- Webtoon
- 1 saat önce
İmparatorluğun en iyi akademisinde profesör oldum çünkü… biriyle karıştırıldım. Şu anda hem bu taraf hem de öteki taraf tarafından yakalanamayacağım bir durumdayım. Bu tehlikeli ip cambazlığı beni nereye götürecek merak ediyorum.
İmparatorluğun en iyi akademisinde profesör oldum çünkü… biriyle karıştırıldım. Şu anda hem bu taraf hem de öteki taraf tarafından yakalanamayacağım bir durumdayım. Bu tehlikeli ip cambazlığı beni nereye götürecek merak ediyorum.
Nakajima Atsushi kaldığı yetimhaneden atılır. Atsushi’nin artık ne gidecek bir yeri ne de yiyecek bir lokması vardır. Açlığın sınırına dayanmış bir nehir kenarında dururken intihar etmeye kalkışan tuhaf bir adamı kurtarır. Kurtardığı Dazai Osamu isimli bu adam ve onun ortağı Kunikida, aslında çok önemli bir dedektiflik kuruluşunun üyesidirler. Doğaüstü güçlere sahip bu ikili, polis ve ordu için tehlikeli olaylarla baş etmektedirler. Öte yandan Atsushi bu bölgeye geldiği sıralarda Dazai ve Kunikida, bölgede ortaya çıkan bir kaplanın izini sürmektedir. Bu garip olay çözülmeden önce Atsushi’nin kaplanla bir bağlantısı var gibi görünür. Anlaşılan odur ki Atsushi’nin geleceği, Dazai ve dedektiflerden daha fazlasına bulaşacaktır.
Park Kang-tae boksörlük hayalinden vazgeçtikten sonra bir çeteye katıldı. Çete içinde iyi tanınıyordu ama sonunda öldürüldü. Öldüğünde tek bir pişmanlığı vardı: Boksörlük hayalinden vazgeçmek. Tanrı onun pişmanlığını biliyor muydu? Boksun bir spor haline geldiği bir dünyada, Park Kang-tae gerçekleşmemiş hayalinin peşinden gider.
2050 yılında, 18 yaşında hafızasını kaybetmiş bir kadın, canavarların istila ettiği çaresiz bir dünyada uyanır. Yapay bir süper zekânın rehberliğinde, acımasız bir bilim insanı, insanlığın yalnızca küçük bir kısmını korumak için Dünya’ya cehennemi getirir. Bu yozlaşmış yeni dünyanın gizemleri çözülürken, aşk ve savaş onu beklemektedir!
Küçük yaşta annelerini hastalıktan kaybettikten sonra, yetenekli simyacı kardeşler Edward ve Alphonse, ölen annelerini geri getirmek için yasaklı kabul edilen “insan dönüşümü” adlı bir deney yaparlar. Fakat bu büyük tabuyu kırdıkları için kendilerini bekleyen ağır bedellerden habersizlerdir. Deneyin başarısız olması üzerine Edward’ın sol bacağı ve hayattaki tek varlığı olan kardeşi Alphonse elinden alınır. Biricik kardeşini geri getirmek uğruna Edward, sağ kolunu Alphonse’un ruhuyla takas eder ve kardeşinin ruhunu bir zırha bağlamayı başarır. Artık Elric Kardeşler’i kendilerinden çalınanları geri almak için büyük bir yolculuk beklemektedir.
Wuxia türünün altıncı başyapıtı, tıpkı [Üçüncü Sınıfın Geri Dönüş Günlükleri], [Göksel Tarikatın Fatihi] ve [Yedi Ejderha ve Yedi İblisin Günlükleri] gibi beklentilerini fazlasıyla karşılayacak! [Savaş Tanrısının Geri Dönüş Günlükleri] Dünyanın kaldırabileceğinden çok daha güçlü olduğu için mühürlenmiş olan Yüce Savaş İlahi İblisi Dan Woohyun, bin yıl sonra mühürden kurtulur. Ancak özgürlüğüne kavuştuğunda, her şeyin anlamsızlaştığını hisseder ve sokak aralarında amaçsızca dolaşır… Dünyadan bıkıp yere yığıldığı bir anda, önünde küçük bir el belirir. “Bu da ne?” diye sorar Dan Woohyun. “Bir mantı!” diye cevap gelir. Hayatı boyunca ilk kez birisi ona art niyetsiz bir şekilde iyilik yapmıştır — ve bu küçük an, kaderini tamamen değiştirir. Bu, bin yılı aşan zaman ve mekân yolculuğu yapmış bir savaş tanrısının efsanevi hikayesidir!
Sınıftaki gözlüklü popüler bir çocuk ile onu “yemek” isteyen bir kız arasındaki sevimli ama tehlikeli bir aşk hikayesi başlıyor.
Yüzü olmayan soylu bir gözcü büyük bir konakta yaşar, konağı idare eden ve zamanın çoğunu hiç durmadan lekelerini temizlemekle geçiren canlı oyuncak bebekler gizemli efendileri tarafından idare ediliyor Emilyko’nun hikayesini dinleyin, yaşayan neşeli bir genç oyuncak bebek, görevlerini öğrendiği gibi bir hizmetçi olarak da Shadow-samaya yardım ediyor.
Ana kahraman Tsurumi Asuta. 17 yaşında, lise 2. sınıf öğrencisi. Babası tarafından işletilen Tsurumi-ya’da aşçı çırağı olarak çalışıyordu. Bir gün Tsurumi-ya’da yangın çıktı, babasının değerli bıçağı ’Santoku Houchou’ uğruna onu geri almak için içeri koştu ve böylece sonuyla karşılaştı. Ne olduğunu anlayamadan bilinmeyen bir ortamda uyandı. Daha sonra yaban domuzuna benzeyen bir canavar tarafından saldırıya uğradı ancak Morihen Halkından Aifa adında bir kız onu kurtardı. İşte o zaman gerçekten farklı bir dünyada olduğunu fark etti.
Uyanmış insanlar dünyalarını savunmak için ayaklanırken kıyamet kopuyor! Çiçek açan kaotik Çağ’da Mana hüküm sürüyor. Ancak en güçlü varlıkların bile Mana rezervleri sınırlıdır. Zayıf bir F Kademe Avcı, ıssız bir Şehirde en düşük kademe [Ateş Topu] becerisiyle uyanır ve anlar ki... Mana onun için bir sınırlama değildir! Mavi gökyüzünde uzanan sayısız ateş topu gördünüz mü? Aşılmaz Ejderhalara ve diğer efsanevi yaratıklara karşı sonsuz cüce yıldızlar ve kara delikler yaratıldığını gördünüz mü? Sonsuz Mana ile her şey mümkün! --- “Sen muhteşem bir yoldaki bir kırılmadan ibaretsin. O kadar da iyi gelişmemiş bir figüran. Ortaya çıkacaksın ve bazı önemsiz dalgalar yaratacaksın ve sonra aynı hızla kaybolacaksın. Sadece birkaç sayfa sonra unutulmak üzere.“- OSMONT’tan CONSTANTINE’e [Bölüm 2188] “Ben kimim?“ “Eğer şu anda ölmekte olan Figüran sensen, o zaman doğal olarak... Ben Ana Karakterim.“ OSMONT’tan CONSTANTINE’e. [Bölüm 2190] Bu hikayede ortaya çıkan kavramlar saf fantezi ve kurgudur, gerçek dünyayı yansıtmazlar. Her şey saf hayal gücüne dayanmaktadır.
En güçlünün hile yapmasına gerek yok! Lise hayatını yalnız geçiren Haruka, bir gün tüm sınıf arkadaşlarıyla birlikte başka bir dünyaya çağrıldı. Tanrı resme girdiğinde, Haruka yeni dünyada hayatta kalmasına yardımcı olmak için istediği hile yeteneğini seçebileceğine inanıyor ... Ama beklentilerinin aksine, hile becerileri listesi ilk önce işe yarıyor, önce hizmet temeli. Ve böylece, sınıf arkadaşları tüm hile becerilerini seçer. Seçimleri artık artıklarla sınırlı, Haruka kendi “yalnız” becerisi nedeniyle bir partiyi kuramıyor. Farklı bir dünya olsa da, macera günleri her zamanki gibi yalnız bir olay olacak gibi görünüyor ... Haruka, sınıf arkadaşlarına yaklaşan bir krizin farkına vardıktan sonra onları kurtarmak için sessiz bir yemin eder. Hilelere dayanmak yok! Onlara olan ihtiyacı aşan sapkın bir güç yolunda yürüyecek.
Yetim kardeşler Agni ve Luna, dünyalarını lanetleyen Buz Cadısı gibi, özel yeteneklere sahip “kutsanmış“ insanlardır. Ancak kutsanmış olanların hepsi dost canlısı değildir ve kendi türlerinden bir başkası Agni’ye saldırıp yetimlerin köyünü yok ettikten sonra, Agni hayatta kalmak için savaşır ve intikam yemini eder.
Ansızın, lise öğrencisi Subaru Natsuki gittiği mahalle bakkalındaki dönüş yolunda öteki dünyaya çağırılır. Hayatının en büyük dönüm noktası böyle başlıyordu, kimin tarafından çağrıldığını dahi bilmez durumdadır ve saldırıya uğradığında işler çok daha kötü bir hal alır. Ama gümüş saçlı gizemli bir kız ve onun sihirli kedisi onu kurtadığında, Subaru ona olan iyilick borcunu ödemek için işbirliği yapmak zorunda kalır. İkisi beberaber ipuçlarını bir araya getirdiğinde, Subaru ve kız saldırıya uğrayıp öldürülür. Bundan sonra, Subaru ’Ölümden Dönüş’ adlı yeteneği kazanmış halde uyanır ve zamanı ölümden geri alabilen çaresiz biri haline gelir. Umutsuzluğun ötesinde, acaba kızı ölümün kaderinden kurtalabilecek midir?
Modern dünyada değişik hayvan melezlerine benzeyen bir tür ortaya çıkmıştır. Farklı bir boyuttan gelen bu tür hakkındaki bilgiler ilk başta halktan gizlense de daha sonra iki tür arasında yapılan anlaşmalarla kültürel değişim gerçekleşmiştir.Bu çerçevede pek çok tür insanlarla kaynaşması ve dünyanın düzenine uyum sağlaması için misafir olarak belirlenmiş ailelere gönderilmiştir.Bu çalışma çok başarılı olunca yaygınlaştırılmıştır. Bu bağlamda kahramanımız Kurusu Kimihito’nun evi gönüllü ailelerden biri ile karıştırılır ve Lamia türünden olan Miia’yı kapısında görür.İnsanların çok sıcak bakmadığı yer yer korktuğu bir görünüşü olduğu için Miia dünyada yaşayacağı ev için çok heyecanlıdır.Kimihito, Miia’ya çok sıcak ve sempatik davranması üzerine kız bu evde yaşamaya karar verir.Denetçisi Sumiko’da bu duruma karşı çıkmaz.Kimihito ilk başta bilmese de Miia onun nezaketine ve sıcak kanlı davranışlarına aşık olmuştur.Miia çok sadık ve kıskanç bir tiptir.Bu yüzden Kimihito’nun kendisinden başkasına ait olmasına istemez ve onu tahrik ederek ilişkiye girmek ister.Her ne kadar Miia bunları istese de ne Kimihito bunu istemektedir ne de denetçi Sumiko buna izin verecektir.Çünkü ilişkiye girmeleri durumunda Miia kendi dünyasına gönderilecek Kimihito’da hapse girecektir.(Gerçi Miia’nın bu pek umrunda değildir)Yine bir başka kesin kural ise ev sahibi ve misafir arasında yaşanacak şiddette aynı durumlara yol açacaktır.
“Bu dünyanın nasıl sonlanacağını yalnızca ben biliyorum.” Dokja, tek ilgisi en sevdiği internet romanı “Harap Olmuş Dünyada Hayatta Kalmanın Üç Yolu”nu okumak olan sıradan bir ofis çalışanıydı. Ama roman birdenbire gerçekliğe dönüştüğünde, dünyanın nasıl sona ereceğini bilen tek okuyucu da oydu. Bu farkındalığın etkisiyle Dokja; anlayışını, hikâyenin ve bildiği dünyanın seyrini değiştirmek için kullanır. Yeni hayatı, yalnız başına bitirdiği bu romanın dünyasında başlar. Bir gün, gerçek dünyadan bu roman dünyasına geçiş yapar. Bu evrende, felaketler ve tehlikelerle dolu bir yolculukla karşı karşıyadır. Elindeki tek avantaj ile yaşam mücadelesi verecektir. Sadece ben biliyorum… Bu dünyanın sonunun nasıl bittiğini. – Kim Dokja
Fujisaki Kız Akademisi’nde,öğrenci konseyi başkanı Natsuo Maki,zarafet ve mükemmelliğin simgesi olup,okula devam eden tüm genç kızlar tarafından hayranlıkla izlenmektedir.Bir gün,Riko Kurahashi bir iş için öğrenci konseyi odasına girer ve Natsuo’nun yastık üzerinde öpüşme tekniklerini çalıştığını fark eder.Bu,ne zarif ne de şık bir davranıştır.Riko kısa sürede Natsuo’nun hayatında daha fazla romantizm istediğini ve bu yüzden gizlice “romantik durumlar” üzerinde çalıştığını öğrenir.Ona sempati duyan Riko,Natsuo’nun aşk araştırmasına yardım etmeyi kabul eder. “Aşk Laboratuvarı” adı verilen bu proje,“kazara” çarpışmak ve el ele tutuşmak gibi aşk ve romantizmin temel unsurlarını çalışır.Kısa sürede, tüm öğrenci konseyi de Aşk Laboratuvarı’nın eğlencesine katılır!Araştırmaları ve gerçek hayattaki karşılaşmaları sayesinde romantizm hakkında ne öğrenecekler?
17 yaşında, henüz liseye gitmesine rağmen birçok olayı çözmüş genç bir dedektif olan Shinichi Kudo, kız arkadaşıyla gittiği parkta, şüpheli birilerini takip ederken siyahlar giymiş bir adam tarafından bayıltılır. Bulundukları mekân siyah giyinmiş adamın silah kullanmasına müsait olmadığı için, bağlı bulunduğu organizasyonun yeni geliştirdiği, vücutta hiç iz bırakmadan içirilen kişiyi öldüren zehirli bir hapı içirir ve Shinichi’yi olay yerinde bırakarak hızla ayrılır. Hap henüz denenmemiştir ve Shinichi’yi öldürmek yerine onu bir ilkokul çocuğu ebatlarına getirir. Kendisini bu hale getiren adamların ölmediğini öğrenip ailesine veya arkadaşlarına zarar vermemesi için adını Edogawa Conan olarak değiştiren Shinichi; arkadaşı Ran ve onun dedektif olan babası ile birlikte yaşamaya başlar.
Artık kızlara güvenmeyen liseli bir genç, yakışıklı ağabeyine yakınlaşmak isteyen kızlar tarafından defalarca kandırılmıştır. Tüm bunlardan sonra, bir daha asla kızlara güvenmeme kararını verir. Ama sonra, sınıfındaki güzel bir kız aniden onunla konuşmaya başlar. O da mı ağabeyine ulaşmaya çalışıyordu...? Yoksa başka bir şeyi mi kastediyor?
Aşk Yahut Ölüm (AyÖ) isimli bir galge oyununun dünyasında bir arkaplan karakteri olarak reankarne oldum. AyÖ isimli oyunun mantığı şöyle işler: Karakterler ya ana karaktere aşık olup mutlu mesut yaşarlar ya da hayal etmesi bile zor, en acımasız şekillerde ölürler. Dengesizin teki tarafından yazılan dengesiz bir oyun. Yalnızca bir arkaplan karakteri olduğum için bu olaylara takılmadan yaşar giderim diye düşünüyordum ama benim için yazılan kader bambaşkaydı. Bir şekilde onların bu trajik kaderlerine ben de bulaşmak zorunda kaldım. Ben ve diğer karakterleri hep birlikte kurtarmak için tek seçenek “Harem Sonu”ydu. Bu sona ulaşmaları için arkalardan, gölgelerden; dinlenmeden, her karşılaştığım zorluğa bir çözüm yolu bularak onlara destek olmaya çalıştım ama nafile… Ana karakter nasıl becerdiğini anlamadığım şekilde bizleri “Tamamen Ölüm” rotasına soktu. Hiç kimsenin aşkı bulamadığı ve tüm karakterlerin öldüğü bir rotaya… Rotayı değiştirmek için bir umudum kalmamıştı, evet ama sonu değiştirebilirdim. Bu yüzden bedeli ne olursa olsun bu senaryoyu değiştireceğime ve bu karakterleri kurtaracağıma yemin ettim ve…
Kagari, büyüleyici bir güzellik, çocukluk arkadaşı Nana-kun ile yeniden karşılaşır ve ona olan romantik hislerini açığa çıkarmaya başlar.
Kousuke bir kamyon tarafından öldürülür, ruhu iki güzel kızın olduğu bir bahçede kaybolur. Mekanın sahibi, yeniden doğup doğmayacağını ya da başka bir dünyaya çağrılıp çağrılmayacağını seçmesine izin verir ve o da çağrılmayı sürdürür. Bu yeni dünyada, bahçenin sahibi tarafından dünyanın arkasındaki gizemi bulmasına yardımcı olmak için yaratılan ana iki kız - bir Zindan kulesi. Bu kulenin sahibi olabilecek ve onu yönetebilecek mi?
Deniz, insan yiyen deniz canavarları ve korsanlarla dolu kanunsuz bir bölgedir. Böyle bir denizde, herkesin korktuğu dünyanın en güçlü donanma amirali yaşar. Zenginlik, güç ve yakışıklılığa sahip olan bu adamın bir sırrı vardır: Gerçek kimliği bir sirendir!
“Arkadaşın olacağım.“ Ürkünç hayalet çocuk Haesu Lee, insanlarca dışlanmış olan Eunha Joo’nun karşısına çıkar. Haesu Lee’nin tehlikeli arkadaşlığını kabul etmesiyle birlikte etrafında beklenmedik olaylar yaşanmaya başlar. Gizemli arkadaşın uzattığı bu el kurtuluş mu yoksa lanet mi olacak?
Yuri, üniversite öğrencisidir. Bir partide zorla uyuşturucu kullandırılmak üzereyken, Ouya grubunun genç lideri Ouya Toshiomi tarafından kurtarılır. O andan sonra, Yakuza’nın iç işlerine karışmak istemese bile, Toshiomi’nin şaşırtıcı derecede nazik gülüşüne kapılmadan duramaz. Bu, birbirine çekilen iki insanın hikayesidir; ancak hayatını ortaya koyarak yaşayan bir adamın kur yapma şekli fazla ateşli ve çılgın olabilir… “Yuri, bu belki de son gecemiz, o yüzden birlikte delirelim.” En tehlikeli aşk şimdi başlıyor.
İkinci sınıf öğrencisi Minato Ichijo’nun devam ettiği Seiryo Lisesi’nde, “Buz Prenses“ (Cold Princess) olarak bilinen bir kız vardır. Adı Rei Nanase’dir. Çarpıcı güzelliği ve üstün yetenekleriyle pek çok kişi ona hayrandır; ancak o, kendisine yapılan tüm yaklaşımları buz gibi bir tavırla geri çevirir. Öte yandan Minato, kişisel sebeplerden dolayı romantizme pek ilgi duymaz. Rei sınıfta onun yanında oturmasına ve aynı kafede yarı zamanlı çalışmalarına rağmen, Minato ona özel bir ilgi göstermez. Bir gün Minato, bir arka sokakta Rei’yi, daha önce kafede reddettiği ve müşteri olarak tanıdığı ısrarcı bir adamla tartışırken bulur. Bir anlık dürtüyle yardım etmek için araya girer. Hemen ertesi gün iş çıkışında, Rei vardiyası olmamasına rağmen beklenmedik bir şekilde personel odasında belirir ve aniden Minato’dan bir öpücük ister… Böylece Minato’nun, biraz sıra dışı bir kuudere genç kızın peşinden sürüklendiği şaşkınlık verici günleri başlar.
Her zamanki gibi görünen sıradan bir günde, garip bir göktaşı bir okula düşer. Göktaşından yayılan parazitler öğrencileri enfekte etmeye başlar ve onları canavarlara dönüştürür. Bu dehşet verici dizide, öğrenciler hayatta kalabilmek için canavarlarla umutsuz bir savaşa girmek zorundadır.
Okul gezisi sırasında Touka ve sınıf arkadaşları başka bir dünyaya çağrılır. Ancak, Touka en düşük rütbeye sahip olan tek kişidir: E-seviye - sınıf arkadaşlarına kıyasla son derece düşük bir statü. Böylece eski mafya karakteri ve terk edilmiş kahraman, ilerledikçe ve geri saldırdıkça kesinlikle en güçlü şeytan haline gelecektir.
Çoğu canı çıkasıcaya çalışan insan gibi, Kuroto Nakano, çalıştığı ofis işinde sürekli stres yüklenmektedir. Yine de, tek başına yaşadığından ötürü, kendini geçindirmek için bu hayatı idame ettirmek zorundadır. Kuroto’nun bu sıradan hayatı, Senko isminde 800 yaşında bir tilki kızın hayatına müdahil olmasıyla tamamen değişir. Senko-san; ev işlerini yapıp, Kuroto ile özel olarak ilgilenerek, onu şımartacak ve yıpranmış ruhunu rahatlatmak için elinden geleni yapacaktır.
Evde kaygısız yaşamak en büyük kısayol - evim dünyanın en büyük Sihirli Güç Noktası. Bu durumda, hem evim hem de ben, onu hedefleyen bazı adamlar tarafından başka bir dünyaya çağrıldık. Bununla birlikte, uzun yıllardır bu yerde yaşıyorum ve görünüşe göre vücudum anormal bir şekilde sihirle dolup taşıyor. Beni çağıran adamlar tarafından öngörülemeyen bazı durumlar nedeniyle, çabucak kaçtılar. Öyle olsa bile, evimden sızan büyüye göz diken bazı kötü huylu insanlar var. Evimi bu insanlara vermeyeceğim! Gücümü istediğim gibi kullanacağım!
Doğuda, bir imparatorun hüküm sürdüğü bir ülke vardır; cariyeler ile hizmetkâr kadınların “hougong” adı verilen engin bir yerleşkede, yani arka sarayda yaşadığı bir diyar. Mütevazı bir kasabada eczacı babası tarafından yetiştirilen sıradan görünümlü Maomao, arka sarayın kendisiyle hiçbir ilgisi olacağını aklına bile getirmemişti— ta ki kaçırılıp oraya hizmetçi olarak satılana kadar. Maomao’nun sıradan görüntüsünün ardında keskin bir zekâ, kuvvetli sezgiler ve engin bir tıp bilgisi yatar. Bu onun gizli silahıdır… ta ki Maomao kadar zeki bir saray sakiniyle, baş hadım Jinshi’yle karşılaşana dek. Jinshi, Maomao’nun maskesini anında görür ve onu imparatorun gözde cariyesine nedime yapar—görevi hanımefendinin yemeklerini zehir kontrolü için tatmaktır! Hanımının yanında, Maomao arka sarayda olup biten her şeyi öğrenmeye başlar — hem de pek azı nezih sayılabilecek işlerdir bunlar. Peki Maomao sakin bir hayat sürmeyi başarabilecek midir, yoksa keskin gözlemleri ve doymak bilmeyen merakı, onu durmaksızın yeni maceralara ve tehlikelere mi sürükleyecektir?
Jang Young-guk’, yardımcı oyuncu olarak büyük başarılara imza attı. Oyunculuk Ödülleri’nde ilk ve onurlu “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü”nü aldı. Ancak o gün annesi vefat etti… Yıllarca ihmal ettiği annesinin ölümünden dolayı dehşete kapılan Young-guk, hayatına son vermeye karar verdi… Ölümünden önce, annesinin sıcaklığını ve geçmişin huzurlu anılarını özlemle hatırladı. O anılara sırtını döndüğüne pişman oldu… O anda aniden çocukluğuna reenkarne oldu… “Döndüm, özlediğim o geçmişe” “Kaçınılmaz bir gerçek olarak, bu hayat sadece…” Bir kez daha, oyuncu olarak yaşamak isteyen bir insanın hikayesi başlıyor. Önceki hayattan farklı olarak mutlu bir hayat yaşayabilecek mi?
“Buz Prensesi” olarak bilinen Nagi Shinonome, başkalarının kendisine yaklaşmasına izin vermeyen, soğuk tavırlı güzel bir kızdır. Bir gün trende tacize uğradığını gören Souta Minori tüm cesaretiyle onu kurtarır ancak ertesi gün tekrar ortaya çıkarak “Yanımda kalmanı istiyorum” der. Souta, dünyada sadece bir kişi için, o da kendisi için tatlı tatlı eriyen Buz Prensesi ile arkadaş olarak devam edebilecek midir?
Hayatı boyunca hep kaybeden olan Kael hep yaşadığı Dünya’nın acımasızlığından şikayet eder ve o Dünya’dan gitmek isterdi. Ama birden yılbaşı gecesinde tuhaf bir durum yaşandı. dilediği dileği anında cevap veren bir "Sistem" ortaya çıktı! [Ding... Dileğin kabul edildi,Bu "Gerçekliğin" Efendisi sana bu dünyadan ayrılma ve başka dünyada var olmana izni veriyor...] Kael Yeni gezegeni Ocsilaus’ta hayatta kalmayı ve güçlenmeyi becerebilecek mi ve acaba onu hangi maceralar bekliyor.
Yıl 2001 ve Koichi Hirose, belirli bir adamı avlamak için Napoli’ye vardı.Bu kişi bir orta okul öğrencisi olan Giorno Giovanna. Kendisi, Dio Brando ve kimliği bilinmeyen bir Japon kadının oğlu. Hikaye, Giorno’nun şehrindeki uyuşturucu istilasından kurtulmasını ve bunu yapmak için güç kazanmasını anlatıyor. Giorno, stand kullanıcıları ve yüksek rütbeli memurlar ile bağları olan suç örgütü Passione’ye katılıyor. Buccelati ile arkadaş olup mafya dünyasına ilk adımını atıyor ve tepeye çıkmak için mücadele veriyor.
Vampir ailesi Dragomirler, uzun yıllardır insanlardan uzak bir yaşam sürmektedir. Ancak ailenin ortanca çocuğu Natalia’nın tek bir isteği vardır: arkadaş edinmek. Bu yüzden okula gitmek için ailesini ikna eder ve ilk arkadaş olarak da sıra arkadaşı Evangelo’yu seçer. Fakat Evangelo da sıradan bir öğrenci değildir…
Her nasılsa, bir sabah uyandığımda kendimi tamamen farklı bir dünyada buldum ve yanımda tuhaf bir kız vardı!? Bu kesinlikle bir isekai! Bu benim heyecan verici maceramın başlangıcı! Ama... [Burada kimsenin dilini anlamıyorum!]; Beni buraya getiren kişi şu şirin şeytan lordu olmalı. Vücut dilini kullanmalısın çünkü birbirimizin dediği tek kelimeyi bile anlamıyoruz. Başka bir dünyada geçen iletişim konulu romantik komedi.