Herkesin berbat çeviriler görüp yapay zekayı küçümsediği olmuştur. :) Evet, yapay zeka gerçekten kötü olabilir çünkü temelde sadece bir beyin.
İnsanın harika işler çıkarabilmesinin sebebi, tüm vücudunu bir bütün olarak kullanabilmesidir. Ama siz ChatGPT’yi açıp bir mesaj yazdığınızda, aslında sadece metin üretebilen bir “beyin” kullanıyorsunuz. İşte yapay zekanın sınırlı kalmasının sebebi bu. Biz çeviriyi yaparken gözümüzü, elimizi, hafızamızı aynı anda kullanıyoruz; ama bazı ekipler, yabancıların geliştirdiği yetersiz yazılımları kullanıp size kalitesiz çeviriler sunuyor.
Şimdi biraz daha derine inelim. Yapay zekayı bir beyin olarak düşünün. DeepSeek, ChatGPT, Claude, Gemini ve diğerleri sadece “yazı yazmasını bilen” beyinlerdir. Bu yapay zekaların çalışma mantığı aslında basittir: Örneğin “Nasılsın?” diye sorduğunuzda “İyiyim, sen nasılsın?” cevabını verebilmelerinin sebebi tamamen bir tahmindir. Tonlarca soru-cevap verisiyle eğitilmiş modeller, sizin sorduğunuz soruya en uygun yanıtı istatistiksel olarak tahmin eder. Basit değil mi? Garip ama işe yarıyor.
Peki neden işe yarıyor? Çünkü bu tahminleri yapan bilgisayarlar, bizim evde kullandığımız makinelerden kat kat güçlü ve pahalı. Yine de daha verimli çözümler yerine, bu devasa tahmin makinelerini “yapay zeka” diye pazarlıyorlar.
Gelelim asıl meseleye: Yapay zekanın da bir göze, bir kola ihtiyacı var. Adım adım anlatalım:
1. Göz (Görsel Dil)
Görüp anlayabilen bir yapay zeka için “Görsel Dil” modeli gerekir. ChatGPT’ye bir görsel yüklediğinizde bu model çalışır ve resmi analiz eder. Ancak bu modeller çok ağırdır; RTX serisi gibi güçlü ekran kartlarına ihtiyaç duyar. Yabancı yazılımlar, bu tür ağır modellerin zorluğunu bildikleri için genelde yazılımlarına eklemez, onun yerine daha hafif (ama daha kusurlu) çözümler kullanırlar.
2. Kol (Model Context Protocol - MCP)
MCP, yapay zekanın bilgisayarı kullanabilmesini, dosya düzenleyebilmesini veya dizgi yapabilmesini sağlayan bir bağlam protokolüdür. Bu özellik olmadan, yapay zeka sadece metin yazabilir. Ne yazık ki yabancı yazılımlarda bu özellik genellikle bulunmaz, çünkü bu da maliyetlidir.
3. Çeviri Motorlar
Çoğu Türk ekibi, DeepL veya Google Çeviri gibi sistemleri kullanır. Günlük mesajlar için fena değillerdir ama iş için yetersizdir. Çünkü bağlamı anlamakta zorlanırlar ve ChatGPT gibi içerik bilgisi üretemezler. DeepL sadece “çeviri girdisi → çeviri çıktısı” mantığıyla çalışır.
Sonuç olarak:
Göz olarak kullanılan hafif modeller hatalı İngilizce metinler üretir.
Kol yerine kullanılan basit Python kütüphaneleri, sınırlı işlev sunar; düz yazı yazdırıp geçerler.
Yeniden çizim (redraw) işlemleri ya arka planı beyaza boyamakla ya da düşük kaliteli yapay zeka ile yapılır.
Bu yazıda size yapay zekâ çevirilerinin nasıl çalıştığını basitçe anlattım. Gelecekte yapay zekâ üzerine daha fazla yazı yazacağım, çünkü bu işi sadece “gönüllü çeviri ekibi” olarak görmüyorum.
Ve evet… Buraya kadar okuduysanız, bu bilgilerle hemen dünyayı değiştiremeyeceğinizi de fark etmişsinizdir. :)
Önizleme:
Önizleme:
Yükleniyor...