- Webtoon
- 2 gün önce
Hoşgeldin, Kahraman....
Houtarou Oreki sosyal aktiviteleri sevmeyen, uyuşuk bir lise öğrencisidir. Okulun klasik edebiyat kulübü, üyesi olmadığı için kapanma noktasına geldiğinden ablasının ricasıyla Houtarou bu kulübe katılır.Kulüpte Chitanda Eru adında bir kızla tanışan Houtarou, kulübün zaten bir üyesi olduğunu görünce bırakmak istese de Chitanda’dan etkilenmiştir.Kulübe daha sonra Houtarou’nun arkadaşı Fukube Satoshi ve Ibara Mayaka adlı kız da katılacaktır. Gizemli olaylar ortak ilgi alanları olan bu dörtlü, kulüpte 33 sene önce olan bir olayı araştırmaya başlayacak, olayla ilgili ipuçlarını ise 33 sene önceki üyelerin yaptığı “Hyouga“ adlı çalışmada bulacaklardır. Kaynak: Anime.gen.tr
Alicia Ozrind, soylu çevrelerde “Buz Düşesi” olarak bilinen, soğuk ve tavizsiz tavırlarıyla ün salmış bir genç kadındır; bu yüzden aristokrasi arasında bir nevi “kötü kadın” olarak anılır. Ancak bu buz tutmuş dış görünüşünün altında, gerçek duygularını ifade etmekte güçlük çeken hassas bir kız vardır. Yine de kalbini tamamen eritmiş bir kişi vardır—malikanesinde temizlikçi olarak çalışan genç hizmetkâr Gray. “Beni gerçekten anlayan tek kişi sensin!” Alicia, Gray’in yanında tamamen çözülen, ona karşı ölçüsüz bir sevgi dolup taşır. Yemeklerde, banyoda, hatta uyku saatinden hemen önce bile—tatlılığı sınır tanımaz! Fakat ilişkilerinin önünde büyük bir engel vardır: Alicia bir soylu leydi, Gray ise yalnızca bir sıradan halk çocuğu…
Hayatı boyunca hep kaybeden olan Kael hep yaşadığı Dünya’nın acımasızlığından şikayet eder ve o Dünya’dan gitmek isterdi. Ama birden yılbaşı gecesinde tuhaf bir durum yaşandı. dilediği dileği anında cevap veren bir "Sistem" ortaya çıktı! [Ding... Dileğin kabul edildi,Bu "Gerçekliğin" Efendisi sana bu dünyadan ayrılma ve başka dünyada var olmana izni veriyor...] Kael Yeni gezegeni Ocsilaus’ta hayatta kalmayı ve güçlenmeyi becerebilecek mi ve acaba onu hangi maceralar bekliyor.
Yuzaki Nasa’nın ilk adı “Yıldızlı Gece” kanjisi, ancak “Nasa” olarak telaffuz ediliyor. Tuhaf ismi yüzünden her zaman zirveyi hedefleyerek çok uygun biri olmaya çalışır. Ama karlı bir gece, sevimli bir kızın peşinden koşarken gardını düşürüp arabaya çarpar.Kız, Tsukasa, onu kurtarır ve Nasa aşık olduğu bu gizemli ve sevimli yabancıya itiraf etmek için o anı kullanır! Tsukasa onunla çıkmayı kabul eder ... ama sadece evlenirlerse! Kız kaybolduktan sonra birkaç yıl geçer. Çocuğumuz 18 yaşına geldikten sonra bir gün kapı çalar ve Evlenirler ! Böylece garip evli hayatlarına başlarlar.
Bir zamanlar dövüş sanatları dünyasına kanlı bir fırtına getiren efsanevi bir figür, Şeytani Tanrı Jeong Cheon. Sadece adı bile tüm alemlere korku salardı ve kılıcı gökleri bile ikiye bölebilirdi. Dokuz Büyük Mezhep’in seçkin savaşçıları bile ona karşı koyamıyordu. Eşsiz savaş yetenekleri dünyayı sarsmış ve efsane haline gelmişti, ancak sonunda herkesin beklentilerini boşa çıkararak ölümle karşılaştı. Kısa bir süre için savaş dünyası huzura kavuştu ve Şeytani Tanrı’nın hikayesi bir efsaneye dönüşecek gibi görünüyordu. Ancak kader onu bırakmadı. Şaşırtıcı bir şekilde, Şeytani Tanrı Jeong Cheon hayata döndü. Ama bu sefer, geçmişteki büyük savaşçı olarak değil, çökmüş bir klanın zayıf genç bir asilzadesinin bedeninde, delilikle işkence gören bir halde. Bir zamanlar dünyayı yöneten ruh, şimdi kendini zayıf bir bedenin ve sonsuz ıstırabın içinde hapsolmuş buldu. Klanın çöküşü, çevresindekilerin hor görmesi ve zihnini kemiren deliliğin gölgesi, hepsi yeni hayatına baskı yapıyor.
Momose Yuuichi ve Fujino Sumi, küçüklüklerinden beri birlikte olan çocukluk arkadaşlarıdır. Artık lise sınıf arkadaşı olsalar da, ergenlik çağına girmeleriyle eskisi kadar yakın hissetmiyorlar. Birbirlerini iyi tanımalarına rağmen, aralarında bir resmiyet hissi var. İşte aralarındaki bu hassas ilişki, ta ki bir gün Sumi aniden Yuuichi’nin evine gelene kadar...?
Takumi Fujiwara, yerel bir tofu dükkanının sahibinin saf ve durgun karakterli oğludur. 12 yaşından itibaren her gece babasının eski Trueno AE86 model arabası ile tofu teslimatına giden Takumi, arabayı çok iyi kullanmakta olduğunun farkında bile değildir. Bölgenin amatör yarış takımı üyeleri olan arkadaşları sayesinde arabalar, yollar ve yarışlar hakkında çok şey öğrenir. Takumi’nin yarışçılık macerası, bir gece bölgenin en iyi amatör yarış takımlarından biri olan Akagi Red Suns’ın en iyi ikinci yarışçısı Keisuke Takahashi’yi şaşırtıcı bir şekilde yenmesi ile başlar.
Gökyüzü alevlerin kızıl rengine boyanmış, hava zehirli bir dumanla boğulmuştu. Gözlerimi açtığımda hatırladığım tek şey, etrafımdaki yıkım ve zihnimde yankılanan o çaresiz fısıltıydı: “Yaşa.“ Benim adım Leo. Ya da en azından bana öyle söylendi. Burası, Kızıl Veba’nın insanlığı tükettiği, şehirlerin “Kızıl Yara“ ve “Hükümet“ arasındaki savaşta eriyip gittiği bir dünya. Burada doktorlar şifa değil sessizlik dağıtıyor, kahraman sanılanlar ise yürüyen birer felakete dönüşüyor. Kimliğim, geçmişim ve içimde mühürlü duran o korkutucu öfke... Hepsi küllerin altına gömülü. Bir yanda, geçmişin günahlarını bir mezar taşı gibi sessizce taşıyan Doktor. Diğer yanda, dünyayı yakıp kül etmeye yeminli, durdurulamaz bir Felaket. Ve ben... Bu iki devasa gücün gölgesinde, sadece hayatta kalmaya çalışan, hafızası silinmiş bir çocuk. Ama en karanlık küllerin arasında bile, bazen imkansız bir çiçek açar. Bu hikaye bir kurtuluş masalı değil. Bu, donmuş bir dünyada ateşi tekrar yakmanın hikayesi. Geçmiş küle döndüğünde, gelecek kime aittir?
Yıl 2001 ve Koichi Hirose, belirli bir adamı avlamak için Napoli’ye vardı.Bu kişi bir orta okul öğrencisi olan Giorno Giovanna. Kendisi, Dio Brando ve kimliği bilinmeyen bir Japon kadının oğlu. Hikaye, Giorno’nun şehrindeki uyuşturucu istilasından kurtulmasını ve bunu yapmak için güç kazanmasını anlatıyor. Giorno, stand kullanıcıları ve yüksek rütbeli memurlar ile bağları olan suç örgütü Passione’ye katılıyor. Buccelati ile arkadaş olup mafya dünyasına ilk adımını atıyor ve tepeye çıkmak için mücadele veriyor.
Tomokui Kanata, talihsiz bir ölüm geçirdikten sonra en zayıf ırk olan goblin olarak yeniden dünyaya gelmiş ve kendisine yeni bir isim olan Rou verilmiştir. Bununla birlikte, goblin Rou önceki hayatının anılarını ve yediklerinden beceri öğrenme yeteneğini korumuştur. En güçlü olanın hayatta kaldığı bu alternatif dünyada olaylar gelişir. Bir goblin partisi, alışılagelmiş senaryonuzdan hoş bir değişiklikle bu dünyanın kahramanları olacak mı?
Senin uğruna herkesi öldüreceğim. “Hey, sanırım senden hoşlanıyorum!“ diyor Shirayuki gülümseyerek. Haruki, üç sınıf arkadaşının amansız zorbalığına katlanıyor. Bir gün, Shirayuki adında güzel bir transfer öğrenci aniden yanına geliyor ve zorbalık durursa onunla çıkıp çıkmayacağını soruyor. Haruki bunu bir şaka olarak geçiştiriyor. Ancak ertesi gün, işkencecilerinden biri ortadan kayboluyor. Sonra bir diğeri. Kesin olan bir şey var: Shirayuki, sağduyu ve empati eksikliği olan bir psikopat.
Honey Kisaragi, Katholik okuluna giden bir kızdır; ama babasının öldürülmesi ile her şey değişecektir. Bir android olduğunu öğrenen Honey, babasının katili Panther Claw isimli bir organizasyona savaş açar. 1973 tarihli bu manga, manganın belki de en çılgın isimlerinden biri olan Go Nagai’nin en ünlü mangalarından biridir.
“Yaz sonunda Eiji Aono, çocukluk arkadaşı ve sevgilisi olan Miyuki Amada’nın, kendisini futbol takımının yıldız oyuncusu Kondo ile aldattığına şahit olur. Eiji, tatil dönüşü okula geldiğinde ise kendini nahoş söylentilerin bombardımanı altında bulur. ’O korkunç biri.’ ’Ayrıca şiddete de başvuruyor.’ Kondo, Eiji’nin Miyuki’ye kötü davranan berbat bir adam olduğu yönünde dedikodular yaymıştır. Okulda zorbalığa uğramaya başlayan Eiji’nin durumu her geçen gün daha da kötüleşir. Bir gün bir kaçış yolu arayan Eiji, kendini okulun çatısında bulur ve orada okulun en güzel kızı Ichijo Ai’yi görür. Eiji, Ai’nin elini tutar ve ikisi birlikte okuldan kaçar. Bu, umutsuzluğun dibine vurduktan sonra her şeye yeniden başlayarak görkemli bir geri dönüş yapan genç bir adamın saf aşk hikayesi!“
Nakajima Atsushi kaldığı yetimhaneden atılır. Atsushi’nin artık ne gidecek bir yeri ne de yiyecek bir lokması vardır. Açlığın sınırına dayanmış bir nehir kenarında dururken intihar etmeye kalkışan tuhaf bir adamı kurtarır. Kurtardığı Dazai Osamu isimli bu adam ve onun ortağı Kunikida, aslında çok önemli bir dedektiflik kuruluşunun üyesidirler. Doğaüstü güçlere sahip bu ikili, polis ve ordu için tehlikeli olaylarla baş etmektedirler. Öte yandan Atsushi bu bölgeye geldiği sıralarda Dazai ve Kunikida, bölgede ortaya çıkan bir kaplanın izini sürmektedir. Bu garip olay çözülmeden önce Atsushi’nin kaplanla bir bağlantısı var gibi görünür. Anlaşılan odur ki Atsushi’nin geleceği, Dazai ve dedektiflerden daha fazlasına bulaşacaktır.
Küçük yaşta annelerini hastalıktan kaybettikten sonra, yetenekli simyacı kardeşler Edward ve Alphonse, ölen annelerini geri getirmek için yasaklı kabul edilen “insan dönüşümü” adlı bir deney yaparlar. Fakat bu büyük tabuyu kırdıkları için kendilerini bekleyen ağır bedellerden habersizlerdir. Deneyin başarısız olması üzerine Edward’ın sol bacağı ve hayattaki tek varlığı olan kardeşi Alphonse elinden alınır. Biricik kardeşini geri getirmek uğruna Edward, sağ kolunu Alphonse’un ruhuyla takas eder ve kardeşinin ruhunu bir zırha bağlamayı başarır. Artık Elric Kardeşler’i kendilerinden çalınanları geri almak için büyük bir yolculuk beklemektedir.
Ana kahraman Tsurumi Asuta. 17 yaşında, lise 2. sınıf öğrencisi. Babası tarafından işletilen Tsurumi-ya’da aşçı çırağı olarak çalışıyordu. Bir gün Tsurumi-ya’da yangın çıktı, babasının değerli bıçağı ’Santoku Houchou’ uğruna onu geri almak için içeri koştu ve böylece sonuyla karşılaştı. Ne olduğunu anlayamadan bilinmeyen bir ortamda uyandı. Daha sonra yaban domuzuna benzeyen bir canavar tarafından saldırıya uğradı ancak Morihen Halkından Aifa adında bir kız onu kurtardı. İşte o zaman gerçekten farklı bir dünyada olduğunu fark etti.
Yetim kardeşler Agni ve Luna, dünyalarını lanetleyen Buz Cadısı gibi, özel yeteneklere sahip “kutsanmış“ insanlardır. Ancak kutsanmış olanların hepsi dost canlısı değildir ve kendi türlerinden bir başkası Agni’ye saldırıp yetimlerin köyünü yok ettikten sonra, Agni hayatta kalmak için savaşır ve intikam yemini eder.
Modern dünyada değişik hayvan melezlerine benzeyen bir tür ortaya çıkmıştır. Farklı bir boyuttan gelen bu tür hakkındaki bilgiler ilk başta halktan gizlense de daha sonra iki tür arasında yapılan anlaşmalarla kültürel değişim gerçekleşmiştir.Bu çerçevede pek çok tür insanlarla kaynaşması ve dünyanın düzenine uyum sağlaması için misafir olarak belirlenmiş ailelere gönderilmiştir.Bu çalışma çok başarılı olunca yaygınlaştırılmıştır. Bu bağlamda kahramanımız Kurusu Kimihito’nun evi gönüllü ailelerden biri ile karıştırılır ve Lamia türünden olan Miia’yı kapısında görür.İnsanların çok sıcak bakmadığı yer yer korktuğu bir görünüşü olduğu için Miia dünyada yaşayacağı ev için çok heyecanlıdır.Kimihito, Miia’ya çok sıcak ve sempatik davranması üzerine kız bu evde yaşamaya karar verir.Denetçisi Sumiko’da bu duruma karşı çıkmaz.Kimihito ilk başta bilmese de Miia onun nezaketine ve sıcak kanlı davranışlarına aşık olmuştur.Miia çok sadık ve kıskanç bir tiptir.Bu yüzden Kimihito’nun kendisinden başkasına ait olmasına istemez ve onu tahrik ederek ilişkiye girmek ister.Her ne kadar Miia bunları istese de ne Kimihito bunu istemektedir ne de denetçi Sumiko buna izin verecektir.Çünkü ilişkiye girmeleri durumunda Miia kendi dünyasına gönderilecek Kimihito’da hapse girecektir.(Gerçi Miia’nın bu pek umrunda değildir)Yine bir başka kesin kural ise ev sahibi ve misafir arasında yaşanacak şiddette aynı durumlara yol açacaktır.
Artık kızlara güvenmeyen liseli bir genç, yakışıklı ağabeyine yakınlaşmak isteyen kızlar tarafından defalarca kandırılmıştır. Tüm bunlardan sonra, bir daha asla kızlara güvenmeme kararını verir. Ama sonra, sınıfındaki güzel bir kız aniden onunla konuşmaya başlar. O da mı ağabeyine ulaşmaya çalışıyordu...? Yoksa başka bir şeyi mi kastediyor?
Aşk Yahut Ölüm (AyÖ) isimli bir galge oyununun dünyasında bir arkaplan karakteri olarak reankarne oldum. AyÖ isimli oyunun mantığı şöyle işler: Karakterler ya ana karaktere aşık olup mutlu mesut yaşarlar ya da hayal etmesi bile zor, en acımasız şekillerde ölürler. Dengesizin teki tarafından yazılan dengesiz bir oyun. Yalnızca bir arkaplan karakteri olduğum için bu olaylara takılmadan yaşar giderim diye düşünüyordum ama benim için yazılan kader bambaşkaydı. Bir şekilde onların bu trajik kaderlerine ben de bulaşmak zorunda kaldım. Ben ve diğer karakterleri hep birlikte kurtarmak için tek seçenek “Harem Sonu”ydu. Bu sona ulaşmaları için arkalardan, gölgelerden; dinlenmeden, her karşılaştığım zorluğa bir çözüm yolu bularak onlara destek olmaya çalıştım ama nafile… Ana karakter nasıl becerdiğini anlamadığım şekilde bizleri “Tamamen Ölüm” rotasına soktu. Hiç kimsenin aşkı bulamadığı ve tüm karakterlerin öldüğü bir rotaya… Rotayı değiştirmek için bir umudum kalmamıştı, evet ama sonu değiştirebilirdim. Bu yüzden bedeli ne olursa olsun bu senaryoyu değiştireceğime ve bu karakterleri kurtaracağıma yemin ettim ve…
Kagari, büyüleyici bir güzellik, çocukluk arkadaşı Nana-kun ile yeniden karşılaşır ve ona olan romantik hislerini açığa çıkarmaya başlar.
Kousuke bir kamyon tarafından öldürülür, ruhu iki güzel kızın olduğu bir bahçede kaybolur. Mekanın sahibi, yeniden doğup doğmayacağını ya da başka bir dünyaya çağrılıp çağrılmayacağını seçmesine izin verir ve o da çağrılmayı sürdürür. Bu yeni dünyada, bahçenin sahibi tarafından dünyanın arkasındaki gizemi bulmasına yardımcı olmak için yaratılan ana iki kız - bir Zindan kulesi. Bu kulenin sahibi olabilecek ve onu yönetebilecek mi?
“Arkadaşın olacağım.“ Ürkünç hayalet çocuk Haesu Lee, insanlarca dışlanmış olan Eunha Joo’nun karşısına çıkar. Haesu Lee’nin tehlikeli arkadaşlığını kabul etmesiyle birlikte etrafında beklenmedik olaylar yaşanmaya başlar. Gizemli arkadaşın uzattığı bu el kurtuluş mu yoksa lanet mi olacak?
Yuri, üniversite öğrencisidir. Bir partide zorla uyuşturucu kullandırılmak üzereyken, Ouya grubunun genç lideri Ouya Toshiomi tarafından kurtarılır. O andan sonra, Yakuza’nın iç işlerine karışmak istemese bile, Toshiomi’nin şaşırtıcı derecede nazik gülüşüne kapılmadan duramaz. Bu, birbirine çekilen iki insanın hikayesidir; ancak hayatını ortaya koyarak yaşayan bir adamın kur yapma şekli fazla ateşli ve çılgın olabilir… “Yuri, bu belki de son gecemiz, o yüzden birlikte delirelim.” En tehlikeli aşk şimdi başlıyor.
İkinci sınıf öğrencisi Minato Ichijo’nun devam ettiği Seiryo Lisesi’nde, “Buz Prenses“ (Cold Princess) olarak bilinen bir kız vardır. Adı Rei Nanase’dir. Çarpıcı güzelliği ve üstün yetenekleriyle pek çok kişi ona hayrandır; ancak o, kendisine yapılan tüm yaklaşımları buz gibi bir tavırla geri çevirir. Öte yandan Minato, kişisel sebeplerden dolayı romantizme pek ilgi duymaz. Rei sınıfta onun yanında oturmasına ve aynı kafede yarı zamanlı çalışmalarına rağmen, Minato ona özel bir ilgi göstermez. Bir gün Minato, bir arka sokakta Rei’yi, daha önce kafede reddettiği ve müşteri olarak tanıdığı ısrarcı bir adamla tartışırken bulur. Bir anlık dürtüyle yardım etmek için araya girer. Hemen ertesi gün iş çıkışında, Rei vardiyası olmamasına rağmen beklenmedik bir şekilde personel odasında belirir ve aniden Minato’dan bir öpücük ister… Böylece Minato’nun, biraz sıra dışı bir kuudere genç kızın peşinden sürüklendiği şaşkınlık verici günleri başlar.
Çoğu canı çıkasıcaya çalışan insan gibi, Kuroto Nakano, çalıştığı ofis işinde sürekli stres yüklenmektedir. Yine de, tek başına yaşadığından ötürü, kendini geçindirmek için bu hayatı idame ettirmek zorundadır. Kuroto’nun bu sıradan hayatı, Senko isminde 800 yaşında bir tilki kızın hayatına müdahil olmasıyla tamamen değişir. Senko-san; ev işlerini yapıp, Kuroto ile özel olarak ilgilenerek, onu şımartacak ve yıpranmış ruhunu rahatlatmak için elinden geleni yapacaktır.
Vampir ailesi Dragomirler, uzun yıllardır insanlardan uzak bir yaşam sürmektedir. Ancak ailenin ortanca çocuğu Natalia’nın tek bir isteği vardır: arkadaş edinmek. Bu yüzden okula gitmek için ailesini ikna eder ve ilk arkadaş olarak da sıra arkadaşı Evangelo’yu seçer. Fakat Evangelo da sıradan bir öğrenci değildir…
Her nasılsa, bir sabah uyandığımda kendimi tamamen farklı bir dünyada buldum ve yanımda tuhaf bir kız vardı!? Bu kesinlikle bir isekai! Bu benim heyecan verici maceramın başlangıcı! Ama... [Burada kimsenin dilini anlamıyorum!]; Beni buraya getiren kişi şu şirin şeytan lordu olmalı. Vücut dilini kullanmalısın çünkü birbirimizin dediği tek kelimeyi bile anlamıyoruz. Başka bir dünyada geçen iletişim konulu romantik komedi.
Bu hikaye, çocukluk arkadaşı ve en iyi arkadaşı Yuika Karasuma ile evlenen Shuichi adında bir adam hakkındadır. Prestijli bir özel okula devam eden Shuichi, kendisine yalnızca ailesinin statüsü nedeniyle yaklaşan insanlardan usanmıştır. Hikaye, onun görücü usulü bir evlilik teklifi almasıyla başlar.
Eldritch (Tanımlanması zor, akıl almaz), hayatın anlamını anlamak için bir market çalışanı kılığına girer.
Yenildikten ve esir alındıktan sonra, ejderha avcısı Leon, Gümüş Ejderha Kraliçesi’nin esiri oldu. Ölümün farkındalığıyla, kraliçeyi lanetlemek için yasak büyü kullandı, ancak beklenmedik bir şekilde kraliçe kontrolünü kaybetti. Bunun kraliçenin hayatının geri kalanında utanç içinde yaşamasına neden olacağını ve ejderha avcısının görevine layık olacağını düşündü. Ancak iki yıl sonra, Leon gözlerini açtığında, yanında kuyruklu küçük bir ejderha kız vardı
Mahiru, sınıf arkadaşlarının ona “Melek“ dediği güzel bir kızdır. Sadece mükemmel notlara sahip yıldız bir atlet değil, aynı zamanda ölümüne güzeldir. Amane, ortalama bir erkek ve kendini aptal olarak kabul eden biri olarak, aynı okulda okumasına rağmen bu ilahi güzelliği hiç düşünmemiştir. Ancak bir sağanak yağmur sırasında Mahiru’yu bir parkta tek başına otururken gördüğünde her şey değişir. Böylece bu inanılmaz derecede beklenmedik çift arasındaki garip ilişki başlar
Bir vakitler destansı Gece Kuşlu adlı tetikçi, şimdi 33 yaşında alkolik, sigaraya bağımlı bir NEET. Geri dönebilecek mi ki?!