Merhaba arkadaşlar,Her hafta yapılan ekip içi söyleşide bu haftanın konuğu Fox arkadaşımız. Geçen haftanın konuğu olan Gizshita ise bu sefer soran tarafta yer alıyor.Gizshita: Merhaba
Fox, bugün de sıra sana geldi. Kendini tanıt bakalım hadi ilk önceJ
Fox: Merhabalar,
ben Fox. 4.sınıf üniversite öğrencisiyim. Hobi olarak uzun zamandır manga
çevirmenliği ve editörlüğü yapıyorum. Son 1 buçuk yıldır da MangaTR çatısı
altında çalışmalarımı sizlerle paylaşıyorum. Şuan ele aldığım seriler: Kimetsu
no Yaiba, One Punch Man ve Good Doctor.
Gizshita: Ben
soramadan söyledin bile: D Peki nasıl bir şey çevirmenlik ve editörlük? Bize
kolay ve zor yanlarını anlatabilir misin ikisinin de? Bir de sen hangisini
yapmayı tercih ediyorsun en çok?
Fox: Çevirmenlik
ve editörlüğün ikisi de başlangıç seviyesinde bir hayli zor. Çevirmenlikte bir
dili konuşup anlamanız yeterli olmuyor maalesef. Çevirdiğiniz dili (bizler için
Türkçe) çok daha iyi bilmeniz gerekiyor. Yoksa akıcılığı yakalayamazsınız.
Çeviri programlarını herkes kullanabilir ama herkes iyi çeviri yapamaz. Çok iyi
dil bilen insanlar bile olay yazılı metne geldiğinde belli bir süre düşünce yapısını
eğitmesi gerekiyor ne yazık ki. Editörlük ise tamamen hobi. Ayak tırnağından
tutun, saç ucuna kadar hobi. Herkes vakit ayırıp eğitici programlarla vs.
editörlüğü öğrenebilir. Ama bu işte ne kadar iyi olacağı tamamen ne kadar
sevdiğine ve ayırdığı vakte bağlı. İkisini de ayrı ayrı tam bir özveriyle yapan
arkadaşları tebrik etmek gerekiyor. Bu işi gönüllü yapıp karşılık
beklemiyorlar. (Biraz yorum yapın pls. Onları okuyup motive oluyorlar XD). Ben
en çok editörlük yapıyorum. Ps’yi defalarca bozacak kadar kurcalayarak öğrendim
pek çok şeyi. İsteyen arkadaşlara da öğretiyorum hatta. Öğrenmek isteyenlere
seve seve öğretirim: D İçinizdeki amatör ruhu ortaya çıkarın. Birlikte daha
fazla seriyi Türkçeye kazandıralım.
Gizshita: Ben
sormadan anlatma yahu: D Soracak sorum kalmayacak. Peki, o zaman sana geri
dönelim. Manga anime keşfin nasıl olmuştu? Sektöre ilk nasıl girdin? Güzel ve
ilginç hikayelerin varsa alalım lütfen J
Fox: Peki Ben
henüz üniversite 1.sınıftayken içimde bir tür Doğu kültürü hayranlığı oluştu.
Yedikleri yemekler ve içtikleri içeceklerden tutun, festivallerine, dillerine
ve alfabelerine bizdekinden daha havalı okul kıyafetlerine kadar (keşke bizde
de olsaydı be, hiç çıkarmazdım sokakta ilgiyle araştırdım. Özellikle
Japonların “ikigai” dedikleri ideolojilerine hayran kaldım. Aradan zaman geçti,
benim gibi ilgi duyan başka bir arkadaşım beni anime ile tanıştırdı. Nasıl
Hollywood filmlerinde Amerikan kültürü tanıtılıyorsa Japon animelerinde de
Japon kültürüne değiniliyordu. Birlikte 100’lerce bölüm anime izledik.
Bleach’te “bankai” diye bağırdık, Ace’in ölümünde hüngür hüngür ağladık. Sonra
bir adım daha attım ve Japonca kursuna yazıldım. Derslerime engel olana kadar
ilerleyebildiğim kadar ilerledim. (JLPT 3-4 muhtemelen. Sınav günü okulda
sözlüm vardı, sertifika sınavına giremedim.) En son orijinal dilde manga
okumaya çalışırken Türkçe yayın yapan sitelerle tanıştım. Türkiye’de bu işin bu
kadar ilgi görüp sevilmesi bir hayli hoşuma gitti. Kendi kendime bir ucundan da
ben tutayım, çorbada benim de tuzum olsun derken… Buralara kadar geldim işte.
Başta 4-5 kişilik MangaTR grubumuz da artık kocaman bir aile oldu: D
Gizshita: En
sevdiğin manga ve animeler neler peki?
Fox: Çok izleyip
çok okuduğum için sevdiğim pek çok seri var. Genelde her serite 1-2 bölüm şans
tanırım. Öncelikle Bleach, One Piece, Naruto gibi klasikleşmiş serileri
sıralamama dahil etmiyorum. Onlar zaten yıllar yılı kalbimizde taht kurmuş
serilerden. Bunların dışında sevdiklerim Monogatari serisi, Violet Evergarden, Stein
Gate, No Game No Life, Boku deka ga Inai Machi, Zankyou no Terror… şeklinde
sıralayabilirim. Bir anime-manga ne kadar orijinal konuluysa, karaktere ve
işlenişe sahipse o kadar çok seviyorum. Örneğin Violet Evergarden serisinde
çocukluğundan beri asker olarak yetiştirilen ve dolayısıyla duygulara yabancı
genç bi kızın sevdiği kişinin son sözlerinin ne anlama geldiğini anlayabilmek
adına insanların duygularını daktiloyla kağıda aktaran bir yazman şirketine
katılması konu ediliyor.
Gizshita: Evet,
ilginç bir konusu varmış. Seni duygusal gördüm sanki Seninle röportaj yapmak
da zevkliymiş, bana soracak soru bırakmadan kendin çok güzel anlattın her şeyi
O zaman hadi biraz da MangaTR’yi anlat. Ekipte mutlu musun, ekip içi
ilişkiler nasıl, sevdiğin veya nefret ettiğin birileri var mı? (Gülen şeytan
emojisi)
Fox: Tam senlik
bir soru oldu Ekip içinde genel olarak mutluyum denebilir. Hoşlanmadığım
şeyler elbette ki oluyor ama karakterim gereği çok takılmam böyle şeylere.
Bazen insanları kırabilecek davranışlara veya “ultra” boş yapan kişilere yada
söylediklerimi başka başka taraflara çeken kişilere denk geliyorum, bu beni
sohbet ortamlarından biraz soğutuyor ama gün bitmeden unutuyorum. Nefret
ettiğim kişi yok o yüzden. En kötü, yaşına ve kültür farkına veriyorum uygunsuz
davranışları. Sonuçta MangaTR tüm Türkiye’den manga severleri bir araya
toplayan bir grup. Diğer soruna gelince… Öncelikle yönetici kadromuzu takdir
ediyorum. Siteyle içli dışlı olan Emre abi, konuştuğumuz 100 satırın 50’si
link, diğer 50’si kibarlık kalıpları olan DarkMP ve tabii ki davranışlarıyla
adeta nerede nasıl davranılacağını kimse benden daha iyi bilemez diyen eski
Blogger-Forumcu yeni politikacı Cloud İyi anlaştığım isimler ise bir sensin,
sonra da Gloire, AzurveAziz, Replion ve Kingsize. Gece seslileri ve Gartic
buluşmalarında oldukça eğleniyorum denebilir.
Gizshita: Bizim
kadroyu saymışsın Peki o zaman son olarak, yeni gelmek isteyenlere veya bu
işi düşünenlere tavsiye edebileceğin/demek istediğin şeyler var mı? Son sözlerini
alalım J
Fox: Gelsinler,
kapımız herkese açık. Sadece çevirmen veya editör olarak başvurmalarına da
gerek yok. Anime-manga hakkında akıllarına takılan sorular varsa ekibin her
üyesi her daim cevaplamaya hazırdır. Sonuçta bu işi sadece hobi olarak değil
aynı zamanda anime-manga kültürünü tanıtmak için yapıyoruz.
Gizshita: Tüm
verdiğin bilgiler ve sıkılmadan hatta fazlasıyla cevapladığın sorular için, en
başta da katıldığın için çok teşekkür ederiz.
Fox: Keyifli bir
sohbet oldu. Asıl ben teşekkür ederim.
Gizshita:
Hepinize iyi okumalar dilerim. Haftaya da röportaj kodluğunda soru soran kişi
olarak Fox oturacak. Beklemede kalın J