormuş gibi yapıp gülümsedi, "Talim’in cenazesinde siz de o hanımefendinin yanında mıydınız?"
Hizmetli bir an bile düşünmeden cevap verdi, "Evet."
... Kahretsin, gerçekten de o! Klein gülümsemeye devam etti.
"Güzel, şimdi diğer sorulara geçelim."
Böylece Klein hiçbir şey olmamış gibi birkaç soru daha sorup diğer hizmetlilere geçerek sorgusuna devam etti.
Ancak çaktırmadan süreci hızlandırıp kısaltmıştı.
Genç hanımefendi dönmeden malikaneden ayrılmak istiyordu!
Öğleden sonra dörtte, henüz gökyüzü kararmadan malikaneden ayrılıp uşağın ayarladığı araçla şehre döndü.
Sırtını ipekle sarılı duvara yaslamış şekilde pencereden bakarken durumu dikkatle gözden geçirmeye başladı; Talim’i lanetleyen Prens Edessak’ın sevdiği kadındı...
Neden düşmüş bir soylu ailenin soyundan birine böyle bir şey yaptı? Prensle ayrılmasına sebep olduğu için Talim’den intikam almak mı istiyordu?
Ancak bunu kendi başına yapmasına gerek yoktu ki. Yataktayken prense bundan söz edebilirdi. Prens Edessak sessizce Talim’i ortadan kaldırabilirdi...
Talim ölümünden önce çok aşık gibi görünüyordu. Evet... Kadını Prens Edessak’ı terk etmeye ikna ettikten sonraki ilk belirti... Bir ilişkileri mi vardı? Yani malikaneye geri getirilen kadın Talim’i susturmak ve tehlikeleri ortadan kaldırmak için mi öldürdü?
Bu oldukça mantıklı, ancak sorun, Sınıf 0 bir Mühürlü Eser’e ya da buna eşdeğer bir güce sahip olan birinin nasıl Prens Edessak tarafından kısıtlanabilir olduğu... Augustus ailesi, yeterli bilgi birikimine sahip bir Melek Aile olsa bile böyle birini kısıtlayabilmek için çok güçlü olmalı, pek çok özel yönteme hakim olmalı... Bu bir prensin yapabileceği bir şey değil.
Ayrıca, böyle bir figür nasıl Talim’in ilgisini çekebilir?
Kadın neden benimle tanışmak istiyor? Onu gözetlemek için gri sisin özel yeteneklerini kullandığımı mı hissetti?
Hayır, böyle olsa o gün ben de Talim’le birlikte gömülmüş olurdum... Ayrıca, kadın beni ilk görmek istediğinde Talim’in kanı ya da eşyaları bende değildi. Henüz hiç kehanet girişiminde bulunmamıştım!
Klein ne kadar düşünürse düşünsün işin içinden bir türlü çıkamıyordu. Bu nedenle sonunda bu meseleyi kalbinin derinliklerine gömmeye karar verdi. Soruşturmayacak, herhangi bir şey yapmayacaktı!
Umarım Makinecilik Kolektif Zihni bu meseleye önem verir ve kraliyet ailesindeki tuhaflığı fark eder. Evet, bu meseleye büyük önem verebilirler, ancak Prens Edessak’ın itibarından ziyade başka bir sebepten ötürü! Umarım kraliyet ailesi kadının benimle tanışmasına engel olmaya devam eder... Birkaç gün sonra, doğru vakit geldiğinde, olaylar karşısında ne kadar güçsüz olduğumu ifade edip bir süre güneyde tatil yapacağımı öne sürerek görevden feragat edip kimliğimi değiştirmeli ve bir süre saklanmalıyım! Sonunda karara varan Klein yavaş yavaş sakinleşip dışarıdaki manzaranın keyfini çıkarmaya devam etti.

Backlund akşamlarına daima kara bulutlar ve çiseleyen yağmur eşlik ediyordu ve hem fiziksel olarak hem de zihnen yorgun hisseden Klein, arabadan inmiş ıslak sokaktan geçerek hızla evine doğru yönelmişti.
İçeri girip biraz dinlendikten sonra odasının kapısını kilitleyip gri sisin üstündeki dünyaya geçti.
Dizi 6 Meçhul’e geçtiğinde gizemli alanda herhangi bir değişiklik olup olmayacağını uzun zamandır merak ediyordu. Ancak dün gece çok yorgun olduğundan ve gece yarısı uyanamadığından beklemek zorunda kalmıştı.
Ayrıca bir mesele konusunda kehanet gerçekleştirmek için müdahaleleri de ortadan kaldırması gerekiyordu.
Bu kez iksiri içtiğinde, henüz maneviyatı istikrara kavuşmamışken o hayali sesleri, ’hornacis, flegrea’, duymamıştı!
Bunun Dizi 6’ya geçmesiyle gelen doğal bir değişim olup olmadığını, arkasında başka bir sebep olup olmadığını doğrulamak istiyordu.
Görkemli sarayda hala her zamanki kadar sessiz ve huzurluydu.
Ancak Klein buraya ulaştığı anda, kuvvetli içgüdüleri onu buranın eskisinden farklı olduğu konusunda uyarmıştı.
Klein sakin bir şekilde masanın başındaki onur koltuğuna oturup kalemi eline alarak bir kehanet ifadesi yazdı: "Dün gece iksiri içtikten sonra o sesleri duymamamın sebebi."
Kağıdı eline alıp arkasına yaslanarak transın yardımıyla hızla rüya alemine daldı.
Karanlık gökyüzünde görüntüler hızla değişmiş, sonunda bir sahne sabit kalmıştı.
Bu sahnede Klein’ın bedeni ve yüzü hale o soluk granüllerle kaplıydı. Etrafında hayali, algılanamaz, ince bir gri sis tabakası vardı.
Ancak sahnede hiçbir değişiklik olmadan rüya hızla parçalandı. Klein gözlerini açıp hafifçe başını salladı, buna neyin sebep olduğunu anlamıştı.
Gri sis gerçeklikle iç içe geçerek nereden geldiğini bilmediğim o sesleri duymama engel olmuş...
Dizi 6 seviyesine geçişimle gri sisin üstündeki gizemli alanla aramdaki bağ da kuvvetlenmiş; bu nedenle meydana gelen değişimler de gri sisin gücünün bir kısmını ödünç almama yardımcı oluyor...?
Görünüşe göre durum bu.
Evet, alanı keşfetmeye ve başka değişimler olup olmadığını öğrenmeye çalışmalıyım...
Klein yavaşça ayağa kalkıp iç sesini dinleyerek eski sarayda dolaşmaya başladı. Ayaklarının dibindeki gri sis, o adım attıkça deniz gibi dalgalanıyordu.
Klein, bir süre böyle dolaştıktan sonra aniden durdu, tam o keşiften vazgeçtiğinde, yolun sonunda aniden bir ışık parıldamıştı.
Bunu gören Klein neşeli bir şekilde adımlarını hızlandırıp ışık kaynağına yöneldi.
Yedi-sekiz saniye sonra, cennete çıkıyormuş gibi görünen merdivenleri fark etti!
    Merdiven saf ışıktan oluşuyordu. Kutsal, saydam ve lekesizdi, insanı şok edebilecek kadar gerçek üstüydü.
Dört basamaktan sonrası görünmüyordu, basamaklar da sanki devler için yapılmış gibi oldukça yüksekti.
Klein, başını kaldırıp yukarı baktıktan sonra yolu takip etti ve bir şeyi destekliyormuş gibi havada yoğunlaşmış olan gri sis katmanını gördü. Bu yoğunlaşma ışık merdiveninden oldukça uzaktaydı.
Dört basamaklı merdiven, içmiş olduğum Dizi 9, 8, 7 ve 6 iksirlerini temsil ediyor olabilir mi? Peki o yoğunlaşmış sis katmanı ne? Klein dikkatli bir şekilde birkaç adım daha atıp hafifçe birinci basamağa bastı.
Basamaklar taş kadar sağlamdı.
Böylece Klein tırmanmaya devam etti ve dördüncü basamağa geldiğinde başını kaldırıp gri sisin üstünü görmeye çalıştı. Ancak ne yazık ki hiçbir şey göremiyordu.
Bir an düşündükten sonra iki adım daha atıp tüm gücüyle sıçradı.
Ama ışık merdivenini terk ettiği anda ivmesini ve Ruh Beden’inin uçma içgüdüsünü kaybettiğini hissetti. Çok geçmeden geriye düşüp gri sis katmanının altına düşmüştü.
Görünüşe göre bunu yapabilmek için birkaç Dizi daha ilerlemem gerekecek. Gerçekten Dizi 4 seviyesinde niteliksel bir değişim oluyorsa, belki de o zaman buranın ardını görebilirim...

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


450   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   452