- Webtoon
- 2 gün önce
Yarı zamanlı bir çaylak Azrail’in yaptığı hatanın ardından, ana karakter ’Kim Geonpyo’ ruhu olmadan yaşamaya zorlanır. O günden sonra, tüm dünya ona karşı gibi görünmektedir-özellikle de Azrail!!!
Yarı zamanlı bir çaylak Azrail’in yaptığı hatanın ardından, ana karakter ’Kim Geonpyo’ ruhu olmadan yaşamaya zorlanır. O günden sonra, tüm dünya ona karşı gibi görünmektedir-özellikle de Azrail!!!
Yanlışlıkla En Güçlü Olan Sahte Usta Bir gün bir trafik kazası geçirdim ve uyandığımda Chris adında bir sihir akademisinde dahi bir öğretmen olarak reenkarne olmuştum. Ancak ister tanrıların ister kaderin bir oyunu olsun, bu kişinin büyük bir kusuru vardı. Canavarlar dışında her canlının büyü kullanabildiği bu dünyada, o bir “yasadışı oyuncu “ydu - tamamen büyü kullanamayan biri. Canavar olarak görülmekten ve idam edilmekten kurtulmanın tek bir yolu vardı: “Tembel ama gizliden gizliye yetenekli öğretmen“ rolünü tam anlamıyla oynamalı ve etrafımdaki yetenekli öğrencileri kandırmaya devam etmeliydim. Ancak, belki de bu rolü çok iyi oynamıştım... “Sonsuza kadar sizi takip edeceğim, Sensei!“ “Chris Daughton’a sadakat yemini ediyorum!“ Büyüsü olmayan sıradan bir reenkarne insan olmama rağmen, bir şekilde aşırı hevesli bir grup öğrenciye sahip oldum ve şimdi işler daha da karmaşık... Ah, bir karakter kişiliğini korumak gerçekten zor.
0.0000001 oranını aştım ve [Bolluk Tanrısı]’na hizmet eden bir Havari oldum. Belli ki tarımla ilgili bir tanrı... ama temel becerim kafa kesmek. Kafa kesmek, çiftçilik, tık. Ekinleri işlemek, klik. Sizin için gerçekten iyi olan, ancak düzgün bir şekilde açıklanması imkansız olan sağlık takviyelerinden biri gibi, onu satıyorum.
Gizemli bir patlama bir sınıf dolusu lise öğrencisini öldürdüğünde, sınıftaki herkesin ruhu fantastik bir dünyaya taşındı ve reenkarne oldu. Bazı öğrenciler prens ya da dahi olarak reenkarne olurken, diğerleri bu kadar kutsanmamıştı. Sınıfın en küçüğü olan kahramanımız, bir örümcek olarak reenkarne olduğunu keşfetti! Artık besin zincirinin en altındadır ve yaşamak için irade gücüyle mevcut duruma uyum sağlaması gerekmektedir. Canavarlarla dolu tehlikeli bir labirentte sıkışıp kalmıştır, ya yiyecektir ya da yenecektir! Bu, hayatta kalmak için elinden geleni yapan bir örümceğin hikayesi!
Artık kızlara güvenmeyen liseli bir genç, yakışıklı ağabeyine yakınlaşmak isteyen kızlar tarafından defalarca kandırılmıştır. Tüm bunlardan sonra, bir daha asla kızlara güvenmeme kararını verir. Ama sonra, sınıfındaki güzel bir kız aniden onunla konuşmaya başlar. O da mı ağabeyine ulaşmaya çalışıyordu...? Yoksa başka bir şeyi mi kastediyor?
Zengin bir kasabanın kenar mahallelerinde yaşayan Rudo ve üvey babası Regto, kasabanın diğer sakinleriyle bir arada yaşamaya çalışmaktadır. Ancak Rudo, üst sınıfın israf dolu yaşam tarzından nefret etmektedir. Çevresindekilerin tüm uyarılarına rağmen, Rudo sürekli olarak kasabanın çöplerini karıştırarak **“Uçurum”**a atılmadan önce işe yarar ya da değerli bir şeyler bulmaya çalışır—bu devasa çukur, çöp olarak görülen her şeyin hatta insanların bile atıldığı bir yerdir. Rudo’nun öz babası da bir cinayetle suçlandıktan sonra Uçurum’a atılmıştır. Bir gün eve dönerken gizemli bir yabancıyla karşılaşan Rudo, eve vardığında Regto’yu kanlar içinde, can çekişirken bulur. Hemen ardından olay yerine gelen yetkililer tarafından suçüstü yakalanır ve cinayetle suçlanır. Masum olduğunu söylese de kimse ona inanmaz ve sonunda o da Uçurum’a atılır. Ancak ölmek yerine, çürümüş kokularla dolu, çöp yığınlarından oluşan canavarların kol gezdiği tuhaf bir yerde gözlerini açar. Canavarların saldırısına uğradığında, Enjin adında bir adam tarafından kurtarılır. Enjin kendini “Temizleyici” olarak tanıtır—bu yaratıklarla savaşmak için özel silahlar, yani “Vital Araçlar” kullanan kişilerden biridir. Rudo, Regto’nun katilinden intikam almak için istemeyerek de olsa bir Temizleyici olmayı kabul eder. Amacı, Uçurum’un derinliklerinden yukarıya, özgürlüğe ve hakikate doğru savaşarak tırmanmaktır...
Doğu Han Hanedanlığı döneminde, kahramanların coştuğu bir dönemde, herkesin elinde cep telefonu olsaydı... Üç Krallık’ı daha önce hiç deneyimlememiş olurdunuz!
Güncellenecektir...
“Eski“ kurtarıcı Takeru Yamato, başka bir dünyaya çağrıldı. Oradaki İblis Lordunu yendi ve aşırı güçlü olması nedeniyle idam edildi. Uyandığında, kendisini çağrılmadan önce zaman geçirdiği Japonya’da bulur. Ancak şehirde, geçitlerden çıkan iblisler ortalığı kasıp kavurmakta ve avcı olarak adlandırılan insanlar büyü kullanarak onlarla savaşmaktadır. Başka bir dünyadan dönen Takeru, güçlerini saklamaya ve sakince yaşamaya karar verir ama...
Park Kang-tae boksörlük hayalinden vazgeçtikten sonra bir çeteye katıldı. Çete içinde iyi tanınıyordu ama sonunda öldürüldü. Öldüğünde tek bir pişmanlığı vardı: Boksörlük hayalinden vazgeçmek. Tanrı onun pişmanlığını biliyor muydu? Boksun bir spor haline geldiği bir dünyada, Park Kang-tae gerçekleşmemiş hayalinin peşinden gider.
Küçük yaşta annelerini hastalıktan kaybettikten sonra, yetenekli simyacı kardeşler Edward ve Alphonse, ölen annelerini geri getirmek için yasaklı kabul edilen “insan dönüşümü” adlı bir deney yaparlar. Fakat bu büyük tabuyu kırdıkları için kendilerini bekleyen ağır bedellerden habersizlerdir. Deneyin başarısız olması üzerine Edward’ın sol bacağı ve hayattaki tek varlığı olan kardeşi Alphonse elinden alınır. Biricik kardeşini geri getirmek uğruna Edward, sağ kolunu Alphonse’un ruhuyla takas eder ve kardeşinin ruhunu bir zırha bağlamayı başarır. Artık Elric Kardeşler’i kendilerinden çalınanları geri almak için büyük bir yolculuk beklemektedir.
Korku manga ustası Hideshi Hino’nun yorumladığı klasik Japon edebiyatından altı fantastik öykü. Bu öykülerin anlatım gücü ve özellikle Rashomon’un korkutucu sahneleri, ünlü yazar Ryunosuke Akutagawa ve büyük yönetmen Akira Kurosawa gibi çok çeşitli sanat dallarından sanatçılara ilham kaynağı olmuştur ve olmaya devam etmektedir. “Rashomon Şeytanı”, geleneksel Japon hikaye anlatımının biçimsel sofistike yapısı ile korku türünün şiddetini bir araya getirmeyi başaran auteur manga’nın zirvelerinden birini temsil ediyor.
Houtarou Oreki sosyal aktiviteleri sevmeyen, uyuşuk bir lise öğrencisidir. Okulun klasik edebiyat kulübü, üyesi olmadığı için kapanma noktasına geldiğinden ablasının ricasıyla Houtarou bu kulübe katılır.Kulüpte Chitanda Eru adında bir kızla tanışan Houtarou, kulübün zaten bir üyesi olduğunu görünce bırakmak istese de Chitanda’dan etkilenmiştir.Kulübe daha sonra Houtarou’nun arkadaşı Fukube Satoshi ve Ibara Mayaka adlı kız da katılacaktır. Gizemli olaylar ortak ilgi alanları olan bu dörtlü, kulüpte 33 sene önce olan bir olayı araştırmaya başlayacak, olayla ilgili ipuçlarını ise 33 sene önceki üyelerin yaptığı “Hyouga“ adlı çalışmada bulacaklardır. Kaynak: Anime.gen.tr
Siber denizin içinde, Hakuno Kishinami kendini, anıları olmadan, Kutsal Kâse Savaşının içinde bulur. Kafası karışık, kaderini değiştirecek olan bu yolda “Saber” diye gizemli, kırmızılar içerisinde bir kadın ona “hizmetkârı” olarak bu macerasında eşlik edecektir. Aynı isimde 2010’da PlayStation Portable’a çıkmış olan JRPG oyununun adaptasyonudur, özellikle Saber rotasına odaklanır.
Abel, gözlerinizin renginin ne kadar güçlü olduğunuzu gösterdiği bir dünyada muazzam bir güce sahip olan dahi bir sihirbazdı. Ne var ki, sarı gözleriyle gelen güç çok büyüktü, yoldaşları bile ona korku ve nefretle bakıyordu. Bu nedenle, kendisini kabul edecek bir cennet bulmayı umarak ruhunu geleceğe aktarmaya karar verdi. Yakında, insanların göz rengiyle ilgili tutumlarının değiştiğini anlayacaktı, ama tam olarak hayal ettiği gibi değildi…
En güçlünün hile yapmasına gerek yok! Lise hayatını yalnız geçiren Haruka, bir gün tüm sınıf arkadaşlarıyla birlikte başka bir dünyaya çağrıldı. Tanrı resme girdiğinde, Haruka yeni dünyada hayatta kalmasına yardımcı olmak için istediği hile yeteneğini seçebileceğine inanıyor ... Ama beklentilerinin aksine, hile becerileri listesi ilk önce işe yarıyor, önce hizmet temeli. Ve böylece, sınıf arkadaşları tüm hile becerilerini seçer. Seçimleri artık artıklarla sınırlı, Haruka kendi “yalnız” becerisi nedeniyle bir partiyi kuramıyor. Farklı bir dünya olsa da, macera günleri her zamanki gibi yalnız bir olay olacak gibi görünüyor ... Haruka, sınıf arkadaşlarına yaklaşan bir krizin farkına vardıktan sonra onları kurtarmak için sessiz bir yemin eder. Hilelere dayanmak yok! Onlara olan ihtiyacı aşan sapkın bir güç yolunda yürüyecek.
Kousuke bir kamyon tarafından öldürülür, ruhu iki güzel kızın olduğu bir bahçede kaybolur. Mekanın sahibi, yeniden doğup doğmayacağını ya da başka bir dünyaya çağrılıp çağrılmayacağını seçmesine izin verir ve o da çağrılmayı sürdürür. Bu yeni dünyada, bahçenin sahibi tarafından dünyanın arkasındaki gizemi bulmasına yardımcı olmak için yaratılan ana iki kız - bir Zindan kulesi. Bu kulenin sahibi olabilecek ve onu yönetebilecek mi?
Bir zamanlar mutlu ve popüler bir çocuk olan Uichi, şimdi acımasız bir zorbalığın kurbanı. Sonra aniden çocukluk arkadaşı ve ilk aşkı Yotsuha ortaya çıkıyor. Bu sevimli ve iyi kalpli kız ona nasıl yardım etmeye çalışacak...?
Senin uğruna herkesi öldüreceğim. “Hey, sanırım senden hoşlanıyorum!“ diyor Shirayuki gülümseyerek. Haruki, üç sınıf arkadaşının amansız zorbalığına katlanıyor. Bir gün, Shirayuki adında güzel bir transfer öğrenci aniden yanına geliyor ve zorbalık durursa onunla çıkıp çıkmayacağını soruyor. Haruki bunu bir şaka olarak geçiştiriyor. Ancak ertesi gün, işkencecilerinden biri ortadan kayboluyor. Sonra bir diğeri. Kesin olan bir şey var: Shirayuki, sağduyu ve empati eksikliği olan bir psikopat.
“Yaz sonunda Eiji Aono, çocukluk arkadaşı ve sevgilisi olan Miyuki Amada’nın, kendisini futbol takımının yıldız oyuncusu Kondo ile aldattığına şahit olur. Eiji, tatil dönüşü okula geldiğinde ise kendini nahoş söylentilerin bombardımanı altında bulur. ’O korkunç biri.’ ’Ayrıca şiddete de başvuruyor.’ Kondo, Eiji’nin Miyuki’ye kötü davranan berbat bir adam olduğu yönünde dedikodular yaymıştır. Okulda zorbalığa uğramaya başlayan Eiji’nin durumu her geçen gün daha da kötüleşir. Bir gün bir kaçış yolu arayan Eiji, kendini okulun çatısında bulur ve orada okulun en güzel kızı Ichijo Ai’yi görür. Eiji, Ai’nin elini tutar ve ikisi birlikte okuldan kaçar. Bu, umutsuzluğun dibine vurduktan sonra her şeye yeniden başlayarak görkemli bir geri dönüş yapan genç bir adamın saf aşk hikayesi!“
Beş yıl önce, Dünya “Dünya Uyanışı” olarak bilinen bir olaya tanık oldu. O dönemde dünya tamamen değişti. Manalar uyandı, kapılar açılmaya başladı ve her insanın gözlerinin önünde, onların “statülerini” gösteren holografik bir ekran belirdi. Her bireye başlangıç olarak bir yetenek verildi. Bu yetenekler, geliştirilmiş görüş gibi basit becerilerden, zihinle ateş kontrolü gibi çılgın fantezi güçlerine kadar çeşitlilik gösteriyordu. Ve bu sayısız yeteneğin içinde Damien, “kısa mesafe ışınlanma” becerisiyle uzamsal bir yakınlık uyandırdı. Başta çok heyecanlanmıştı; yoğun savaşlar yapmayı ve büyük güçler elde etmeyi hayal ediyordu. Ama gerçek, onu çok hızlı bir şekilde yüzüstü bıraktı. Yeteneği sadece kendisinin 10 metre etrafında çalışıyordu ve fiziksel istatistikleri inanılmaz derecede zayıftı. Gücünü birkaç kez kullandıktan sonra bitap düşüyordu. Gücünün yetersizliği karşısında hayal kırıklığına uğrayan Damien, hayatını devam ettirmek için elinden gelen her işi yaparak sessiz bir yaşam sürdü — ta ki bir gün her şey değişene kadar. Damien ihanete uğradı ve bir kapının içine atıldı, canavarlarla dolu bir labirentte kendi başına hayatta kalmak zorunda kaldı. O gün içinde bir şey koptu. Artık zayıf kalmaya ve başını eğmeye razı değildi. Karanlıktan çıktığında, kendini başka bir dünyada buldu ve dünyaya nasıl döneceğini bilmiyordu. Ama artık ilk düştüğü zamandaki çocuk değildi...
Yoşiyo, 30 yaşında hala ailesinin evinde yaşayan işsiz ve gelecekten umudunu kesmiş bir adamdır. Fakat onun bu tekdüze hayatı, bir gün evine gelecek olan ”Köy-ü Kader” ismindeki gizemli bir oyunla tamamen değişecektir. Köy-ü Kader oyunun grafikleri ve karakterlerin yapay zekaları, Yoşiyo’nun şu ana kadar oynadığı hiçbir oyuna benzememekle birlikte bir o kadar da gerçekçidir. Oyunda kendisi, yeni bir köy kurmak amacıyla harekete geçen bir grup köylünün koruyucu tanrısıdır. Bu küçük grubu tanrısal bilgeliğiyle ve güçleriyle hayatta tutmak Yoşiyo’nun yegane görevidir. Böyle garip bir deneyim yaşayacak olan Yoşiyo’nun hayatı nasıl etkilenecektir?
Tokyo, ulusal düzeydeki at kızlarının ve yeni nesil koşu dâhilerinin evidir. Büyük hayaller ama mütevazı beklentiler taşıyan çaylak antrenör Jou Kitahara, Kasamatsu’nun sessiz kasabasında yetenek bulmayı hiç beklemez—ta ki griye çalan kül rengi saçları ve alışılmadık, vahşi adımları olan bir kızla tanışana dek. Çocukken dizlerindeki rahatsızlık yüzünden ayakta durmakta zorlanan Oguri Cap, hayatının büyük kısmını acıyla geçirmiştir. Fakat bitmek bilmeyen azmiyle sınırlarını aşmış ve bir zamanlar imkânsız görünen şeyde özgürlüğü bulmuştur: koşmakta. Kasamatsu’daki diğer at kızları zafer ve şöhreti kovalarken, Oguri’nin tek motivasyonu hareketin kendisinde bulduğu saf sevinçtir. Bölgesel bir yıldız olarak parlayan Fujimasa March ise disiplin, yetenek ve inatçılığıyla dikkatleri üzerine çeker. Onun için koşmak, gurur meselesidir. Ancak okulun düzenlediği bir yarış, onu Oguri’nin ham, cilasız adımlarıyla karşı karşıya getirdiğinde March’ın özgüveni sarsılır. Öte yandan, March’la yarışmak Oguri’nin içinde de bir şeyleri değiştirir. İlk kez içinde bir kıvılcım yanar: kazanma arzusu. Bu arzu onu küçük kasabasının sınırlarının ötesine, ufukta bekleyen görkemli sahnelere taşıyacaktır.
Mahiro Oyama, erotik oyunları seven sıradan bir adamdı... ta ki günün birinde bir kadın olarak uyanana kadar! Çılgın bir bilim insanı olan kız kardeşi, yeni deneylerinden birini Mahiro üzerinde denemiş gibi görünüyor. Ancak bu deneyin sonucu Mahiro’ya göre tam bir felaket! Mihari, onun üzerinde araştırmalar yapmak isterken Mahiro da içine kapanık, oyun oynadığı hayatına geri dönmek istiyor. Belli olan bir şey ise artık hayatın çok daha garip bir hâl alacağı!
Minato Seno’nun lise hayatı yeni başlamışken, sınıf öğretmeni ondan sınıfta yanındaki sırada oturan, kedi gibi sürekli uyuklayan Nekozane’ye yardım etmesini ister. Çekingen ve sosyal kaygıları olan Minato, daha önce Nekozane ile hiç konuşmamış ya da onun yüzünü bile görmemiştir. Minato sonunda Nekozane’yi uyandırmak için cesaretini topladığında, iki gencin yeni bir arkadaşlığa doğru utangaçça adım attığı ve farkında olmadan hislerinin yavaşça bir aşka dönüştüğü tatlı bir hikâye başlar!
Momose Yuuichi ve Fujino Sumi, küçüklüklerinden beri birlikte olan çocukluk arkadaşlarıdır. Artık lise sınıf arkadaşı olsalar da, ergenlik çağına girmeleriyle eskisi kadar yakın hissetmiyorlar. Birbirlerini iyi tanımalarına rağmen, aralarında bir resmiyet hissi var. İşte aralarındaki bu hassas ilişki, ta ki bir gün Sumi aniden Yuuichi’nin evine gelene kadar...?
Naoto Hachiouji -bizim omurgasız- MC ("Senpai" olarak da bilinir) lise ikinci sınıf öğrencisi ve öğleden sonralarını Sanat Kulübü odasında geçiren yalnız bir gençtir. Okul arkadaşlarından biri olan Nagatoro adında sadist bir birinci sınıf kızının dikkatini çeker. Ancak, zorbalık ve sataşmalar arasında başka bir şey filizlenmeye başlar. Utangaç bir inek ile bir S-Dere (Sadist Tsundere) arasında aşk dolu(...?) bir hikaye başlar.
Bir gün Jio, kız arkadaşı Miho’nun insan eti yediğini görünce dehşete düşer. Bu nasıl olabilir? Jio panik içindedir, şüpheyle boğuşur, akıl sağlığını korumaya çalışır. Miho gerçekten bir canavar mı, yoksa?
Modern dünyada değişik hayvan melezlerine benzeyen bir tür ortaya çıkmıştır. Farklı bir boyuttan gelen bu tür hakkındaki bilgiler ilk başta halktan gizlense de daha sonra iki tür arasında yapılan anlaşmalarla kültürel değişim gerçekleşmiştir.Bu çerçevede pek çok tür insanlarla kaynaşması ve dünyanın düzenine uyum sağlaması için misafir olarak belirlenmiş ailelere gönderilmiştir.Bu çalışma çok başarılı olunca yaygınlaştırılmıştır. Bu bağlamda kahramanımız Kurusu Kimihito’nun evi gönüllü ailelerden biri ile karıştırılır ve Lamia türünden olan Miia’yı kapısında görür.İnsanların çok sıcak bakmadığı yer yer korktuğu bir görünüşü olduğu için Miia dünyada yaşayacağı ev için çok heyecanlıdır.Kimihito, Miia’ya çok sıcak ve sempatik davranması üzerine kız bu evde yaşamaya karar verir.Denetçisi Sumiko’da bu duruma karşı çıkmaz.Kimihito ilk başta bilmese de Miia onun nezaketine ve sıcak kanlı davranışlarına aşık olmuştur.Miia çok sadık ve kıskanç bir tiptir.Bu yüzden Kimihito’nun kendisinden başkasına ait olmasına istemez ve onu tahrik ederek ilişkiye girmek ister.Her ne kadar Miia bunları istese de ne Kimihito bunu istemektedir ne de denetçi Sumiko buna izin verecektir.Çünkü ilişkiye girmeleri durumunda Miia kendi dünyasına gönderilecek Kimihito’da hapse girecektir.(Gerçi Miia’nın bu pek umrunda değildir)Yine bir başka kesin kural ise ev sahibi ve misafir arasında yaşanacak şiddette aynı durumlara yol açacaktır.
Arsız Asahi-chan’a Yerini Göstermek İstiyorum Ryou, otaku hayatının tadını sonuna kadar çıkaran bir lise son sınıf öğrencisidir. Ancak başını ağrıtan biri vardır: Asahi-chan. Kendinden iki yaş küçük olan bu arsız çocukluk arkadaşı, aynı liseye gitmektedir. Yaşça küçük olmasına rağmen, Asahi-chan sürekli Ryou’ya sataşmakta ve onu zor durumda bırakmaktadır. Yine de biri Asahi-chan’la dalga geçtiğinde, ne diyeceğini bilemez, yüzü yenilmiş bir ifadeyle düşer. Çok az arkadaşı olan, utangaç ve pek dürüst davranamayan sevimli bir kızdır aslında. Ama bugün… Bu arsız Asahi-chan’a bir ders vermeliyim!
Shiiba Gaku, halk arasında “Yel Değirmeni“ olarak bilinen Kushima Lisesi’nin patronu olmak istiyor. Bir numara olmak için birçok zorlukla yüzleşmek zorunda çünkü okul zorlu rakiplerle dolu. İlk adımı atmaya karar verdiği anda, afro görünümlü bir adam onu kesiyor. Bundan sonra ne olacak? Hayalini gerçekleştirebilecek mi?
Mikado Lisesi, en iyi öğrencileri en iyi paralı asker ve koruma olabilmeleri için eğitmektedir. Fakat Morito Hayama, paralı asker seviyesi dahi olmayan bir öğrencidir. Birden bire, daha önce hiçbir koruması sağ kalmamış aşırı derecede değerli bir kişiyi korumakla görevlendirilir. Aldığı dersler, deneyimsizliğini kapatabilecek mi? Peki hayatta kalacak mı?!
Güzel ve büyük göğüslü çocukluk arkadaşım Mikoto, bana deliler gibi aşık. Bu kulağa herkesin kıskanacağı rüya gibi bir senaryo gibi geliyor — ama çok büyük bir sorun var... Mikoto, yapışkan, zihinsel olarak dengesiz ve aşkı fazlasıyla ağır biri haline geldi!! Bu hikâye, Mikoto’nun dengesiz davranışları ve farkında olmadan sergilediği seksiliği karşısında başkarakterin yaşadığı karanlık günlük komediyi konu alıyor.
“Yüzün kızarırsa, kaybedersin.“ Nishikata bu prensiple yaşayan bir ortaokulludur. Sıra arkadaşı Takagi-san sürekli onunla dalga geçer. Gururu incinmiş halde bir gün ondan intikam almaya niyet eder. Ve bu yüzden, her gün onu kızdırmaya çalışır fakat yine de kendisini Takagi-san’ın kurbanı olarak bulur. Acaba Takagi-san’ın yüzünü bir kez bile olsa kızartabilecek mi?
Bir zombi virüsü ortaya çıkar ve dünya kıyamet günlerine döner. 7 yıldır birlikte olduğu Qin An’ın kız arkadaşı aniden ona ihanet etmiştir. Ancak işler göründüğü kadar basit değildir. Birçok ipucu yavaş yavaş çözülür. Qin an neler olup bittiğinden ve ne yapacağından emin değildir. Böylece, aynı zamanda aşkını da ararken, kendi arayışına da başlar.
Köle olarak doğanların, en sonunda kurban edilmekten başka şansı yoktur. 12 yaşında bir köle olan Solbon, kaderine boyun eğip hemen ölmek istiyordu. Kurban edileceği sırada bir büyücü tarafından kurtarıldı ve büyük hayali suya düştü. O anki bütün nefretini büyücüye kustu, ama onun bu hareketi kendisi için yeni bir dünyanın kapısını açacaktı.