Durum | Hikaye | Çizim | Karakterler | Genel Puan |
Okuyorum | 10 / 10 | 10 / 10 | 10 / 10 | 10 / 10 |
Öncelikle Riyoko Ikeda'nın favori mangakalarımdan biri olduğunu belirtmek isterim. İlk Oniisama e animesiyle kendisini keşfetmiştim fakat asıl hayranlığım Bara no Versailles'ın animesi ve mangasıyla başladı. Gerek çizim olsun,gerek konu ve hikayenin ilerleyişi her yönden kusursuz bir şekilde beni kendine bağlayan başarılı yapımlardı.
Oniisama e,Bara no Versailles ve Claudine mangalarını okumuştum. Sıra dördüncü büyük başyapıta gelmişti. Julius karakterinin dikkatimi çekmesiyle mangayı okumaya koyuldum. Riyoko-sensei'nin çizdiği bütün kadınlara aşık oluyordum ve böyle güçlü kadınlar görmek bana hem cesaret hem de mutluluk veriyordu. Aynı zamanda farkındalık yaratıyordu.
Manganın konusuna şöyle kısaca bir değinirsek 20.yy Almanya'sında bir katolik müzik okulunda üç öğrenci bir araya geliyor. Julius,Isaac ve Klaus. Isaac ailesinin pek durumu olmayan burslu bir öğrenci. Orpheus Penceresi riyavetini ilk o duyuyor. O pencereden bakan her kim aşağıdan geçen bir kadın görürse, ona aşık olacağı kaderine yazılıyor ve sonları trajik bir şekilde bitiyor. Merakına yenik düşen Isaac kuleye çıkıp Orpheus Penceresi'nden bakıyor ve aşağıda birini görüyor. Gördüğü kişiyi erkek sanıyor ve o kişi kendini Julius olarak tanıtıyor. Fakat Julius'un sakladığı bir sırrı var. Erkek kılığında gezen ve mecburen erkek gibi davranmak zorunda kalan güzel mi güzel bir kız aslında. Klaus'la da başka bir olay sonrasında Orpheus Penceresi'nde karşılaşıyor. Julius'u iki erkek de pencereden görüyor ve bu kızın kime ait olacağı tamamıyla bir merak konusu haline geliyor.
Gelgelelim Julius'a. Oldukça yürekli,dobra ve de güçlü bir erkek fatmamız. Her ne kadar başı dik durmaya çalışsa da,aslında hafif bir rüzgarda eğilmeye müsait küçük bir fidan. Ne kadar erkek gibi davranırsa davransın yine de bir kadın olduğunun farkında ve bu nedenle zaman zaman kırılgan yönünü kontrol edemiyor ve duygularına engel olamıyor.
Aslında mangadaki her olay bir gizem zinciri. Bir yandan merakınız ve heyecanınız sizi sürükleyerek hikayenin içine çekerken,öteki taraftan ansızın sizi şaşırtan bir sürprizle yüreğinizi burkan fevkalade bir drama içeriyor.
Evet,Julius küçüklüğünden bu yana erkek gibi yetiştirildi. Peki bunun nedeni ne ola ki?
Julius sırrını nereye kadar saklayabilecektir? Hiçbir sır ebediyen saklı kalmayacaktır ve Julius da bu işin böyle gidemeyeceğini
Hikayenin tamamını okuyamasam da şimdilik diyeceklerim bu kadar. Her bir bölümde Julius'a daha çok bağlandım ve onun acısını kendi kalbimde hissettim. Gözyaşları içimi sızlattı. Hepsinden öte, bana bu duyguları oldukça gerçekçi bir şekilde yansıtıp hissettiren Riyoko Ikeda-sensei'ye yürekten teşekkürlerimi sunuyorum.
Manga-TR tutkunları, sorularınızı paylaşabileceğiniz, en son güncellemeleri takip edebileceğiniz ve topluluğumuzla sohbet edebileceğiniz Telegram grubumuza sizleri davet ediyoruz! Katılmak için hemen tıklayın:
👉 [Telegram Grubumuza Katılın]