- Manga
- 2 yıl önce
Nickelodeon tarzı Dowman Sayman one-shot’ları.
Bir romanın kötü kadını olarak mı reenkarne oldum? Bu durumda, o bana ihanete etmeden önce onu terk etmem gerekecek! “Calix, hadi bu evliliği bozalım.“ “Benden kaçamazsın, Loure.“ Sonunda başka bir kadını seçecek olsa bile... Neden bana takıntılı olmaya devam ediyor? Sonra, Calix’in çocuğuna hamile kalmadım... Ve bir kez daha, günlerimi mutluluk içinde yaşayabileceğime dair safça bir düşünceye kapıldım. Daha da kötüsü, bir gün Calix’in başka bir kadını öptüğüne tanık oldum. Karnımdaki çocuğu korumak için her şeyi bırakıp bir yolculuğa çıktım, Calix’in yeni keşfettiği mantıksız takıntısından hala habersizdim...
Geçici bir “mutluluk“ diliyorum... Saimori Miyo, soyundan gelen olağandışı güçlere sahip bir ailede doğmasına rağmen, herhangi bir özel yetenek miras almamıştı. Dahası, kaderin ironik bir cilvesiyle kendi yeteneğini uyandıran üvey kız kardeşi tarafından aşağılık bir hizmetçi gibi muamele gördü. Ailesi tarafından sevilmeyen ve herkes tarafından dışlanan Miyo, unutulmuş bir kızdı. Tek ve tek müttefiki olan çocukluk arkadaşı bile, mülkü devralmak için üvey kız kardeşiyle evlenmeyi seçti. Bir engelden başka bir şey olarak görülmeyen Miyo, Kudou ailesiyle evlidir. Soğuk ve acımasız olduğu söylenen bir adama… Hafif bir romandan uyarlanmış! Japon tarzı fantezi x Evlilik. Evlilikten doğan bir aşk hikayesi.
Yenilmez bir ölümsüz olmak harika gibi görünse de, Ylledia için pekte öyle değildi. Ölümden kaçmak dünyanın sonuna sil baştan şahit olup durmak anlamına geliyordu. Ne kadar çaba sarf etse de dünya hep vasat bir haldeydi. Tam umutlarını yitirmek üzereyken Dennis isimli büyü öğrenmeye çalışan optimist bir genç ortaya çıktı. ‘Bağlanmak mı istiyorsun?!’ Yeşeren bir umutla ilgili hoş bir hikaye bu… ve tabii bir tık daha fazlası.
Bayan voleybol kulübünden Touka Ayame, uzun ve centilmen “prens“ olarak anılıyor. Ama bu prensin başkalarıyla paylaşılamayan bir hobisi var...Aslında yaramaz TL (Teen Love) romanlarını sever! Kimseye söyleyemeyeceğim bir şey daha var... Aynı zamanda kütüphane komitesinin bir üyesi olan Asagi-senpai için biraz endişeliyim... Bana prens demiyor, bana bir kız gibi davranıyor... O çok özel. Bir gün Asagi-senpai’nin sırrını öğrenir... Ayame’nin beğendiği TL romanının yazarı Asagi-senpai!? Bir sırrı olan iki kişinin hikayesi başlıyor.
Sessiz, sakin günlerden nefret ediyorum. Minik ama üzücü bir hikaye.
Kocasının ellerinde can veren kötü kadın olarak yeniden doğdum, ama bu klişe konuya oldukça hakimim! Kötü kadın olmamın cezası olarak haksız yere ölmemin oldukça adil olduğunu düşünmüştüm ta ki ana hikayeden sapamadığımı fark edene kadar. Madem her türlü öleceğim, o zaman yakışıklı kocamdan bir öpücük çalayım! “Lütfen beni Ridelhoffun sinsi çiçeği adına layık olduğunu gösterir biçimde tatmin et kim bilir yapabilirsen bundan bir fayda saglayabilirsin” …Neden ana hikaye değişmeye başladı?
Bir gün, erkek olarak yetiştirilen bir kızın tüm hayatı alt üst olur... Şövalye olmayı hayal eden isimsiz bir çocuk, ünlü Romagnolo Ailesi’nin hizmetçisi olarak çalışır. On yedi yaşındayken bir gün, oğlan ilk adet dönemini yaşar ve annesi ona onun aslında bir kız olduğunu söyler. O, Kont Romagnolo’nun Gayrimeşru çocuğudur ve annesi onu korumak için gizlice bir erkek çocuk olarak yetiştirmiştir. Kont, gayri meşru çocuğunu öğrendiğinde, kızı Maylene’i olumsuz bir nişandan korumak için onu bir piyon olarak kullanmaya karar verir. O anda on yedi yıldır isimsiz yaşayan çocuğa bir isim verilir ve hayatı büyük ölçüde değişmeye başlar. Adı “Nullitas” yani hiçbir şey ifade etmiyor.
Bir Ev hayaleti olan Sue ve Mana, eski sevgililer gibi birlikte yaşarlar. Birlikte Sue’nun cinayetinin gizemini çözerler
Kazuma Kadomae, yerel bir lisede yeni sınıf öğretmenidir ve öğrencileri hakkında öğrenebileceği her şeyi öğrenmeye çalışır. Yine de, özellikle bir öğrenci - müdürün kızı Kanade Noeda - diğerlerinden daha utangaç görünüyor. Ancak ona verdiği ilgi, istemeden Noeda’nın içinde sanrılı, tek taraflı bir aşka yol açar ve Noeda’nın onu romantik bir şekilde takip etmesine neden olur.
“R- rüya okulu mu?“ dedi Amy.“Harika!“ diye araya girdi Nick abartılı bir sevinçle. “Günlük hayatta okula gittiğimiz yetmiyor bir de rüyalarımızda mı gideceğiz! ““Burası sıradan bir okul değil genç adam. Burada matematik, fen bilimleri ya da sosyal bilimler görmeyeceksiniz. Burada Wier denilen kötü ruhlarla savaşacaksınız.““Amy şaşkınlık içinde “Wier?“ dedi.Nick de şaşırmıştı ama belli etmedi. “ Peki biz bu Wier denilen yaratıklarla neden savaşacağız?““Çünkü sizler seçildiniz.“ dedi adam gözlerini Nick’ten ayırmadan.“Seçilmek mi!“ diye öfkeyle atıldı Nick. Belli ki korkmuştu. “ Bizim bundan kazancımız ne olacak?““Tabi ki bu iyiliğiniz karşılıksız kalmayacak genç adam.“dedi adam. Sonra gülümseyerek ekledi “Özel güçler kazanacaksınız.““Özel güçler...“ dedi Amy fisıldarcasına.“Sorularınızı konferans salonunda yanıtlayacağım, hem yeni arkadaşlarınızla tanıştınız mı?“
Arkadaşına yüzük almak isterken Ena yanlışlıkla yanlış ölçüde alır.
Sara araba kazasından kedi tanrısının lütfu sayesinde kurtulur. Fakat artık yağmurlu havalarda kediye dönüşmesine sebep olan bir kedi büyüsünün altındadır. Büyüyü kırmak için tek bir yol vardır ve bu kedileri seven ve önemseyen kedi uşağına aşık olması ve onu öpmesidir. Bunun üstüne birinin taşla bir kediyi öldürdüğünü görmesi üzerine gizemli bir kedi katili Sara’yı takip etmeye başlar. Sara kendini katilden korumayı başarabilecek midir? Yoksa kaderindeki uşağı öperek büyüyü kırabilecek mi ?
Sıradan bir çalışan Yun Jae-eun, bir romanın içinden Prenses Diamantine oldu! Ama “Göç etsem bile neden her şeyden ötürü, yakında ölüm cezası alacak biri olmak zorunda kaldım, Sheillia, kötülüklerin kötülüğü ...!“ Talihsiz kaderi hakkında önsezisi olan Jae-eun, Sheilla’nın kaderini değiştirmeye karar verir. Ölen prenses, gözlerini açmasına rağmen, kimsenin sevinmediği Delphinium Palace, yavaş yavaş bu şekilde değişiyordu ama ...
Gerçeği öğrendiğim gün sefilce öldüm. Gerçek, nişanlımın gizli bir sevgili olduğu ve benim kendi kuzenimdi. İkinci sabah, 20. doğum günümden sonra bir mucize gerçekleşti. O andan itibaren, artık aşka inanmamaya karar verdim.
Bir romanın içine girdim… ama neden orijinal hikâyeden 10 yıl öncesine gitmiştim? Daha da kötüsü, düştüğüm yer bir hapishaneydi, burası ormandan bile daha tehlikeli bir yer. Hayatta kalmak için mücadele ettim, savaştım ve 10 yıl geçtikten sonra mahkûmların lideri oldum. * * * “Hey, Mint, yapmanı istediğim için bir işim var.” “Neden bahsettiğinizi bilmiyorum.” Hiçbir işe yaramayan bir lider olarak biliniyordum, ancak bu sefil yerde lider olmanın kendine has avantajları vardı. Bu yüzden bunu bir ayrıcalık olarak kabul etmeye başladım. “Seni kâğıt üzerinde ölü olarak gösterebilirim. Ama benim için bir şey yapmalısın.” “Ne demek istediğini anlamıyorum.” Ve sonra, rüya gibi bir fırsat önüme çıktı. “Bana yardım edersen seni serbest bıraktırırım.” “Peki ne yapmalıyım, efendim?” “…” Müdür aniden hapishanenin en çılgın kızına kendisine yardım etmesini emretti. “Yakında içeri girecek olan yeni mahkûmun buranın lideri olmasını sağla.” Burası bir hapishaneydi, kanunsuz bir bölgeydi. Eğer o kişiyi lider yapmayı başarırsam sonunda serbest bırakılacağım. “Bu arada, gitmen gereken yer erkek hapishanesi.” “…Ne? Bunu nasıl yapabilirim ki?” “Kılık değiştirerek tabii ki!” Ancak… Yeni mahkûmun erkek ana karakter olduğu ortaya çıktı.
Hayatı yalandan başka bir şey değildi. Camellia, kenar mahallelerde annesinden alınıp aristokrat bir ailenin oğlu olarak yaşamaya zorlandığında henüz 12 yaşındaydı. Ama sırların ve yalanların altında bile asla unutmadı. Yeniden gerçek benliğini bulacaktı. Camellia hayatını geri almak için mücadele etmeye devam ediyor.
Yıllarımı kamu hizmeti sınavına hazırlanmak için harcadım.Ama böyle haksız yere öldüğüme inanamıyorum…! Öyle mi?Güzel bir kontes olarak yeniden doğdum.Güzellik Tanrısının oyunlarını bile oynamayı başardım.’Çizim..?’Evet, karakter çizme yeteneğim var.Güzellik Tanrısının elçisi oldum ve dünyaya çok nadir rastlanan karakterleri çizerek fayda sağladım.
Sıfırla ve oyunu kur. Gözlerimi açtığımda her şey değişmişti. Bir oyunda herkesin korktuğu kötü prenses olmuştum ve garip adamlar bana çıplak vücutlarıyla yaklaşıyordu. “Üşüyor musun? Sana sarılayım mı?“ “Neden? Hâlâ yeterli değil mi?“ Bu durumda ne?! Bu lanet oyundan nasıl kurtulabilirim?!
Dünya çapında popülerlik anketi projesinin galibi Namikaze Minato’nun (Dördüncü Hokage) hikayesi - NARUTOP99! Naruto’nun babası Minato tam olarak nasıl bir jutsu geliştirdi...?
Yokoi Taku insanlarla arası pek iyi değildir o yüzden liseden mezun olur olmaz Tokyo’ya taşınmıştır. Kendisi tek başına yaşıyor, geçinmek için gazete dağıtıp doujinshi çiziyor fakat onun erotik olmayan tüm eserlerini okuyucuları gözardı ediyor. Bir gün Saitou Megumi isminde bir kız kapısında belirleyiveriyor ve kendisinin Tottori’den Tokyo’ya kadar onun büyük bir hayranı olduğu için geldiğini söyler. Gerçek şu ki Saitou geçmişte birsürü zorluklarla karşılaşmış ve onu terk etmek istemiyor bu yüzden onunla yaşamaya başlar. Çevirmen Tanıtımı : Sizi baya sürükliyecek sayılı psikolojik mangalardan biridir. Eğerki psikoloji, drama ve slice of life seviyorsanız tam size göre bir manga.
34 yaşındaki bir NEET otaku, ailesi tarafından evden atılır.Bu bakir, tombalak, çirkin ve meteliksiz iyi adam, hayatının bir çıkmaza gittiğini fark eder.Aslında geçmişindeki karanlığın üstesinden gelse, hayatının çok daha iyi bir vaziyette olabileceğini anımsar. Tam pişman olma noktasındayken, bir kamyonun aşırı hızla yoldaki 3 lise öğrencisine doğru hareket ettiğini görür.Tüm kuvvetini toplayıp onları kurtarır ama kamyonun altında kalarak ezilir ve ölür. Gözünü bir daha açtığında, kılıç ve büyünün hüküm sürdüğü bir dünyada Rudeus Greyrat olarak yeni bir bedende dirilmiştir.Yeni bir dünya ve hayata gözlerini açan Rudeus, ’Bu sefer,hayatımı sonuna kadar hiç bir pişmanlık olmadan yaşayacağım!’ diye ilan eder.Böylece yeniden hayat bulanın yolculuğu başlar.
Edo döneminin sonlarında “Amando” adlı zalim uzaylıların Dünya’yı istilası başlar ve dünyalılar ile uzaylılar arasında bir savaş kopar. Savaş sırasında birçok samuray hayatını kaybeder. Sonunda dünyalılar uzaylıların silahlarına yenik düşer ve teslim olurlar. Bu andan itibaren istediklerini yapmaya başlayan ve Edo şehrinde diledikleri gibi davranmaya başlayan Amando’lar yetmezmiş gibi hükümet geride kalan samurayların kılıç taşımasını yasaklar. Aradan uzun zaman geçer. İşte Sakata Gintoki, artık samuraylara ihtiyaç duyulmayan böyle bir dönemde yaşayan bir samuraydır. Güçlü bir uzaylı olan Kagura ve bir nevi öğrencisi olan Shinpachi ile yaşayan Gintoki, Dünya’yı daha katlanılır bir yer kılabilmek ve kiralarını ödeyebilmek için kendilerine gelen birbirinden garip görevleri üstlenirler.
Hyakkaou Akademisi, özel bir müfredata sahip imtiyazlı bir okuldur. Bu okulda, öğrenciler notlara ya da yaptıkları aktivitelere göre değerlendirilmezler. Para içinde yüzen bu ailelerin çocukları için bunlar gereksizdir, onlar için gerekli olan, stratejilerde ve akıl okumada uzmanlaşmaktır. Bunu da kumardan başka ne sağlayabilir? Hyakkaou Akademisinde kazananlar krallar gibi yaşar, kaybedenlerse perişan olur
Oni’nin kanının mirasçısı olan Ichinose Shiki, tüm çocukluğunu bu gerçeğin farkında olmadan yaşamıştı. Ancak, kimliği belirsiz bir adam ona suikast girişiminde bulunmak için evine geldiğinde, üvey babası nihayet gerçeği ortaya çıkarır. Oni ve Momotarou’nun asla bir arada var olamadığı bir dünyada, güç mücadelesinde ve iki ırkı birleştirmede Ichinose’ye katılın!
Annesi tarafından, ünlü bir basketbolcunun oğlu olduğu söylenerek büyüyen Demian Kawai bir basketbol takımına üye olur. Demian yeteneğiyle herkesin saygısını kazanır, ama bir maçta yaşadığı sakatlık ve hatadan sonra özgüvenini kaybeder. Sonrasında iyileşmeye çalışan Demian, önemli bir maçta basket atacakken dona kalır. Doktor muayenesinden sonra “yips“ sendromuna yakalandığını öğrenir. Böylece, “düşüş sonrası yükseliş“ hikâyesi başlar.
Nereli olduğunu, kim olduğunu ve isminin ne olduğunu hatırlamayan bir adam, Matsumoto ismini kullanıyor ve sadece nasıl futbol oynandığını hatırlıyor. Ancak hatırladığı naçizane şey olan futbolu profesyonellerden dahi ileri seviyede oynamaktadır. Kulağa saçma gelen bu futbol becerilerini kullanarak, garanti goller temin ederek daha da önemlisi kazanmalarını sağlayarak yeteneklerini takımlara pazarlar. Para için oynayarak, şehir şehir ve ülke ülke seyahat ederken hafızasını geri kazanmayı ümit edecektir.
Constantine king, halasının garip olayların yaşandığı eski malikesine taşınır.
Büyücü ordusunda, büyücüler ve onların silaha dönüşebilen “yokai“ isimli ortaklarından oluşan takımlar vardır. Onigiri ve Yura da bu takımlardan biridir. Ta ki Onigiri bir cadı tarafından kaçırılıp dönüşmesini sağlayan boynuzlarını kaybedene kadar... İntikam yolculukları boyunca yeni yüzler ve yeni sırlar keşfedeceklerdir.
Soara, şövalyeler tarafından büyütülmüş ve krallıklarına sürekli saldıran canavarlarla savaşmak için eğitilmiş genç ve yetim bir kızdır. Ancak Soara savaşa katılmaya hazır olduğunda barış ilan edilmiştir ve artık onun kılıcına ihtiyaç yoktur. Yeni bir ev ve yeni bir amaç arayan Soara, Canavar Mimarları’nın lideri cüce Krik’e rastlar. Birdenbire Soara kendini canavarlarla savaşmak yerine onlara konforlu evler inşa etmek için Krik’le birlikte çalışırken bulur! Bu süreçte kendisi için yeni bir ev ve aile keşfedecek mi?
Roman dünyasında bir karaktere reenkarne oldum. Tüm karakterlerin kötü adam tarafından kafasının kesildiği yıkıcı bir romanda. Gerçek hikaye başlamadan önce, korkunç başkentten uzak durmalıyım. Bu yüzden kırsal kesimde fakir bir baronla evlendim…. “Cesedini ellerimle temizleme zorunda bırakma. Tamam mı aşkım?” Düğüne kanlar içinde gelen bu adam, herkesi öldüren korkunç kötü adam olmalı! Hayır, bana söyleme. Kötü adamdan kaçmaya çalışırken kötü adam olacak bir adamla mı evlendim? Her şeyi batırdım. Muhtemelen evlenmekle bir hata yaptım.
Öldükten sonra, “Şeytan Kral Öldü“ nün yazarına iki seçenek sunulur: cehenneme gitmek ya da romanında yeniden doğup sonuna kadar hayatta kalmak. Sorun ne? Krallığı fethedildikten sonra zayıf bir şeytan prens olan Baalier Junior olarak yeniden doğdu! İşleri daha da kötüleştirmek için, kaçma girişimi bir şekilde prestijli bir insan okulu olan Gradias Tapınağı’ndaki Kraliyet Sınıfı’nın bir öğrencisi olarak kaydolmasını sağlar. Olay örgülerinin ve siyasi planların ortasında, bu yazar kimliğini bir sır olarak saklayabilir ve mutlu bir sona ulaşabilir mi?
Kendini beğenmiş suikastçı Rafael imparatorluğun prensesini öldürme emri aldığında başına talih kuşu konduğunu düşündü. Ancak başta kolay gibi görünen bu hedef, yakında suikastçının hayatı boyunca karşılaştığı en zorlu mücadeleye dönüşecektir. O hançeri onun kalbine saplayabilecek mi yoksa önce prenses onun kalbini mi kazanacak?
Hae Jin’in tüm hayatını ülke dışına kaçırılan ulusal eserleri bulmaya adayan bir babası var. Bir gün, uzun süredir iletişim kuramadığı babası tarafından gönderilen bilinmeyen bir “eser“i aldıktan sonra,eser aniden garip bir ışık saçtı ve Hae Jin’e gizemli bir “güç“ ve “görev“ verdi... “Göksel Cismin büyüsü sana bahşedildi.“ Böylece Kore halkının ruhunu barındıran “Üç Göksel Cisim” de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanına dağılmış eserleri içeren bir macera başlıyor!
Minami’nin erkeklerle olan şansı aşırı kötüdür—onların kötünün kötüsü olduklarını dış görünüşlerine aşık olduktan sonra fark eder. Bu yüzden, bir sonraki işinde yakışıklı ama kaba bir adamın dahil olduğunu öğrendiğinde, ona karşı tüm duygularına veda etmekten üzülmez... ta ki onun çocukluğunda en sevdiği kitap serisi olan ’Vampirin Gelini’nin yazarının oğlu olduğunu öğrenene kadar. Ama bu kaba adamın Minami’nin tavrını değiştirmesi hiç de uzun sürmeyecektir.