Wan Jia bir sanal gerçeklik oyunu olan Oyuncular Kralı(OK)’nda takım arkadaşlarından birisi tarafından ihanete uğramış ve yeteneklerini kaybetmişti. Buna rağmen tam diskalifiye olacak iken 1 yıl öncesine, Oyuncular Kralı turnuvasının başladığı güne geri döndürüldü. Zaten oyunun bir ustası olan ve oyun hakkında ayrıntılı bilgilere sahip olan Wan Jia ‘’Kral Oyunları’’ geri dönmeyi planlıyor fakat sadece ihanetçi takım arkadaşlarını cezalandırmak için değil kazanmak için!
Üniversite birinci sınıf öğrencisi olan Mokuma, bir okült fanatiğidir! Her türden şehir efsanesini kendisine çektiği söylenen, üst sınıflardan Kugutsu’nun peşine düşer. Okült kulübüne katıldığında başına neler gelecek acaba?
Lise ikinci sınıf öğrencisi Rakurou Hizutome tek bir şeyle ilgileniyor: “berbat oyunlar“ bulup onları pataklamak. Oyun becerileri eşsizdir ve hiçbir oyun onun için zevk almayacak kadar kötü değildir. Bu yüzden yeni VR oyunu Shangri-La Frontier ile tanıştığında en iyi yaptığı şeyi yapar: min-max yapar ve doğrudan aksiyona dalmak için prologu atlar. Peki Rakurou gibi uzman bir oyuncu bile Shangri-La Frontier’in sakladığı tüm sırları keşfedebilir mi...?
İlkokul öğrencisi Ichijou Hotaru, ailesiyle birlikte Tokyo’dan ülkenin ortasına taşındı. Şimdi aynı sınıfta ilkokul ve ortaokul yaşları arasında değişen toplam 5 öğrencinin olduğu yeni okuluna uyum sağlamalı. Kırsaldaki günlük maceralarına katılın.
Hikayenin sonunda herkese ihanet eden üst akıl olan kişiye dönüştüm. Dünyanın yok olmasıyla pek ilgilenmediğimden, sadece yavaşça sonunu bekliyordum... “Çizdiğim yılanı gerçekten takdir eden tek kişi sensin.” “Seninle 4’te buluşmak için plan yaptığımda, kalbim 3’ten itibaren atmaya başlıyor... Evcilleştirilmek bu mu demek?” Nedense, kahramanlar bana ilgi göstermeye devam ediyor.
Bir dadı kızı olarak doğmasına rağmen kendimi kutsanmış saymıştım. Sevgi dolu annem, şefkatli ustaları ve üç çocukları ile daha iyi bir yaşam isteyemezdim. Ancak, tüm bunlar annem ve ustaların vebadan öldüğü yıl boyunca değişti. O zaman bu hayattan önce kim olduğumu hatırladım. Her nasılsa, öfkeli bir ters harem romantizm romanının bir yan karakteri olarak reenkarne oldum. Sorun şu ki, bu romanın son patronu, İmparatorluğu mahvetmek için gelecekteki ana kötüler olan genç ustaları kullanan yılan kraliçesi. Ne pahasına olursa olsun korumak istediğimi biliyordum.
Düklük Hanımı Violet, her türlü kötülüğü yapmış olarak bilinen bir kötü kadın. Göle düşüp neredeyse ölünce önceki hayatındaki anıları hatırladı. Uyandığı anda babası Duke Everett’i ziyaret edip tek bir şey istedi. “Lütfen beni müştemilata gönder“ Ve böylelikle kendini oraya kapattı. Artık Violet dış dünyanın eleştirilerinden ve sitemlerinden uzak olduğuna göre, kendini önceki hayatının anılarına bıraktı ve onları resmetmeye başladı. “Bu sefer neler peşindesin?“ Herkes onun bu sefer ne tür entrikalar çevirdiğinden şüpheleniyordu. Ancak onu çevreleyen yanlış anlaşılmalar yavaş yavaş birer birer çözüldü...
Baş karakter Lee Soo-jin, “Academy of Magic” adlı rol yapma oyununu oynamayı seven bir üniversite öğrencisidir. Bir gün, vahşi bir kabileden gelen barbar bir savaşçı olan oyundaki ikincil bir karakter olan Rina’nın bedeninde uyanır. Rina’nın kaderinde kötü bir son olduğunu, kötü imparatoriçe tarafından yakalanıp işkence gördüğünü keşfeder. Bu kaderden kaçmaya ve büyü akademisine kaydolmaya karar verir; burada veliaht prens, kara şövalye, beyaz büyücü ve imparatoriçenin kendisi de dahil olmak üzere oyundaki birçok karakterle tanışır
Akademide tüyler ürpertici bir efsane vardır. “Çalışmayı ihmal et, Luin Ardell gibi ol.“ Luin, akademinin dışlanmışı, Mana Deşarj Engeli ile lanetlenmiş. Ama - “Sen seçilmiş kişisin, Draka’nın yıkım habercisi.“ Altı yıl boyunca alaylara katlandıktan sonra, nihayet yeni bir fırsat doğar.
Lin Tian, büyülü yaratıkların en düşük rütbesi olan bir goblin olarak reenkarne oldu ve başlangıçta sessiz kalmak zorunda kaldı. Daha sonra, bir goblinin gerçek doğasını tamamen ortaya çıkardı. Birçok çocukla kutsanmış, ne kadar çok çocuğu olursa, tanrıların nimetleri sayesinde o kadar güçlü olur!
Unutulmaz mezuniyetlerinin ardından, Hafif Müzik Kulübü’nün asıl üyeleri artık üniversite öğrencisi olarak hayatlarına başlıyorlar. Yetişkinler olarak Yui Hirasawa ve diğerleri, fazla uyumamaktan kişisel bakıma kadar nasıl daha sorumlu olunacağını öğrenmelidir. Kolej zor olabilir, ancak hafif bir müzik kulübü ve bir grup yeni yüzün varlığıyla, kızlar kendi yollarıyla her şeyin üstesinden gelebilir.
“Ben sadece inandığım şey için savaşırım... kimsenin iyiliği için değil... sadece kalbimin derinliklerindeki şey için. Yıldızların arasında yelken açıyorum... insanlar bana Kaptan Harlock.“ Daha önce hiç bu kadar doğru sözler söylenmemişti. Şimdi! Arcadia’da insanlığın son cesur ruhlarıyla birlikte sonsuz denizlerde bir maceraya atılın! (Japonya e-kitabından): Yıl MS 2977. Okyanuslarını kaybetmiş olan dünya, ruhunu yitirmiş, keşfedilmemiş uzaya uçan insanlara gülen ve önlerindeki tehlikelerle doğru düzgün başa çıkamayan bir halk tarafından refahını tüketmektedir. Dünya ile ilgili hayal kırıklığına uğramış bir çocuk olan Tadashi Daiba’nın gözlerinin önünde bir kurukafa bayrağı dalgalandığında, kaderi harekete geçer.... Harlock, kaderini evrendeki en büyük gemi olan Arcadia’ya emanet eden ve hiçbir şeye bağlı olmayan bir evren adamıdır. Tadashi Daiba onun yaşam tarzı hakkında ne düşünüyor...?
Tsundere Göksel usta, Büyük göğüslü kız kardeş, Yalınayak zehir kültivatörü, Beyaz ipek elbiseli ölümsüz kılıç ustası, dünyanın en güçlü 6 insanının son 5’i. Ben, Ye Gulou, saf sınırsız Yang ile ölümsüzlüğü geliştiren ilk kişi oldum. Ama bekle, saf sınırsız Yang’ı yetiştirmek, kadınlarla ilişki kuramayacağım anlamına mı geliyor yoksa ölecek miyim?! O zaman yıllar içinde bu kadar büyüyen olan bu haremim hakkında ne yapabilirim? Hepsi beni takip ediyor, aralarında seçim yapmaya zorluyorlar (aksi takdirde beni öldürecekler). Göklere yükselmek benim için, şu anda onların gazabından kaçmak demek.. Kahretsin, beni yeni Dünya’ya kadar mı takip ettiler?!! Her iki dünyadaki haremlerim bir araya geldiğinde bizi neyin beklediğini görelim!
Sonsuz döngülerle yazılmış bir hikaye… Peki ya bu hikaye gerçekse? Tek Hikaye… Sıradan bir kitap gibi görünüyor, ama onu okuyanlar sadece bir hikayeye değil, hiç bilmedikleri bir boyuta adım atıyor. Bu kitabı bitiren herkes, kendini zamanın ve mekanın ötesinde, kaderin yazıldığı bir dünyada buluyor. Ancak bu dünyada kimse özgür değil. Her şey ve herkes, Sonsuz Yazar tarafından önceden planlanmış ve yazılmış. Kitabın sırlarına vakıf olan sadece bir kişi var: Okuyucu. O, her şeyi biliyor ama bir şey hariç: Bu döngü nasıl sona erecek? Kitabın sayfalarında gizlenen karanlık sırlar açığa çıktıkça, okuyucu, kendi yazgısının da bu hikayenin bir parçası olduğunu fark eder. Fakat onu bekleyen sorular bitmiyor: Sonsuz Yazar kim? Gerçekten yazılanları değiştirmek mümkün mü? Bu evrende, gerçek ve kurgu arasındaki çizgi siliniyor. Her adım, her cümle yeni bir döngüyü başlatıyor. Hiçbir şey tesadüf değil. Peki, sen bu döngüden kaçabilecek misin?
Fotoğrafçı Lin Hao, Lin Tian Antik Şehrinde bir atış görevi sırasında canavar tarafından saldırıya uğradı ve öldürüldü. Yeniden doğduktan sonra bir koi sazanına dönüştüğünü fark etti.
Lise öğrencisi Li Huowang, tuhaf bir yeteneğe sahiptir: Gözlerini kapattığında kendini garip bir kültivasyon dünyasında bulur. Bu tuhaf dünyada, ona “Efendi“ diyen biri tarafından yakalanır ve yaşayan bir ilaç—her an bir hap haline getirilebilecek bir insan kazanı—yapılır. Ancak gerçek dünyada, Li Huowang bir akıl hastanesinde yaşayan, okula gidemeyen zihinsel bir hasta olarak hayatını sürdürmektedir. Doktorlar, garip kültivasyon dünyasının sadece bir halüsinasyon olduğunu söylerler. Artık gerçek ile yanılsama, doğru ile yalan arasında sıkışıp kalan Li Huowang, gözyaşları içinde çığlık atarak şöyle der: “Anne, artık neyin gerçek olduğunu gerçekten anlayamıyorum!“
Bir gün, Gözlerimin önünde gümüş saçlı bir Tanrıça belirdi. [Cennete meydan okuyan yıldız. Kadere karşı gelen varlık. Kaderinde sonuyla karşılaşmak olan bir dünyanın tek kurtarıcısı] Bu kadın ne tür saçmalıklar anlatıyor? [Sen bir Regresör olmalısın.] “…Ne?” Hayır, Ben Regresör Değilim!
Leydi Lilian Isilot, yüksek sosyetenin birçok genç hanımından biri olmasına rağmen güzelliği ve soğukkanlılığıyla dikkat çeker. Kutsal lord Luth, onun karşısına çıktığında ve onun seçtiği savaşçı olması gerektiğini söylediğinde, Lilian hemen reddeder. Ancak bu konuda başka seçeneği olmadığını ve sadece genç kız romanlarında gördüğü nazik, seksi ve ateşli sarışın bir koca kazandıracağını anlayınca, Lilian savaşçı rolünü kabul etmeye ve çifte bir hayat yaşamaya karar verir!
[Size “10.000 Yıl Sonra Geri Dönen Oyuncu” ve “Ben Bir Regresör Değilim” kitaplarını kazandıran yazardan] ’Ölemeyeceğimi’ ilk kez kahraman öğrenci olarak üçüncü yılımda bir tatbikat sırasında fark ettim. Bir canavar aniden çalıların arasından fırladı ve boynumu parçaladı. “Nasıl hayata geri döndüm? Evet, hayata geri döndüm. Ölmedim. Ve şimdi, yüzlerce, hatta binlerce yıl sonra, hala hayattaydım. Hâlâ hayatta olan tek kişi bendim. “Ama şimdi... sonunda bitti.” Binlerce yıl dolaştıktan sonra, nihayet bu yorucu varoluşa bir son verebileceğimi düşünmüştüm... “Dale! Dale Han! Dersim sırasında uyumaya nasıl cüret edersin? Sende biraz cesaret var, değil mi?” “...Ha?” Ama uzun varlığımın sonunda beni bekleyen şey bir nokta değil, bir tekrar işaretiydi.
Dedesiyle yaşayan Yuji İtadori’nin, gizemleri araştıran bir klüpten Lanetlerin Kralı Olarak adlandıran bir Jujutsu Sahiri olma yolunda! Artık renkli ve Türkçe.
Donmuş Oyuncunun Dönüşü Özet Dünya değiştikten 5 yıl sonra son patron ortaya çıktı. [Dünya bölgesinin son patronu Buz Kraliçesi ortaya çıktı.] Son patron! Eğer onu yenebilirsek, hayatlarımız normale dönecek! Spectre Seo Jun-ho da dahil olmak üzere dünyanın en iyi beş oyuncusu sonunda Buz Kraliçesini yendi. Ama derin bir uykuya daldılar. 25 yıl geçti. “İkinci kat mı? Buz Kraliçesi öldüğünde bitmemiş miydi? Hortlak uykusundan uyandı.
9 yıl aradan sonra memleketine dönen başrol kız, çocukluk arkadaşı kaplanın hala onunla evlenme hayalleri kurduğunu fark eder. Ama buna ayıracak vakti yoktur.
Elric çocukluğundan beri travmatik bir hayat yaşadı. Zorbalığa uğramış, ailesi tarafından nefret edilmiş ve yaşayıp yaşamadığını umursayan kimse olmamıştır. Biriken yalnızlık ve acı onu ağır bir depresyona sokar ve hayatının son kararını vermeye karar verir... İNTİHAR. Bir gün, ruhu ona seslenen bir ses duyar. “Uyan, Elric. Ben Karanlıklar Tanrısıyım. Ve sana hayatta bir şans daha vermek için buradayım.“ Karanlıklar Tanrısı’na Elric sadece iki kelimeyle cevap verdi. “Siktir git!“ Büyü, Efsanevi yaratıklar, Ejderhalar ve Tanrılarla dolu dünyanın en güçlü varlıklarından biri olmayı hedefleyen Kahramana, kendisine verilen İmkansız bir görevi başarmak için çıktığı yolculukta eşlik edin. Yazar: Entrikacı bir dahi olan ve kimseye güvenmeyen anti-kahraman. Burada Harem, Romantizm veya Fan-servis yok. MC, durumlara nasıl hızlı bir şekilde adapte olacağını bilen son derece akıllı ve hızlı zekalı bir kişidir. Ama o bir Edgelord ya da sebepsiz yere insanları öldüren bir Psikopat değil.
Maya ofiste patronunun yüzünü göremeyen tek kişidir. Deli olarak görülme korkusuyla bunu herkesten bir sır olarak saklıyor... ta ki bir gün hata yapana kadar. Görünüşe göre bu durumun arkasında büyük bir neden var
Osaka’da yaşayan Chisato hayatında ilk kez abisinin de yaşadığı yer olan Tokyo’ya gidecektir. Peki Chisato romantik dizilerdeki gibi hayalini süsleyen o Tokyo erkeği ile karşılaşabilecek midir?
“Sen bir dahisin“ çocukken duyduğu bu kelimeler birer zehirdi. Encrid şovalye olmayı düşlüyordu, ama çok geçmeden bunun nafile olduğunu fark etti. “Bu yetenekle kılıcın yolunda yaşamakmı istiyorsun?“ Bazıları ona güldü. “pes et gitsin“ Bazıları ona bunu yapmamasını tavsiye etti. Buna rağmen, hayali sarsılmaz kaldı. Daha az uyudu, daha fazla koştu, ve daha fazla antrenman yaptı. Bir gün, boynuna bıçak saplanarak öldü. Encrid gözlerini tekrar “Bu günün“ sabahına açtı.
O aptal Doujima, her zaman yanımda boş bir ifadeyle oturuyor, ama her türlü kirli düşüncesi olmalı, değil mi? Bir şey diğerine götürür ve... bekle, ben mi ?! Hayır, düşünmüyordum... kapa çeneni aptal!
Lise ikinci sınıf öğrencisi olan Soujiro Sakagami bir gün okula geç kalır, üçüncü sınıf öğrencisi gibi görünen gizemli bir kız onu gezdirir ve kaderinden %100 emin olduğunu iddia eder. Kaderinde kendisinden daha genç bir kızla birlikte olduğunu söyler ama kendisinden bahsettiği barizdir! Böylece beceriksiz Mizuki “Senpai“ ve bilgisiz Sakagami arasında bir aşk komedisi başlar!
O zaman, nişanlısı Veliaht Prens tarafından terkedilmiş kendi özgür yolculuğuna çıkma hakkı tanınmıştı. Fakat. [Merhaba.] O uyanmıştı, hayır, o onu uyandırmıştı. [Ben Nathaniel.] Dedi. [Buradaki insanlar bana ’Son’ der.] Kış kralı gibi güzel bir adam can sıkıntısı ve kibirle gülümsedi. * * * “Bırak beni.“ Nathaniel elini uzattı ama Kyrie reddetti. Ancak belirgin kemikleri olan beyaz eller yavaş ve yumuşak bir şekilde kulaklarına ve yanaklarına dokundu. [Bunu düşünmemen daha iyi olur. Eğer bağlı kalmak istemiyorsan.] Cevap vermek yerine Nathaniel’in parmaklarını ısırdı. Başını yavaşça indirdi ve alnına dayandı. Kyrie’nin mor gözleri endişeyle titrerken önündeki mavi gözler daha da kendinden geçmiş görünüyordu. [Elbiselerini kendi başına çıkar.] Nathaniel yıkık omuzlarına baktı ve şiddetle gülümsedi. [Yine ters bir şey yaparsan sana nasıl tasma takacağımı biliyorum.]
Dehşet verici bir savaştan sonra harabeye dönmüş bir ormanın ortasında, vücudu delik deşik yaralarla dolu bir adam yatıyordu. Göğsüne bir mızrak saplanmıştı ve ölümünün an meselesi olduğu anlaşılıyordu. Ancak durumunun aksine yüzü sakin, her zamanki gibi soğukkanlıydı. “Beni affet. Sana verdiğim sözü tutamadım.“ Gözleri kapandı ve karanlığın içindeki sonsuz uykusuna başladı. Derken aniden mavi bir ışık gördü, üstünde antik bir yazı yazıyordu: “Zamanı geri almak ister misin çocuğum?“ Gülmekten kendini alamadı, yine de “Evet,“ dedi. Kader Yutan Sistem [Yükleniyor ....24%....57%...80%...] [Yetki: Deus Zaman Kontrolü (Kademe???) kullanıldı] [Zaman Tanrıçası sizin için en iyisini diler]
[Yıldızlar yerlerine döndüğünde, tahta çıkacaksın]. Bai Yi ilk başta sadece rüya gördüğünü düşündü. Sonra, bir kabus oyunu oynadığını düşündü. Sonunda, rüya gerçeğe dönüştüğünde ve oyun gerçekliği yeniden yazdığında, Bai Yi oyunda sadece tek katılımcı değil, aynı zamanda tek GM olduğunu da keşfetti-- Her şeye ruh bahşetmek, ölülere yeniden doğuş bahşetmek, maddenin kurallarını çarpıtmak, mutlak gerçeği yaratmak, gerçek yalanları yazmak... Tüm dünya onun tarafından yeniden yazıldı. [--Yıldızlar parlaklığını korur, sizin için bir taht kurar.] [--Düşündüğünüz ve hayal ettiğiniz şey gerçeğe dönüşecektir.] *** Herkes uyandığında tüm dünyanın değişmiş olduğunu gördü. Ruhsal enerji yeniden canlandı ve gizemli olan ortaya çıktı. Yağmurlu gecede sinsice dolaşan hayaletler, akan kanın ortasında zarifçe gülümsüyor; Gizemli çiçekçi dükkânı sahibi, talihsizliğin derinliklerinde ziyaretinizi bekliyor; Şehrin yansımasında, gölge konseyi dünyayı uzaktan kontrol ediyor; Mühürlü antik tabloda, kötü ruhlar açgözlülükle ruhunuzu izliyor. Ölümsüz sanatlar, büyü, dövüş sanatları, iblisler, hayaletler, ölümsüzler... Dünyada bir gizem dalgası yükseldi. Birisi perde arkasında her şeyi dokuyor, tüm dünyayı onunla dans ettiriyor. [-O, tüm efsanelerin kaynağıdır.] [-O gizemin ta kendisidir.]
Momiji Watanabe 28 yaşında evlilik çağında oyuncak bebek yapımcısı bir kadındır. Bir gün gülümsemesinden etkilendiği birisinden kendisine modellik yapmasını ister.
Toaru Majutsu no Index serisinin spin-off mangasıdır: Tokiwadai öğrenci konseyi seçimi yaklaşıyor. Önde gelen adaylardan biri olan Shokuhou Misaki, çevresindeki insanlar ve en büyük kliğin lideri olma kaderi nedeniyle kendi beklentilerine rağmen bir seçim kampanyasının ortasındadır...!!
