OKUNMA: 778
Okudukça okuyucuyu ödüllendiren bir seri
Durum |
Hikaye |
Çizim |
Karakterler |
Genel Puan |
Okudum |
9 / 10 |
9 / 10 |
9 / 10 |
9 / 10 |
İnceleme:
[ltr]Merhaba, ben çevirmen Almithara. Sitedeki inceleme kısmının canlandırılması adına öncelikle haklarında en fazla bilgiye sahip olduğum serilerin onlar olması dolayısıyla kendi çevirdiğim serilerden başlayarak, her hafta bir inceleme yazmaya çalışacağım. Bu kampanyaya diğer okuyucu, çevirmen ve düzenleyici arkadaşlar da katılırsa çok keyif alacağımıza eminim. Bugün bu inceleme yazma kampanyasında üçüncü inceleme ile karşınızdayım. İnceleme spoiler içermemektedir. Keyifli okumalar...
Bugün sizlerle Kuro Hakushaku wa Hoshi wo Mederu serisini incleyeceğiz. Bu incelemede serinin genel özelliklerini açıklarken bir yandan seriyi okurken yaşadığım kişisel deneyimi de sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Kuro Hakushaku wa Hoshi wo Mederu, Oto Hisamu tarafından kaleme alınan, Hana to Yume dergisinde 2013-2018 yılları arasında yayınlanan, 12 ciltlik (70 bölüm) bir shoujo seridir. Aksiyon, gizem, doğaüstü güçler ve romantizm etiketlerine sahip serimiz her ne kadar yayınlandığı dönemde Hana to Yume dergisinde başka serilerin gölgesinde kalmış olsa da benim gözümde Kaichou wa Maid-sama! veya Dengeki Daisy gibi bir shoujo klasiği olma özelliğine sahiptir.
Serinin konusu nedir?
Serimiz 18. yüzyılda geçiyor ve hayaletleri hissetme yeteneğine sahip, Londra'nın kenar mahallelerinde yoksul bir hayat süren Esther'in gizemli bir Kont olan Leon'un kendisine evlenme teklif etmesiyle başlıyor. Esther nahif, saf, duygusal ve sevimli bir kız. Leon ise cüretkar, kıskanç, yakışıklı ve güçlü bir kont. Biz bu kont Esther ile neden evlenmek istiyor diye düşünürken Esther'in aslında hayalet sandığı şeylerin vampir olduğunu, Leon'un ise reisi olduğu Winterson Ailesi'nin İngiltere'nin en büyük vampir avcıları olduğunu ve Leon'un Esther'i araç olarak kullanmak istediğini öğreniyoruz. Buraya kadar her şey o kadar klişe ki bunları yazmasam dahi tahmin ederdiniz. Buradan sonra beklediğimiz şey ise Leon ve Esther arasındaki çıkar ilişkisinin zamanla aşka dönüşmesi vs. vs. Zaten ben de böyle düşündüğüm için uzun zaman bu seriye bir şans vermemiş ve en son o dönemler serinin editörlüğünü de yapmış bir arkadaşımın ısrarıyla seriye başlamıştım. Fakat seri ilerledikçe aslında Leon'un davranışlarının arkasında başka motivasyonlar olduğunu görmek ve seriye katılan bazı gizemli karakterler seride neler olacağını merak etmeme ve seriyi ilgi çekici bulmaya başlamama neden oldu.
Peki neydi bu seriyi ilgi çekici kılan?
Şimdi seriyi ilgi çekici bulmaya başladım dedim ama yanlış anlaşılma olmasın, seri birden bire özgünlük abidesi bir başyapıta dönüşmedi. Seride hala Esther'in saftirikliklerine, Leon'un bazı haddini aşan kıskançlıklarına sinir oluyordum. Ama yazarın ustalıkla kattığı gizem unsurları, keyifli hikaye anlatma tekniği, olaylar ve karakterler arasında yarattığı karşıkonulamaz tansiyon ve tempolu romantizmi 30. bölüme kadar seriyi "guilty pleasure" ile okumama sebep oldu. Serideki kanser eden unsurlara rağmen seriyi okumadan edemiyordum (ki çevirdiğim serilerden okuyucusu en yüksek serinin bu olması, serinin bu karşıkonulmazlığını ortaya koyuyor) Ama beni seriyi guilty pleasure ile okumaktan çıkarıp, gerçekten "işte budur" diyerek okutan gelişmeler 30. bölümlerden itibaren vuku bulmaya başladı. Esther ve Leon'un büyük karakter gelişimi göstermelerini, olgunlaşmalarını, sağlıklı bir ilişki ve iletişim kurmalarını okumak son derece keyifliydi. Ayrıca bu noktadan sonra seride gördüğümüz ama hikayesini bilmediğimiz karakterlerin hikayesinin de seriye katılması seriyi çok daha akıcı ve ilginç hale getirdi.
Karakterler demişken...
Esther ve Leon'un serinin başlarındaki bazı sinir bozucu tavırları haricinde (pek çok shoujoya göre bunlar o kadar da katlanılamaz değil) seride her karakter ayrı bir sevilesi ve ilginç. Pek çok yan karakter var ve seride bunların da hikayesine çok güzel yer verilmiş. Özellikle 37-57. bölümler arasındaki arkta insanın gözlerini dolduran duygusallıkta ve derinlikte karakter hikayeleri mevcut. Ana çiftin tempolu romantizmini okumak seriyi başlı başına harika kılarken, yan çiftlerin romantizmi de bir o kadar keyifli. Son iki ciltte karakter ilişkilerinin çözüme kavuşmasından sonra seri o kadar keyifli bir hal alıyor ki hiçbir olay olmasa, karakterler oturup sohbet etse bile okurum diye düşünüyorsunuz. Karakterler böylesine eğlenceli olunca doğal olarak seride tempo bir an olsun düşmüyor. Seri hem komik, hem romantik hem de aksiyon dolu. Bir de üstüne gizem unsurları sayesinde teori üretmeye de müsait olunca gözlemlediğim kadarıyla hem kadın hem erkek okuyucular bu seriden okurken büyük bir keyif alıyorlar.
Çizimlere gelecek olursak...
Çizimler oldukça göz alıcı ve kaliteli. Karakter tasarımları gözleri bayram ettirecek cinsten. Ayrıca benim gibi Viktorya Dönemi kostümlerini seviyorsanız bu seriye bayılacaksınız. Çizimlerle alakalı tek eleştirilebilecek kısım, bazı bina çizimlerinin çizim değil çizim efekti verilmiş gerçek binalar olması olabilir. Ama bu da çok göze batmıyor, çoğu kişi fark etmemiş bile olabilir. Öte yandan panel tasarım ve dialog yerleştirmeleri çok çok başarılı. Bu serinin pek çok shoujo seriye göre çok daha kolay okunabilir ve akıcı olmasının sebeplerinden birinin panel tasarımı ve dialog yerleştirmeleri olduğunu düşünüyorum.
Serimizin finali hakkında konuşmak gerekirse...
Serinin oldukça tatmin edici bir şekilde son bulduğunu söyleyebilirim. Ayrıca serimiz pek çok serinin aksine en heyecanlı veya en büyük olayın olduğu yerde final vermiyor.(Örneğin çoğu shoujo seri karakterlerin itirafı veya evlenmesiyle son bulur) Onun yerine konu ve karakter ilişkilerini sonuca bağlamak için zaman ayırıyor ve bence bu harika. Son olarak yazarın finale kattığı son bir dokunuş ise hem hayal gücünü serbest bırakıyor hem de finale ayrı bir özgünlük veriyor.
Özetle...
Kuro Hakushaku wa Hoshi wo Mederu başlarda yer yer sinir etse de yazarın hikaye anlatmadaki ustalığı sayesinde sizi seride tutan ve guilty pleasure almanızı sağlayan, sonrasında ise o noktaya kadar okuduğunuz için sizi muhteşem arklar ve karakter gelişimleriyle adeta ödüllendiren bir seri. Aksiyon, gizem, doğaüstü güçler ve romantizmin böylesine güzel harmanlandığı çok az seri var ve bu seri bunu başaran nadir serilerden. Bu yönden seriyi herkese tavsiye, shoujo ve romantizm severlere ise şiddetle tavsiye ederim.[/ltr]