Merhaba arkadaşlar,
Uzun bir zaman geçtiğinin farkındayız fakat kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Ben Krennic
Uzun bir aradan sonra yeni bir söyleşi ile karşınızdayız değerli Manga TR ailesi. Ben Ben Krennic ve 3 ay gecikmeli olarak da olsa bu söyleyişi yapıp sizlere sunmaktan büyük bir mutluluk duymaktayım. Bu haftaki konuğumuz ekibimizin değerli üyelerinden "Sevikız". Kendisi çevirmen olarak aramızda bulunuyor ve çok içten ve yardımsever bir dost olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim.
Evet üstadım Sevikiz öncelikle söyleşimize hoş geldin. Bize kendinden bahseder misin? İlk olarak okuyucularımıza neler söylemek istersin?
Sevikız
Merhaba. Hoş buldum. Güzel sözlerin için müteşekkirim. Kendimi tanıtmakla başlayayım madem. Bendeniz Sevikız. 25 yaşındayım. Hali hazırda Japonya üzerine yüksek lisans tezimi yazmaktayım ve adeta tezim gibi bitmeyen birtakım şakalara maruz kalıyor olsam da kendisi ile mutlu bir birlikteliğimiz var. Haziran'da bitmesi dileğiyle. Bunların dışında Anka Team ve MangaTR'de çevirmenlik yapıyorum ve iki ekipte de var olmaktan mutluluk duyuyorum.
Okuyucularımıza neler söylemek isterim? Pek kıymetli, sevgili okuyucularımız serilerimizi çokça seviniz ve onlara hak ettiği değeri veriniz. Bu bize bu işe devam etme motivasyonu sağlayan yegane şey diyebilirim. Ve 3 aydır beklenen röportajın başlamasını sabırsızlıkla bekleyerek pası Krennic'e atıyorum.
Ben Krennic
Tezin için en kısa zamanda sonuca ulaşır ve çizdiğin yolda başarı ile devam edersin demek istiyorum. Yüksek lisans tez döneminin ne denli yorucu ve uzun bir süreç olduğunu fazlasıyla biliyorum malum. Umarım ikimiz için de akademide bir yerlerde bizi bekleyen güzel bir gelecek vardır.
Çevirmenlik hikayen nasıl başladı peki? Seni buralara atan rüzgar neydi? Bu soruya ek olarak da çeviriye başlamadan önceki düşüncelerin ile şimdiki düşüncelerini almak isterim.
Sevikız
Çevirmenliğe yüksek lisans dönemimde İngilizce puanı almaya hazırlanırken başladım. Esasen farklı şeylerle ilgilenmeyi seven bir insan olduğumdan dönem dönem ilgilendiğim başka şeyler oluyordu. Örneğin bir ara Hüsn-i hat’a başladım fakat sabır gerektiren bir işti ve bana uygun değildi. Daha sonra Tezhip yapmaya başladım ve çok sevdiğim bir uğraş oldu. Fakat okul döneminde ara vermek durumunda kalınca webtoon uygulamasındaki kötü çevirilere takıldı gözüm. Sonra da işte ‘Ben çevireyim bari.’ diyerek bağımsız çeviriler yapmaya başladım. Anka ekibine dahil edildim ve sonrasında da Cloud ile tanışarak MangaTR’de çevirmenliğe başladım. 5-6 aydır beraber birçok manga-webtoonu Türkçe’leştirdik. Çeviriye başladıktan sonra sanırım çok içselleştirdim. Şöyle ki tezime her gün bir şey yazmıyorum ama her gün çeviri yapıyorum. Benim gibi olmayın. Ben bir şekilde toparlarım yapmayın siz. Al işte kötü örnek olduk çocuklara :/
Ben Krennic
Bu kadar naif bir kötü örnek daha önce pek duymamıştırım herhalde. Aynı anda pek çok şeyi bir arada yürütmek baya zor olmalı. Hüsn-i hat ve tezhip gerçekten de çok incelik isteyen uğraşlar ve senin gibi naif birisinden de böyle uğraşlar duymak beni şaşırtmadı. Ben de bir dönem özellikle osmanlıca konusunda daha fazla kendimi geliştirmeye çalışırken Hüsn-i hat konusuna biraz ilgi duymuştum ama o sabır ve el becerisine sahip olmadığımı çok kısa sürede anladım tabii. Çeviriye başlaman da anladığım kadarıyla "karanlığa kızmaktansa bir mum da sen yak" özdeyişinin hayata geçmiş hali gibi olmuş. Bu hareketin de daima "seri bölüm atın" diye yorum yazanlara güzel bir tavsiye niteliği taşıyor kesinlikle. Peki en sevdiğin serilerin hangileridir? Hangi serileri çeviriyorsun tabii önce bunu da öğrenelim.
Sevikız
Karanlığa kızdığım zamanlar da olmuyor değil. Fakat çok hoş bir tespit.
Bunu her söylediğimde şaşırıyor insanlar fakat anime ve manga kültürüne çok hakim değilim. Kendi çevirdiğim ve gönül bağımız olan birkaç kişinin mangalarını takip ediyorum. MangaTR için Soredemo Ayumu, Tsun Ama na Kareshi, Lumine ve Futago no ane ga miko serilerini çeviriyorum. Bunlardan ayrı tuttuğum, beni Cengiz Aytmatov ve Mustafa Kutlu hikayelerine götüren, When Winter Comes to The Station var bir de. Mustafa Kutlu’nun “Uzun Hikaye”sinde geçen bir sözdür: “Hikayeler hep trenle başlar, bilmiyor musun?”. Benim hikayem de bir trenle başlasın istedim. Beni MangaTR’ye bağlayan ilk, bambaşka bir hikaye için ise son serim oldu. Anlamı büyük bende.
Ben Krennic
Anime ve manga kültürüne de pek hakim değilim dedin ama en sevdiğin bir animen illa olmuştur. 90'larda çocuk olan nesil farkında olmadan anime kültürünün içine doğmuştu malum. Ay savaşçısı, Heidi, Dragon Ball ve nihayetinde Pokemon ile Digimon. Senin "onun yeri ayrıydı aslında" dediğin animen de illa vardır diye tahmin ediyorum.
Sevikız
Tabii bu animelerden habersiz değilim. Fakat neden bilmiyorum bir noktadan sonra kopmuşum ben. Discord’a girdikten sonra birçok kişiyle tanıştım ve hepsi bana böyle olmayacağını, anime izlemem gerektiğini, özellikle şunu izlemem hayır hayır bunu izlemem gerektiğini söylediler. Hepsinin de tavsiyelerine güveniyorum. Ama açıkçası hem malum canım tezim hem de bir yandan devam eden iş ve projelerim sebebiyle zaman bulmakta zorluk çekiyorum. Yalnız şu son günlerde kendime benzettiğim bir anime karakteri keşfettim ve her halini görmek istediğimden animesine başladım. Henüz çok başındayım. Ve kız gerçekten bana benziyormuş(Güler). Animenin adı Tanaka-kun wa Itsumo Kedaruge. Genel itibariyle herkesçe bilinen tembelliğin kitabını yazmış çocuğun hikayesi. İşte bu sevimli animedeki Miyano’da benim meftun olduğum ponçirik kız. İlla söyleteceğim dedin. Hiç havalı bir seri ismi veremedim. Hüzünç Sevi.
Ben Krennic
Ahahah çok da güzel oldu ama güzel bir seri daha öğrenmiş olduk belki de.
Biliyorsun hem TDE öğretmeni hem de amatör bir yazarım ve bu söyleşi dizilerinde gelenek haline gelmesini istediğim bir bölüm var;
Sevikız ne tür kitaplar okur? Sürekli takip ettiği güncel yazarlar var mıdır ve bizi okuyan tüm dostlarımıza bir okuma listesi hazırlamanı isteseydim bu listede hangi kitaplar olurdu?
Sevikız
Bunun gelenek haline gelmesini çok isterim gerçekten. Lisans dönemimde sayısal ağırlıklı bir bölüm okumuş olmama rağmen edebiyat ile aram çok iyiydi. Öyle ki ben İstanbul Üniversitesi’nde okuyorum ve Cağaloğlu’na çok yakınım. Oralar da malum kitabın membağı. Hatta çok sevdiğim bir kitapçıda yazarla karşılaşıp hasbihal etmişliğim de vardır. Çok özlediğim günler. Neyse çok da uzatmadan en sevdiğim kitabı sormuşsun. Tür fark etmediğinden hatta fark etse bile İsmet Özel’in Erbain’i benim gözümün nurudur. Benim için sanatkar sanatı ile vardır. Ve şiiri beni ifade ediyor. Özellikle bir şiir seçmem gerekseydi zorlanırdım fakat “Karlı Bir Gece Vakti Bir Dostu Uyandırmak” derdim. Güncel yazarlardan ise daha önce de bahsetmiştim Mustafa Kutlu’nun hikayeciliğini beğenir, okurum. Ama maalesef artık yazmayı bıraktı, yaşı ilerlediği için. Onun dışında bir liste verecek olsam ne olurdu? Üzerine düşünmeyi gerektirse de kısa vakitte küçük bir liste yapalım.
*Cengiz Aytmatov-Gün Olur Asra Bedel
*Alex Huxley-Cesur Yeni Dünya
*Joey Goebel-Vincent Spinetti’nin Tuhaf Kariyeri
*Jane Austen-Gurur ve Önyargı
*Murat Menteş-Dublörün Dilemması
Böyle biraz ortaya karışık yaptım, her türden olsun diye. Seç, beğen, al!
Ben Krennic
Kesinlikle harika bir liste hazırlamışsın. Cesur Yeni Dünya gerçekten bambaşka bir boyutta bunu da şahsi kanaatim olarak eklemem lazım. Benim de gözü kapalı önereceğim eserlerden biridir.
Yazarlardan ise İsmet Özel herhalde 20. Yüzyılın en ilgi çekici isimlerinden biri bizim edebiyatımızda. Kişiliği olsun sanatı olsun malum.
Neyse lafı uzatmadan sıradaki sorumu da sorayım. aramıza katılmak isteyen dostlarımıza bir mesajın olacak mı? Bu çevirmenlik nasıl bir iştir nasıl bir uğraştır? Malum bazıları gönüllülük esasına dayalı şeyleri anlamakta güçlük çekebiliyor. Onlara ne demek istersin?
Sevikız
Manga-webtoon çevirmenliği benim için kendimi geliştirmek için ve keyif alarak yaptığım bir uğraş. Gönüllülük esası ile ilgili de aslında söylenebilecek çok fazla şey olabilir. En basitinden kendi çevremden arkadaşlarım bile böyle bir şey yaptığımı duyunca “Ne kadar kazanıyorsun bundan?” diye sormuştu. İlgisi olmayanlara göre çok normal bu algı. Fakat işte gönüllü olarak, bir işten zevk alarak, severek yapıldığında ne kadar yaptığının, seni ne kadar zorladığının bile bir önemi kalmıyor. Ben bundan keyif alıyorum. Bazen kendime hakim olamayıp derin daldığım da oluyor. Hatta küçük bir anekdot paylaşayım. Geçen gün loncadan sürekli çevirmeni olmayan mangaların çevirilerini görev olarak aldığım için Cloud’dan azar yedim :/ Yani çok çalışıyorum diye kızıldı bana bu platformda. Şakası bir yana gönüllülük, gönül bağı gerektiriyor bana göre. Öyle olunca da sağlam inşa ediliyor bir şeyler. Buraya gelirken Cloud bana “ Ekibi büyütüp hoş sohbet oluşturmak amacım.” demişti. Gerçekten de öyle oldu. Güzel bu gibi şeyler, buralar. Geliniz, aramıza katılınız, hoş sohbet ederiz.
Ben Krennic
Şu "Ne kadar kazanıyorsun çeviriden?" sorusu sanırım kızamık gibi bir şey. Her çevirmen onun ile illa muhatap oluyor. Cevabın ile de güzel bir açıklama getirdin bu duruma kesinlikle.
Peki yavaş yavaş söyleşimizin sonuna gelirken okurlarımıza söylemek istediğin son cümlelerin nelerdir?
Sevikız
Benim için keyifli bir söyleşi oldu. MangaTR ekibine katıldığımda söyleşileri okurken benimle yapılacağını düşünmemiştim hiç. Velhasıl bunu da deneyimlemiş olduk. Okuyuculara serilerimize ilgi gösterdikleri için minnettar olduğumu ve bunu yapmaya sanırım daha uzuun zaman devam edeceğimi söylemek istiyorum. Bunun dışında mikrofonu eline alan herkes için bir gelenek olan selam gönderme faslını da yapmadan geçmeyelim değil mi?
Önce canım Anka kızlarımla çok mutluyuz. Onları anmadan geçersem kendimi affedemem. Daha sonra burada bana her konuda yardımcı olan, öyle ki fahri tez danışmanım olarak atadığım Cloud’a sevgilerimi iletmek istiyorum. Şimdi burada birçok isim saymaya devam edebilirim çünkü nasıl oldu bilmiyorum ama burada pek kıymetli sevdiğim bir sürü insanla tanıştım. Bunlar arasında yeri çok ayrı olanlar da var(dı) tabii. Halihazırda hâlâ benimle olanları şöyle bir gözden geçirmek gerekirse; aramızdaki yaş farkına rağmen çok iyi anlaştığım, beraber çok eğlendiğim editörüm Scarizard, geçirdiğim zor zamanlardaki desteğinin yanında sakin kişiliğine imrendiğim Uchuujin, nereden eseceği belli olmayan RüyaGezer, adeta bir terminatör Zompir, sizlere karşı muhabbetim çok. Hep böyle devam etsin dileğiyle. Diğerlerinin de tek tek burada ismini belirtirsem çooooooook uzun olacak bu kısım. Ama onlar kendilerini bilirler. Bilirsiniz bilirsiniz. Acaba ben miyim diyor iseniz sizsinizdir. :)
Tezimin önsözünü yazarken bu kadar zorlanmayacağıma eminim. Dipsiz bir kuyuya düşmüşüm gibi bir his. Her ne ise. Yayımda ve yapımda emeği geçenlere teşekkür etmekle beraber uzun olduğu için bana değil Krennic’e kızmanızı rica eder. Esenlikler dilerim.
Ben Krennic
Eee madem Krennic yapıyor şöyle esaslı bir söyleşi olmalı ama değil mi? Tüm sorumluluk bana aittir kabul ediyorum. Bir ceza bir kırbaç var ise ben cezama razıyım her zaman bilen bilir...
Ben de bize vakit ayırdığın ve sorularımızı içtenlikle cevapladığın için tüm Manga TR adına teşekkürü bir borç bilirim. Gelecek söyleşimizde soru sorma sırası Sevikız'da olacak konuğu ise tabii ki şimdilik büyük bir sürpriz.
May the force and MangaTR be with you. always....