EDEN
EDEN bir güç değil.
Evrenin tasarımındaki bir çatlağın adıdır.
⸻
Yakın gelecekte insanlık, “Eden” olarak bilinen bir olguyla karşılaşır. Bu, kuantum parçacıkları arasındaki boşluklardan geçerek anında ışınlanmayı sağlayan, doğanın yasalarını bükebilen bir fenomen.
İlk bakışta kurtuluş gibi görünür.
Ama her kullanım, evrenin ritmini bozar.
Ve doğa, buna tepki verir.
Eden’in gerçek bedeli zamandır — ama bu zaman, evrenden değil, kullanıcının kendi ömründen çalınır.
Eden, iradeyle değil, içgüdüyle çalışır.
Korkuyla.
Ölümle yüzleştiğinde.
Ya da sadece kaçmak isterken.
Kimi insanlar bu gücü kullandıklarında ilahi bir huzur hisseder.
Kimi, parçalanmış zaman algısı içinde kim olduğunu unutur.
Kimi, her ışınlanmadan sonra çığlık atar ya da güler.
Herkesin zihni farklı şekilde kırılır.
Ve bazıları… sadece sessizleşir.
⸻
Hikâye, ailesini trajik bir saldırıda kaybeden Kozuki ile başlar.
İlk Eden geçişi, tamamen içgüdüseldir.
Bilinci bile yoktur.
Ama bu an, Eden’in yayılmaya başladığı andır.
Kozuki kurtarıcı olmak ister.
Ama ne kadar çok kullanırsa… o kadar çok çözülür.
⸻
EDEN serisi, her ciltte (“Guild”) farklı bir karakterin, farklı bir yaşamın hikâyesini anlatır:
• Bir devlet bilim adamı, Nullum adı verilen Eden’i durdurabilen maddenin içinde kalan test deneklerinin ölümüne tanıklık eder.
• Yıkılmış şehirlerde hayatta kalmaya çalışan iki kardeş, birbirlerini korumaya çalışırken sessizliğe gömülür.
• Quantus bağımlısı ebeveynlerinin çöktüğünü izleyen küçük bir kız, hayal ile gerçek arasındaki çizgide tek başına yürür.
• Bir protestan grubuna sızan kadın, geçmişte sebep olduğu trajedinin kurbanıyla yüzleşir.
• Devlet adamları, Nullum kalelerinde saklanır ama halkın adaletinden kaçamaz.
• Ve son ciltte… dünya artık sessizleşir. Geriye sadece çocuklar kalır.
⸻
Ama Eden orada durmaz.
İnsan yok olduğunda, Eden kalır.
Kullanıcılar yok olduğunda, kullanamayanlar kalır.
Ve Eden, onlara da bulaşır.
Çünkü Eden, bir bedenin içinden geçtiğinde yayılır.
İnsanlar bu gücü hisseder.
Ve hissettikleri anda… öğrenmiş olurlar.
Öğrendikten sonra da… kullanmamak neredeyse imkânsızdır.
Tıpkı bir kelime gibi:
Bir kez duyduğunda artık unutamazsın.
Eden de böyle işler.
Öğrendiğinde, artık senden çıkmaz.
⸻
EDEN bir kurtuluş hikayesi değildir.
EDEN, bir çürümenin, bir çözülüşün kroniğidir.
Anıların… Devletlerin… İnsanlığın…
Her cilt kendi içinde bağımsızdır; ama hiçbir şey gerçekten bitmez.
• Bir bölümdeki flaş bellek, başka bir bölümde kutsal bir belgeye dönüşebilir.
• Kurtarılan çocuk, gelecekte bir tirana dönüşebilir.
• Hiçbir şey aynı kalmaz.
Çünkü Eden, her şeyi parçalayarak birbirine bağlar.
⸻
Ve hikâye sona erdiğinde,
ne zafer kalır…
ne alkış…
sadece küllere karışmış bir isim:
İnsanlık
Ve toprağa dönen sessizlik.
Bölüm Yok...