OKUNMA: 1654
BAŞYAPITLAR SERİSİ: Yotsuba to!
Durum |
Hikaye |
Çizim |
Karakterler |
Genel Puan |
Okuyorum |
10 / 10 |
10 / 10 |
10 / 10 |
10 / 10 |
İnceleme:
Merhaba, ben çevirmen Almithara. Sitedeki inceleme bölümünün canlandırılması adına giriştiğim inceleme yazma kampanyasında altıncı inceleme ile karşınızdayım. Bugün normal incelemelerden ayrı olarak bir "başyapıtlar serisi" başlatıyorum. Başyapıtlar serisinde türünün vadettiklerini bize mükemmel bir şekilde aktaran mangaları inceleyeceğiz. Örneğin bir hayattan kesitler mangasını Berserk gibi bir world-building'i olmadığı için "başyapıt" kavramından uzaklaştırmayacağız. Başyapıtlar serisinin birincisinde Yotsuba to! ile karşınızdayım. İnceleme spoiler içermemektedir, keyifli okumalar...
Yotsuba to! 2003'ten bu yana Dengeki Daioh dergisinde yayınlanan, Azuma Kiyohiko tarafından yazılıp çizilen bir hayattan kesitler/komedi mangasıdır. Ve bence Yotsuba to, okuyabileceğiniz en sıcak, en samimi en sevimli manga.
Yotsuba to'nun konusu oldukça basit. Zaten serinin ismi "Yotsuba to!" yani "Yotsuba ve" manasına geliyor. Bölümlerimizin isimleri "Yotsuba ve Gökyüzü", "Yotsuba ve Kurbağa", "Yotsuba ve Gazete" gibi isimler. Yotsuba, enerji dolu, sevimli mi sevimli 5 yaşında bir kız. Seri boyunca her bölümde onun babasıyla, komşularıyla geçirdiği birbirinden keyifli küçük maceraları okuyoruz.
Yotsuba to'nun sadece konusunu anlatarak neden bir "başyapıt" olduğunu açıklayabilmek oldukça güç. Zira bazen okurken bile serinin nasıl bu kadar keyifli olmayı başardığını anlayamadığınız oluyor. Mesela bir bölümde tek okuduğunuz şey küçük bir kızın babasıyla beraber krep yapması ve bundan keyif alması. Kulağa başyapıt gibi gelmiyor değil mi? Ama inanın bana, çizimler, karakterlerin ufacık doğal hareketleri, seriye inanılmaz bir etkileyicilik, Yotsuba'ya inanılmaz bir sevimlilik katıyor. Ayrıca şunu belirtmeliyim ki ben öyle her okuduğum şeyde her çocuk karaktere ısınabilen ve "Ay ne kadar tatlı!" diyebilen biri değilim. Ama Yotsuba fazlasıyla gerçek, okurken adeta yeğenimle vakit geçiriyor gibi hissediyorum. Yotsuba haricinde diğer karakterlerin hepsi ile vakit geçirmek de aşırı keyifli. Ebeveynlik örneği Yotsuba'nın babası Koiwai-san, tatlış amca rolümüzde Jumbo, sinir bozucu abimiz Yanda, birbirinden eğlenceli komşularımız Fuuka, Asagi ve Ena, Yotsuba'nın ilginç dostu Danbo... Mangaka her karakteri aşırıya kaçmadan birbirinden özgün ve sevilesi yapmayı başarmış.
Bu seriyi bu kadar mükemmel kılan asıl unsurlardan biri de çizimler. Belki de serinin çizimleri ve karakter tasarımları bu kadar ustaca yapılmasaydı dialoglar ve konu bire bir aynı olsa dahi seri bu kadar keyifli olmazdı. Serinin çizimlerinde anlayamadığım bir büyüleyicilik var. Bazı yerlerde mangaka öyle "doğal" ama "kurgusal bir şeyde çizmenin kimsenin aklına gelmeyeceği" bir detaya dair panel çiziyor ki seri adeta hayat buluyor. Serinin bu yönünü biraz Ghibli filmlerindeki hareketlerdeki doğallığa benzetiyorum. Buradan magakanın gerçek hayatta mükemmel bir gözlemci olduğu sonucuna varıyorum.
Bazı kişiler bu tarz hayattan kesitler serilerini "içinde derin anlamlar bulundurmadığı" veya "karmaşık ve özgün bir olay örgüsüne sahip olmadığı" sebebiyle çerezlik olarak görüyorlar. Fakat Yotsuba to'nun çizimler, karakterler ve mutluluğu aktarma konusunda bu kadar mükemmel olması onu diğer pek çok hayattan kesitler serisinden ayırıp benim gözümde bir başyapıt kademesine çıkarıyor.
Kısacası, buradan ne kadar översem öveyim Yotsuba to'yu okumadan onun mükemmelliğini anlamak mümkün değil. Bu yüzden Yotsuba to okumanızı ve bu mutluluk kaynağından nasibinizi almanızı şiddetle tavsiye ederim.