- Manga
- 5 gün önce
Bir zamanlar mutlu ve popüler bir çocuk olan Uichi, şimdi acımasız bir zorbalığın kurbanı. Sonra aniden çocukluk arkadaşı ve ilk aşkı Yotsuha ortaya çıkıyor. Bu sevimli ve iyi kalpli kız ona nasıl yardım etmeye çalışacak...?
Bir zamanlar mutlu ve popüler bir çocuk olan Uichi, şimdi acımasız bir zorbalığın kurbanı. Sonra aniden çocukluk arkadaşı ve ilk aşkı Yotsuha ortaya çıkıyor. Bu sevimli ve iyi kalpli kız ona nasıl yardım etmeye çalışacak...?
Doğuda, bir imparatorun hüküm sürdüğü bir ülke vardır; cariyeler ile hizmetkâr kadınların “hougong” adı verilen engin bir yerleşkede, yani arka sarayda yaşadığı bir diyar. Mütevazı bir kasabada eczacı babası tarafından yetiştirilen sıradan görünümlü Maomao, arka sarayın kendisiyle hiçbir ilgisi olacağını aklına bile getirmemişti— ta ki kaçırılıp oraya hizmetçi olarak satılana kadar. Maomao’nun sıradan görüntüsünün ardında keskin bir zekâ, kuvvetli sezgiler ve engin bir tıp bilgisi yatar. Bu onun gizli silahıdır… ta ki Maomao kadar zeki bir saray sakiniyle, baş hadım Jinshi’yle karşılaşana dek. Jinshi, Maomao’nun maskesini anında görür ve onu imparatorun gözde cariyesine nedime yapar—görevi hanımefendinin yemeklerini zehir kontrolü için tatmaktır! Hanımının yanında, Maomao arka sarayda olup biten her şeyi öğrenmeye başlar — hem de pek azı nezih sayılabilecek işlerdir bunlar. Peki Maomao sakin bir hayat sürmeyi başarabilecek midir, yoksa keskin gözlemleri ve doymak bilmeyen merakı, onu durmaksızın yeni maceralara ve tehlikelere mi sürükleyecektir?
Senin uğruna herkesi öldüreceğim. “Hey, sanırım senden hoşlanıyorum!“ diyor Shirayuki gülümseyerek. Haruki, üç sınıf arkadaşının amansız zorbalığına katlanıyor. Bir gün, Shirayuki adında güzel bir transfer öğrenci aniden yanına geliyor ve zorbalık durursa onunla çıkıp çıkmayacağını soruyor. Haruki bunu bir şaka olarak geçiştiriyor. Ancak ertesi gün, işkencecilerinden biri ortadan kayboluyor. Sonra bir diğeri. Kesin olan bir şey var: Shirayuki, sağduyu ve empati eksikliği olan bir psikopat.
“Yaz sonunda Eiji Aono, çocukluk arkadaşı ve sevgilisi olan Miyuki Amada’nın, kendisini futbol takımının yıldız oyuncusu Kondo ile aldattığına şahit olur. Eiji, tatil dönüşü okula geldiğinde ise kendini nahoş söylentilerin bombardımanı altında bulur. ’O korkunç biri.’ ’Ayrıca şiddete de başvuruyor.’ Kondo, Eiji’nin Miyuki’ye kötü davranan berbat bir adam olduğu yönünde dedikodular yaymıştır. Okulda zorbalığa uğramaya başlayan Eiji’nin durumu her geçen gün daha da kötüleşir. Bir gün bir kaçış yolu arayan Eiji, kendini okulun çatısında bulur ve orada okulun en güzel kızı Ichijo Ai’yi görür. Eiji, Ai’nin elini tutar ve ikisi birlikte okuldan kaçar. Bu, umutsuzluğun dibine vurduktan sonra her şeye yeniden başlayarak görkemli bir geri dönüş yapan genç bir adamın saf aşk hikayesi!“
Beş yıl önce, Dünya “Dünya Uyanışı” olarak bilinen bir olaya tanık oldu. O dönemde dünya tamamen değişti. Manalar uyandı, kapılar açılmaya başladı ve her insanın gözlerinin önünde, onların “statülerini” gösteren holografik bir ekran belirdi. Her bireye başlangıç olarak bir yetenek verildi. Bu yetenekler, geliştirilmiş görüş gibi basit becerilerden, zihinle ateş kontrolü gibi çılgın fantezi güçlerine kadar çeşitlilik gösteriyordu. Ve bu sayısız yeteneğin içinde Damien, “kısa mesafe ışınlanma” becerisiyle uzamsal bir yakınlık uyandırdı. Başta çok heyecanlanmıştı; yoğun savaşlar yapmayı ve büyük güçler elde etmeyi hayal ediyordu. Ama gerçek, onu çok hızlı bir şekilde yüzüstü bıraktı. Yeteneği sadece kendisinin 10 metre etrafında çalışıyordu ve fiziksel istatistikleri inanılmaz derecede zayıftı. Gücünü birkaç kez kullandıktan sonra bitap düşüyordu. Gücünün yetersizliği karşısında hayal kırıklığına uğrayan Damien, hayatını devam ettirmek için elinden gelen her işi yaparak sessiz bir yaşam sürdü — ta ki bir gün her şey değişene kadar. Damien ihanete uğradı ve bir kapının içine atıldı, canavarlarla dolu bir labirentte kendi başına hayatta kalmak zorunda kaldı. O gün içinde bir şey koptu. Artık zayıf kalmaya ve başını eğmeye razı değildi. Karanlıktan çıktığında, kendini başka bir dünyada buldu ve dünyaya nasıl döneceğini bilmiyordu. Ama artık ilk düştüğü zamandaki çocuk değildi...
Yoşiyo, 30 yaşında hala ailesinin evinde yaşayan işsiz ve gelecekten umudunu kesmiş bir adamdır. Fakat onun bu tekdüze hayatı, bir gün evine gelecek olan ”Köy-ü Kader” ismindeki gizemli bir oyunla tamamen değişecektir. Köy-ü Kader oyunun grafikleri ve karakterlerin yapay zekaları, Yoşiyo’nun şu ana kadar oynadığı hiçbir oyuna benzememekle birlikte bir o kadar da gerçekçidir. Oyunda kendisi, yeni bir köy kurmak amacıyla harekete geçen bir grup köylünün koruyucu tanrısıdır. Bu küçük grubu tanrısal bilgeliğiyle ve güçleriyle hayatta tutmak Yoşiyo’nun yegane görevidir. Böyle garip bir deneyim yaşayacak olan Yoşiyo’nun hayatı nasıl etkilenecektir?
Jang Young-guk’, yardımcı oyuncu olarak büyük başarılara imza attı. Oyunculuk Ödülleri’nde ilk ve onurlu “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü”nü aldı. Ancak o gün annesi vefat etti… Yıllarca ihmal ettiği annesinin ölümünden dolayı dehşete kapılan Young-guk, hayatına son vermeye karar verdi… Ölümünden önce, annesinin sıcaklığını ve geçmişin huzurlu anılarını özlemle hatırladı. O anılara sırtını döndüğüne pişman oldu… O anda aniden çocukluğuna reenkarne oldu… “Döndüm, özlediğim o geçmişe” “Kaçınılmaz bir gerçek olarak, bu hayat sadece…” Bir kez daha, oyuncu olarak yaşamak isteyen bir insanın hikayesi başlıyor. Önceki hayattan farklı olarak mutlu bir hayat yaşayabilecek mi?
Tokyo, ulusal düzeydeki at kızlarının ve yeni nesil koşu dâhilerinin evidir. Büyük hayaller ama mütevazı beklentiler taşıyan çaylak antrenör Jou Kitahara, Kasamatsu’nun sessiz kasabasında yetenek bulmayı hiç beklemez—ta ki griye çalan kül rengi saçları ve alışılmadık, vahşi adımları olan bir kızla tanışana dek. Çocukken dizlerindeki rahatsızlık yüzünden ayakta durmakta zorlanan Oguri Cap, hayatının büyük kısmını acıyla geçirmiştir. Fakat bitmek bilmeyen azmiyle sınırlarını aşmış ve bir zamanlar imkânsız görünen şeyde özgürlüğü bulmuştur: koşmakta. Kasamatsu’daki diğer at kızları zafer ve şöhreti kovalarken, Oguri’nin tek motivasyonu hareketin kendisinde bulduğu saf sevinçtir. Bölgesel bir yıldız olarak parlayan Fujimasa March ise disiplin, yetenek ve inatçılığıyla dikkatleri üzerine çeker. Onun için koşmak, gurur meselesidir. Ancak okulun düzenlediği bir yarış, onu Oguri’nin ham, cilasız adımlarıyla karşı karşıya getirdiğinde March’ın özgüveni sarsılır. Öte yandan, March’la yarışmak Oguri’nin içinde de bir şeyleri değiştirir. İlk kez içinde bir kıvılcım yanar: kazanma arzusu. Bu arzu onu küçük kasabasının sınırlarının ötesine, ufukta bekleyen görkemli sahnelere taşıyacaktır.
Mahiro Oyama, erotik oyunları seven sıradan bir adamdı... ta ki günün birinde bir kadın olarak uyanana kadar! Çılgın bir bilim insanı olan kız kardeşi, yeni deneylerinden birini Mahiro üzerinde denemiş gibi görünüyor. Ancak bu deneyin sonucu Mahiro’ya göre tam bir felaket! Mihari, onun üzerinde araştırmalar yapmak isterken Mahiro da içine kapanık, oyun oynadığı hayatına geri dönmek istiyor. Belli olan bir şey ise artık hayatın çok daha garip bir hâl alacağı!
Minato Seno’nun lise hayatı yeni başlamışken, sınıf öğretmeni ondan sınıfta yanındaki sırada oturan, kedi gibi sürekli uyuklayan Nekozane’ye yardım etmesini ister. Çekingen ve sosyal kaygıları olan Minato, daha önce Nekozane ile hiç konuşmamış ya da onun yüzünü bile görmemiştir. Minato sonunda Nekozane’yi uyandırmak için cesaretini topladığında, iki gencin yeni bir arkadaşlığa doğru utangaçça adım attığı ve farkında olmadan hislerinin yavaşça bir aşka dönüştüğü tatlı bir hikâye başlar!
Momose Yuuichi ve Fujino Sumi, küçüklüklerinden beri birlikte olan çocukluk arkadaşlarıdır. Artık lise sınıf arkadaşı olsalar da, ergenlik çağına girmeleriyle eskisi kadar yakın hissetmiyorlar. Birbirlerini iyi tanımalarına rağmen, aralarında bir resmiyet hissi var. İşte aralarındaki bu hassas ilişki, ta ki bir gün Sumi aniden Yuuichi’nin evine gelene kadar...?
Naoto Hachiouji -bizim omurgasız- MC ("Senpai" olarak da bilinir) lise ikinci sınıf öğrencisi ve öğleden sonralarını Sanat Kulübü odasında geçiren yalnız bir gençtir. Okul arkadaşlarından biri olan Nagatoro adında sadist bir birinci sınıf kızının dikkatini çeker. Ancak, zorbalık ve sataşmalar arasında başka bir şey filizlenmeye başlar. Utangaç bir inek ile bir S-Dere (Sadist Tsundere) arasında aşk dolu(...?) bir hikaye başlar.
Bir gün Jio, kız arkadaşı Miho’nun insan eti yediğini görünce dehşete düşer. Bu nasıl olabilir? Jio panik içindedir, şüpheyle boğuşur, akıl sağlığını korumaya çalışır. Miho gerçekten bir canavar mı, yoksa?
Modern dünyada değişik hayvan melezlerine benzeyen bir tür ortaya çıkmıştır. Farklı bir boyuttan gelen bu tür hakkındaki bilgiler ilk başta halktan gizlense de daha sonra iki tür arasında yapılan anlaşmalarla kültürel değişim gerçekleşmiştir.Bu çerçevede pek çok tür insanlarla kaynaşması ve dünyanın düzenine uyum sağlaması için misafir olarak belirlenmiş ailelere gönderilmiştir.Bu çalışma çok başarılı olunca yaygınlaştırılmıştır. Bu bağlamda kahramanımız Kurusu Kimihito’nun evi gönüllü ailelerden biri ile karıştırılır ve Lamia türünden olan Miia’yı kapısında görür.İnsanların çok sıcak bakmadığı yer yer korktuğu bir görünüşü olduğu için Miia dünyada yaşayacağı ev için çok heyecanlıdır.Kimihito, Miia’ya çok sıcak ve sempatik davranması üzerine kız bu evde yaşamaya karar verir.Denetçisi Sumiko’da bu duruma karşı çıkmaz.Kimihito ilk başta bilmese de Miia onun nezaketine ve sıcak kanlı davranışlarına aşık olmuştur.Miia çok sadık ve kıskanç bir tiptir.Bu yüzden Kimihito’nun kendisinden başkasına ait olmasına istemez ve onu tahrik ederek ilişkiye girmek ister.Her ne kadar Miia bunları istese de ne Kimihito bunu istemektedir ne de denetçi Sumiko buna izin verecektir.Çünkü ilişkiye girmeleri durumunda Miia kendi dünyasına gönderilecek Kimihito’da hapse girecektir.(Gerçi Miia’nın bu pek umrunda değildir)Yine bir başka kesin kural ise ev sahibi ve misafir arasında yaşanacak şiddette aynı durumlara yol açacaktır.
Dünya çok pis... Aşırı derecede mikrop fobisi olan liseli Nakayama’nın tek istediği, herkesten uzakta, tertemiz bir yerde kendi huzurlu zamanının tadını çıkarmaktır. Ancak sakin hayatı, tesadüfen yanında oturan neşeli ama dağınık kız Nishino tarafından sürekli kaosa sürüklenmektedir. “Mabedimi kirletme!“ “Yalnız zamanımı mahvetme!“ Çaresiz yalvarışlarına rağmen çılgınlık devam eder. Temizlik takıntılı bir oğlan ile kaygısız bir liseli kız arasında geçen kaotik, kalp atışlarını hızlandıran bir romantik komedi!
Arsız Asahi-chan’a Yerini Göstermek İstiyorum Ryou, otaku hayatının tadını sonuna kadar çıkaran bir lise son sınıf öğrencisidir. Ancak başını ağrıtan biri vardır: Asahi-chan. Kendinden iki yaş küçük olan bu arsız çocukluk arkadaşı, aynı liseye gitmektedir. Yaşça küçük olmasına rağmen, Asahi-chan sürekli Ryou’ya sataşmakta ve onu zor durumda bırakmaktadır. Yine de biri Asahi-chan’la dalga geçtiğinde, ne diyeceğini bilemez, yüzü yenilmiş bir ifadeyle düşer. Çok az arkadaşı olan, utangaç ve pek dürüst davranamayan sevimli bir kızdır aslında. Ama bugün… Bu arsız Asahi-chan’a bir ders vermeliyim!
Kouki Sakieda, hayran olduğu manga sanatçısı Akira Akanebe’nin asistanıdır ve onu her zaman bir şekilde övmeye çalışır. Yavaş yavaş, bu hayranlık duyguları aşka dönüşür ve ikisi de bunun karşılıklı olduğunu fark ederler. Hikaye, oldukça açık sözlü ve sevgilisine övgüler yağdırmaktan çekinmeyen Akanebe-sensei ile Sakieda’nın günlük yaşamını anlatır.
JoJo’s Bizarre Adventure serisinin dördüncü kısmı, Joseph Joestar’ın gayrı meşru çocuğu Josuke Higashikata’nın hikayesini anlatıyor. Yan rollerde de yine ikinci ve üçüncü kısımlardan tanıdığımız Jotaro Kujo ve Joseph Joestar yer almaktadır.
Shiiba Gaku, halk arasında “Yel Değirmeni“ olarak bilinen Kushima Lisesi’nin patronu olmak istiyor. Bir numara olmak için birçok zorlukla yüzleşmek zorunda çünkü okul zorlu rakiplerle dolu. İlk adımı atmaya karar verdiği anda, afro görünümlü bir adam onu kesiyor. Bundan sonra ne olacak? Hayalini gerçekleştirebilecek mi?
Mikado Lisesi, en iyi öğrencileri en iyi paralı asker ve koruma olabilmeleri için eğitmektedir. Fakat Morito Hayama, paralı asker seviyesi dahi olmayan bir öğrencidir. Birden bire, daha önce hiçbir koruması sağ kalmamış aşırı derecede değerli bir kişiyi korumakla görevlendirilir. Aldığı dersler, deneyimsizliğini kapatabilecek mi? Peki hayatta kalacak mı?!
Güzel ve büyük göğüslü çocukluk arkadaşım Mikoto, bana deliler gibi aşık. Bu kulağa herkesin kıskanacağı rüya gibi bir senaryo gibi geliyor — ama çok büyük bir sorun var... Mikoto, yapışkan, zihinsel olarak dengesiz ve aşkı fazlasıyla ağır biri haline geldi!! Bu hikâye, Mikoto’nun dengesiz davranışları ve farkında olmadan sergilediği seksiliği karşısında başkarakterin yaşadığı karanlık günlük komediyi konu alıyor.
“Yüzün kızarırsa, kaybedersin.“ Nishikata bu prensiple yaşayan bir ortaokulludur. Sıra arkadaşı Takagi-san sürekli onunla dalga geçer. Gururu incinmiş halde bir gün ondan intikam almaya niyet eder. Ve bu yüzden, her gün onu kızdırmaya çalışır fakat yine de kendisini Takagi-san’ın kurbanı olarak bulur. Acaba Takagi-san’ın yüzünü bir kez bile olsa kızartabilecek mi?
Bir zombi virüsü ortaya çıkar ve dünya kıyamet günlerine döner. 7 yıldır birlikte olduğu Qin An’ın kız arkadaşı aniden ona ihanet etmiştir. Ancak işler göründüğü kadar basit değildir. Birçok ipucu yavaş yavaş çözülür. Qin an neler olup bittiğinden ve ne yapacağından emin değildir. Böylece, aynı zamanda aşkını da ararken, kendi arayışına da başlar.
Köle olarak doğanların, en sonunda kurban edilmekten başka şansı yoktur. 12 yaşında bir köle olan Solbon, kaderine boyun eğip hemen ölmek istiyordu. Kurban edileceği sırada bir büyücü tarafından kurtarıldı ve büyük hayali suya düştü. O anki bütün nefretini büyücüye kustu, ama onun bu hareketi kendisi için yeni bir dünyanın kapısını açacaktı.
Lise öğrencisi Akira Akamori, yeni okula transfer olmadan önce, bir akşam yağmurda ıslanmış sınıf arkadaşı Aoi Sotome’yi parkta yalnız başına bulur. Aoi’nin “Artık evim yok.“ şeklindeki itirafı üzerine, Akira onu evine alır. Zamanla, birlikte yaşamaya başlayan ikili, birbirlerine yakınlaşarak duygusal bir bağ kurarlar.
Baki serisinin 6. kısmıdır. Hikayenin merkezinde efsanevi Jack Hammer ile Pickle lakaplı tarih öncesi bir adam arasındaki savaş yer alıyor. Bu iki güçlü dövüşçü, sonucunu tahmin etmenin imkânsız olduğu bir dövüşte karşılaşıyor. Dövüşleri turnuva tarihinin en acımasız ve tavizsiz dövüşlerinden biri olmayı vaat ediyor. Jack Hammer insanlık dışı gücü ve dayanıklılığıyla tanınır. Yumruğu tek bir hareketle bir kayayı parçalayabilir ya da rakibinin kemiklerini kırabilir. Pickle da muazzam bir fiziksel güce ve vahşi bir canavarın içgüdülerine sahiptir. Her biri ne pahasına olursa olsun zafer kazanmayı hayal eder.
Henüz 39 yaşındayken hastalıktan ölen Machio Hiraku’ya başka bir dünyaya gitme fırsatı verilir. Kendisine güç vermek isteyen Tanrı tarafından dileği sorulduğunda sağlıklı bir bedene sahip olmayı, ikinci bir dilek olarak huzur içinde yaşamayı, üçüncü bir dilek olarak yerel dili bilmeyi ve son bir dilek olarak da çiftçi olabilmeyi seçer.
Nakajima Atsushi kaldığı yetimhaneden atılır. Atsushi’nin artık ne gidecek bir yeri ne de yiyecek bir lokması vardır. Açlığın sınırına dayanmış bir nehir kenarında dururken intihar etmeye kalkışan tuhaf bir adamı kurtarır. Kurtardığı Dazai Osamu isimli bu adam ve onun ortağı Kunikida, aslında çok önemli bir dedektiflik kuruluşunun üyesidirler. Doğaüstü güçlere sahip bu ikili, polis ve ordu için tehlikeli olaylarla baş etmektedirler. Öte yandan Atsushi bu bölgeye geldiği sıralarda Dazai ve Kunikida, bölgede ortaya çıkan bir kaplanın izini sürmektedir. Bu garip olay çözülmeden önce Atsushi’nin kaplanla bir bağlantısı var gibi görünür. Anlaşılan odur ki Atsushi’nin geleceği, Dazai ve dedektiflerden daha fazlasına bulaşacaktır.
Mahiru, sınıf arkadaşlarının ona “Melek“ dediği güzel bir kızdır. Sadece mükemmel notlara sahip yıldız bir atlet değil, aynı zamanda ölümüne güzeldir. Amane, ortalama bir erkek ve kendini aptal olarak kabul eden biri olarak, aynı okulda okumasına rağmen bu ilahi güzelliği hiç düşünmemiştir. Ancak bir sağanak yağmur sırasında Mahiru’yu bir parkta tek başına otururken gördüğünde her şey değişir. Böylece bu inanılmaz derecede beklenmedik çift arasındaki garip ilişki başlar
On dört yaşındaki Iruma Suzuki hiçbir isteğe hayır diyemez. Sorumsuz ailesi, geçinmek için onu tehlikeli işlerden tehlikeli işlere koşturtur ve bir gün onu bir iblise satarlar! Ancak iblis, Iruma’yı torunu olarak evlat edinmek isteyince çok şaşırır. Bu isteği reddedemeyen Iruma, büyük iblis Sullivan’ın torunu olur. Yeni sevecen iblis dedesi onu, tesadüfen müdürü olduğu İblis Okulu Babyls’e kaydettirir. Böylece Iruma-kun’un diğer dünyadakiler arasındaki sıra dışı okul hayatı başlar; birçok renkli iblisle tanışır, zorlu mücadelelere atılır ve büyük biri olmak için yükselirken gerçek benliğiyle yüzleşir.
“1 milyar won, kredi onaylandı.“ İntihar etmeye karar veren bir babanın hesabına, gelecekteki bir banka hesabı için olduğunu iddia ederek büyük bir kredi yatırılır. Paranın ne zaman geleceği veya nereden geleceği belli değil. Kesin olan bir şey var: Para yatırıldığı anda hayatı geri dönüşü olmayan bir cehenneme sürüklenecek.
Mukouda Tsuyoshi, modern Japonya’dan farklı bir kılıç ve büyü dünyasına çağrıldı. Büyük bir hevesle kendisini ne tür büyük bir maceranın beklediğini düşündü, ancak aslında Mukouda sadece Kahraman Çağırma’ya yakalanmış bir sivildi. Üstelik Mukouda’nın temel statüsü, meşru kahramanlara kıyasla oldukça düşüktür. Krizdeki bir krallıkta, savaş meraklısı olmasının yanı sıra hastalık derecesinde obez olduğu için kralın cinayet işlediğinden şüphelenen Mukouda, savaş becerisi eksikliğini ortaya koyarak kaleyi terk etmeye karar verir. Mukouda’nın bu dünyada güvenebileceği tek şey, yalnızca modern Japonya’nın internetinden yeni dünyaya mal sipariş edebilen benzersiz yeteneği Net Süpermarket’tir.
Ana karakterimiz Shimoda-kun aşık olduğu sınıf arkadaşı Yukimori-san’a açılmayı planlıyor, fakat her itiraf etmeyi denediğinde sınıf arkadaşı uyuya kalıyor. Bakalım Shimoda-kun başarılı olabilecek mi?
Rex yarı insan yarı köpek. Bunağın teki dişi bir sokak köpeğini t*cavüz edince doğdu. Rex babası yüzünden hayatını toplum tarafından dışlanan bir ucube olarak yaşamak zorunda kaldı. Bu yüzden bir gün... o adamı bulup, ona t*cavüz edecek.
Her nasılsa, bir sabah uyandığımda kendimi tamamen farklı bir dünyada buldum ve yanımda tuhaf bir kız vardı!? Bu kesinlikle bir isekai! Bu benim heyecan verici maceramın başlangıcı! Ama... [Burada kimsenin dilini anlamıyorum!]; Beni buraya getiren kişi şu şirin şeytan lordu olmalı. Vücut dilini kullanmalısın çünkü birbirimizin dediği tek kelimeyi bile anlamıyoruz. Başka bir dünyada geçen iletişim konulu romantik komedi.
Yuki adında bir kız, zamanı durduran gizemli bir saat keşfeder ve onu Hiroki adında bir çocuğu kesin ölümden kurtarmak için kullanır. Saatin sırrıyla birbirlerine bağlanan ikili, kendilerini unutulmaz bir yazla bağlı bulurlar.