- One Shot
- 12 dk önce
Yıkım Tanrısına adak sunmak.
2050 yılında, 18 yaşında hafızasını kaybetmiş bir kadın, canavarların istila ettiği çaresiz bir dünyada uyanır. Yapay bir süper zekânın rehberliğinde, acımasız bir bilim insanı, insanlığın yalnızca küçük bir kısmını korumak için Dünya’ya cehennemi getirir. Bu yozlaşmış yeni dünyanın gizemleri çözülürken, aşk ve savaş onu beklemektedir!
“Bu dünyanın nasıl sonlanacağını yalnızca ben biliyorum.” Dokja, tek ilgisi en sevdiği internet romanı “Harap Olmuş Dünyada Hayatta Kalmanın Üç Yolu”nu okumak olan sıradan bir ofis çalışanıydı. Ama roman birdenbire gerçekliğe dönüştüğünde, dünyanın nasıl sona ereceğini bilen tek okuyucu da oydu. Bu farkındalığın etkisiyle Dokja; anlayışını, hikâyenin ve bildiği dünyanın seyrini değiştirmek için kullanır. Yeni hayatı, yalnız başına bitirdiği bu romanın dünyasında başlar. Bir gün, gerçek dünyadan bu roman dünyasına geçiş yapar. Bu evrende, felaketler ve tehlikelerle dolu bir yolculukla karşı karşıyadır. Elindeki tek avantaj ile yaşam mücadelesi verecektir. Sadece ben biliyorum… Bu dünyanın sonunun nasıl bittiğini. – Kim Dokja
Gökyüzü alevlerin kızıl rengine boyanmış, hava zehirli bir dumanla boğulmuştu. Gözlerimi açtığımda hatırladığım tek şey, etrafımdaki yıkım ve zihnimde yankılanan o çaresiz fısıltıydı: “Yaşa.“ Benim adım Leo. Ya da en azından bana öyle söylendi. Burası, Kızıl Veba’nın insanlığı tükettiği, şehirlerin “Kızıl Yara“ ve “Hükümet“ arasındaki savaşta eriyip gittiği bir dünya. Burada doktorlar şifa değil sessizlik dağıtıyor, kahraman sanılanlar ise yürüyen birer felakete dönüşüyor. Kimliğim, geçmişim ve içimde mühürlü duran o korkutucu öfke... Hepsi küllerin altına gömülü. Bir yanda, geçmişin günahlarını bir mezar taşı gibi sessizce taşıyan Doktor. Diğer yanda, dünyayı yakıp kül etmeye yeminli, durdurulamaz bir Felaket. Ve ben... Bu iki devasa gücün gölgesinde, sadece hayatta kalmaya çalışan, hafızası silinmiş bir çocuk. Ama en karanlık küllerin arasında bile, bazen imkansız bir çiçek açar. Bu hikaye bir kurtuluş masalı değil. Bu, donmuş bir dünyada ateşi tekrar yakmanın hikayesi. Geçmiş küle döndüğünde, gelecek kime aittir?
Bir zamanlar dövüş sanatları dünyasına kanlı bir fırtına getiren efsanevi bir figür, Şeytani Tanrı Jeong Cheon. Sadece adı bile tüm alemlere korku salardı ve kılıcı gökleri bile ikiye bölebilirdi. Dokuz Büyük Mezhep’in seçkin savaşçıları bile ona karşı koyamıyordu. Eşsiz savaş yetenekleri dünyayı sarsmış ve efsane haline gelmişti, ancak sonunda herkesin beklentilerini boşa çıkararak ölümle karşılaştı. Kısa bir süre için savaş dünyası huzura kavuştu ve Şeytani Tanrı’nın hikayesi bir efsaneye dönüşecek gibi görünüyordu. Ancak kader onu bırakmadı. Şaşırtıcı bir şekilde, Şeytani Tanrı Jeong Cheon hayata döndü. Ama bu sefer, geçmişteki büyük savaşçı olarak değil, çökmüş bir klanın zayıf genç bir asilzadesinin bedeninde, delilikle işkence gören bir halde. Bir zamanlar dünyayı yöneten ruh, şimdi kendini zayıf bir bedenin ve sonsuz ıstırabın içinde hapsolmuş buldu. Klanın çöküşü, çevresindekilerin hor görmesi ve zihnini kemiren deliliğin gölgesi, hepsi yeni hayatına baskı yapıyor.
Yenildikten ve esir alındıktan sonra, ejderha avcısı Leon, Gümüş Ejderha Kraliçesi’nin esiri oldu. Ölümün farkındalığıyla, kraliçeyi lanetlemek için yasak büyü kullandı, ancak beklenmedik bir şekilde kraliçe kontrolünü kaybetti. Bunun kraliçenin hayatının geri kalanında utanç içinde yaşamasına neden olacağını ve ejderha avcısının görevine layık olacağını düşündü. Ancak iki yıl sonra, Leon gözlerini açtığında, yanında kuyruklu küçük bir ejderha kız vardı
Yüzü olmayan soylu bir gözcü büyük bir konakta yaşar, konağı idare eden ve zamanın çoğunu hiç durmadan lekelerini temizlemekle geçiren canlı oyuncak bebekler gizemli efendileri tarafından idare ediliyor Emilyko’nun hikayesini dinleyin, yaşayan neşeli bir genç oyuncak bebek, görevlerini öğrendiği gibi bir hizmetçi olarak da Shadow-samaya yardım ediyor.
Uyanmış insanlar dünyalarını savunmak için ayaklanırken kıyamet kopuyor! Çiçek açan kaotik Çağ’da Mana hüküm sürüyor. Ancak en güçlü varlıkların bile Mana rezervleri sınırlıdır. Zayıf bir F Kademe Avcı, ıssız bir Şehirde en düşük kademe [Ateş Topu] becerisiyle uyanır ve anlar ki... Mana onun için bir sınırlama değildir! Mavi gökyüzünde uzanan sayısız ateş topu gördünüz mü? Aşılmaz Ejderhalara ve diğer efsanevi yaratıklara karşı sonsuz cüce yıldızlar ve kara delikler yaratıldığını gördünüz mü? Sonsuz Mana ile her şey mümkün! --- “Sen muhteşem bir yoldaki bir kırılmadan ibaretsin. O kadar da iyi gelişmemiş bir figüran. Ortaya çıkacaksın ve bazı önemsiz dalgalar yaratacaksın ve sonra aynı hızla kaybolacaksın. Sadece birkaç sayfa sonra unutulmak üzere.“- OSMONT’tan CONSTANTINE’e [Bölüm 2188] “Ben kimim?“ “Eğer şu anda ölmekte olan Figüran sensen, o zaman doğal olarak... Ben Ana Karakterim.“ OSMONT’tan CONSTANTINE’e. [Bölüm 2190] Bu hikayede ortaya çıkan kavramlar saf fantezi ve kurgudur, gerçek dünyayı yansıtmazlar. Her şey saf hayal gücüne dayanmaktadır.
Mahiru, sınıf arkadaşlarının ona “Melek“ dediği güzel bir kızdır. Sadece mükemmel notlara sahip yıldız bir atlet değil, aynı zamanda ölümüne güzeldir. Amane, ortalama bir erkek ve kendini aptal olarak kabul eden biri olarak, aynı okulda okumasına rağmen bu ilahi güzelliği hiç düşünmemiştir. Ancak bir sağanak yağmur sırasında Mahiru’yu bir parkta tek başına otururken gördüğünde her şey değişir. Böylece bu inanılmaz derecede beklenmedik çift arasındaki garip ilişki başlar
Bir vakitler destansı Gece Kuşlu adlı tetikçi, şimdi 33 yaşında alkolik, sigaraya bağımlı bir NEET. Geri dönebilecek mi ki?!
Vampir ailesi Dragomirler, uzun yıllardır insanlardan uzak bir yaşam sürmektedir. Ancak ailenin ortanca çocuğu Natalia’nın tek bir isteği vardır: arkadaş edinmek. Bu yüzden okula gitmek için ailesini ikna eder ve ilk arkadaş olarak da sıra arkadaşı Evangelo’yu seçer. Fakat Evangelo da sıradan bir öğrenci değildir…
Burası Aile Gündüz Bakımevi, ’Inari.’ Yeni kreş öğretmeni Meiko, kreş müdürü Inari-sensei’nin yardımıyla iyi gidiyor. Inari-sensei sevimli ve güvenilir! Enerji ve gülümsemelerle dolu bir kreş! (20 sayfalık bir oneshot)
Kurt adamlar, vampirler, ejderhalar ve diğer her türlü mitolojik varlık gerçektir ve aramızda gizli olarak yaşarlar. Ancak gizli kalmaları için, gerçek doğalarının ortaya çıkmasından endişe etmeden onları tedavi edebilecek özel doktorlara ihtiyaçları vardır. Toteku Tatsumaki böyle bir doktor, doğaüstü topluluğa daha iyi hizmet edebilmek için kendi vücudunu genetik olarak değiştiren genç ama parlak bir insan çocuğu.(46 sayfalık bir oneshot)
Densuke Konomiya, kanını içmeyi ve muazzam bir güç kazanmayı uman sayısız Sihirli Varlık tarafından avlanan güçlü bir şeytan çıkarıcıdır. Kaç kere yenilse de pes etmeyecek biriyle karşılaşana kadar normalde onlardan fazla çaba harcamadan kurtulabilir. Densuke, onunla tekrar tekrar savaşmak yerine, haşereyi tanıdık hale getirmeye karar verir. (47 sayfalık bir oneshot)
Park Kang-tae boksörlük hayalinden vazgeçtikten sonra bir çeteye katıldı. Çete içinde iyi tanınıyordu ama sonunda öldürüldü. Öldüğünde tek bir pişmanlığı vardı: Boksörlük hayalinden vazgeçmek. Tanrı onun pişmanlığını biliyor muydu? Boksun bir spor haline geldiği bir dünyada, Park Kang-tae gerçekleşmemiş hayalinin peşinden gider.
Wuxia türünün altıncı başyapıtı, tıpkı [Üçüncü Sınıfın Geri Dönüş Günlükleri], [Göksel Tarikatın Fatihi] ve [Yedi Ejderha ve Yedi İblisin Günlükleri] gibi beklentilerini fazlasıyla karşılayacak! [Savaş Tanrısının Geri Dönüş Günlükleri] Dünyanın kaldırabileceğinden çok daha güçlü olduğu için mühürlenmiş olan Yüce Savaş İlahi İblisi Dan Woohyun, bin yıl sonra mühürden kurtulur. Ancak özgürlüğüne kavuştuğunda, her şeyin anlamsızlaştığını hisseder ve sokak aralarında amaçsızca dolaşır… Dünyadan bıkıp yere yığıldığı bir anda, önünde küçük bir el belirir. “Bu da ne?” diye sorar Dan Woohyun. “Bir mantı!” diye cevap gelir. Hayatı boyunca ilk kez birisi ona art niyetsiz bir şekilde iyilik yapmıştır — ve bu küçük an, kaderini tamamen değiştirir. Bu, bin yılı aşan zaman ve mekân yolculuğu yapmış bir savaş tanrısının efsanevi hikayesidir!
Çoğu canı çıkasıcaya çalışan insan gibi, Kuroto Nakano, çalıştığı ofis işinde sürekli stres yüklenmektedir. Yine de, tek başına yaşadığından ötürü, kendini geçindirmek için bu hayatı idame ettirmek zorundadır. Kuroto’nun bu sıradan hayatı, Senko isminde 800 yaşında bir tilki kızın hayatına müdahil olmasıyla tamamen değişir. Senko-san; ev işlerini yapıp, Kuroto ile özel olarak ilgilenerek, onu şımartacak ve yıpranmış ruhunu rahatlatmak için elinden geleni yapacaktır.
İmparatorluğun en iyi akademisinde profesör oldum çünkü… biriyle karıştırıldım. Şu anda hem bu taraf hem de öteki taraf tarafından yakalanamayacağım bir durumdayım. Bu tehlikeli ip cambazlığı beni nereye götürecek merak ediyorum.
Her zamanki gibi görünen sıradan bir günde, garip bir göktaşı bir okula düşer. Göktaşından yayılan parazitler öğrencileri enfekte etmeye başlar ve onları canavarlara dönüştürür. Bu dehşet verici dizide, öğrenciler hayatta kalabilmek için canavarlarla umutsuz bir savaşa girmek zorundadır.
Revenge of the Bloom Flower oku, ihanet ve intikamla yoğrulmuş dramatik bir hikâye sunuyor. Kahramanımız Woonseon, bir gecede tüm sevdiklerini kaybeder. Sıradan bir hayat süren genç, artık yalnızca acı ve öfke ile yaşar. Bu felaketin merkezinde ise efsanevi bir eser vardır: Wisdom of the Secret Master. Söylentilere göre kitap, sahibine sınırsız güç, zenginlik ve otorite verir. Fakat aynı zamanda kan ve gözyaşı getirir. Woonseon, kayıplarının ardından değişir. Masumiyeti geride bırakır ve intikam için yola çıkar. Artık onu durduracak hiçbir şey yoktur. Yol boyunca dostlarını sınar, düşmanlarını tanır ve kendi gücünü keşfeder. Karşısındaki kişiler yalnızca sıradan rakipler değildir. Gücü ele geçirmek için her şeyi feda etmeye hazır karanlık güçlerle savaşır. Bu seri, aynı zamanda derin bir dönüşüm hikâyesi anlatır. Woonseon, korkularıyla yüzleşir ve sevdiklerinin anısını kalbinde taşır. Onların hatırası, ona güç ve kararlılık verir. Her savaştan zaferle çıkar ama her adımda yeni bir bedel öder. Bu süreçte adaletin ne olduğunu sorgular. Güç kazanmak mı yoksa doğru olanı yapmak mı önemlidir? Manhwa, yalnızca aksiyonla değil, duygusal yoğunluğuyla da öne çıkar. Okur, hem sürükleyici dövüş sahneleri hem de içsel çatışmalarla dolu anlara tanıklık eder. Woonseon’un değişimi, intikamın ötesinde bir yolculuğa dönüşür. Çünkü her karar, onun kaderini şekillendirir ve geleceğini belirler. Sonuç olarak, Revenge of the Bloom Flower oku, hem fantastik öğeler hem de güçlü dramatik kurgusuyla unutulmaz bir deneyimdir. İntikam, güç ve adalet arayışının iç içe geçtiği bu manhwa, sürükleyici bir macera arayan herkes için benzersiz bir seçimdir.
Abel, gözlerinizin renginin ne kadar güçlü olduğunuzu gösterdiği bir dünyada muazzam bir güce sahip olan dahi bir sihirbazdı. Ne var ki, sarı gözleriyle gelen güç çok büyüktü, yoldaşları bile ona korku ve nefretle bakıyordu. Bu nedenle, kendisini kabul edecek bir cennet bulmayı umarak ruhunu geleceğe aktarmaya karar verdi. Yakında, insanların göz rengiyle ilgili tutumlarının değiştiğini anlayacaktı, ama tam olarak hayal ettiği gibi değildi…
Hayatı boyunca hep kaybeden olan Kael hep yaşadığı Dünya’nın acımasızlığından şikayet eder ve o Dünya’dan gitmek isterdi. Ama birden yılbaşı gecesinde tuhaf bir durum yaşandı. dilediği dileği anında cevap veren bir "Sistem" ortaya çıktı! [Ding... Dileğin kabul edildi,Bu "Gerçekliğin" Efendisi sana bu dünyadan ayrılma ve başka dünyada var olmana izni veriyor...] Kael Yeni gezegeni Ocsilaus’ta hayatta kalmayı ve güçlenmeyi becerebilecek mi ve acaba onu hangi maceralar bekliyor.
Köle olarak doğanların, en sonunda kurban edilmekten başka şansı yoktur. 12 yaşında bir köle olan Solbon, kaderine boyun eğip hemen ölmek istiyordu. Kurban edileceği sırada bir büyücü tarafından kurtarıldı ve büyük hayali suya düştü. O anki bütün nefretini büyücüye kustu, ama onun bu hareketi kendisi için yeni bir dünyanın kapısını açacaktı.
“Altı ay boyunca kaçtıktan sonra, vampir Eugene sonunda öldürüldü; bir kutsal şövalyenin şöhretini artırmak için kurban edildi. Hayatı acı bir pişmanlıkla sona ererken, ona geri dönme fırsatı verildi. “Bir daha asla öyle ölmeyeceğim. Eğer gerçekten geçmişe döndüysem, bir daha asla pişman olmayacağım… ne pahasına olursa olsun.”
17 yaşında, henüz liseye gitmesine rağmen birçok olayı çözmüş genç bir dedektif olan Shinichi Kudo, kız arkadaşıyla gittiği parkta, şüpheli birilerini takip ederken siyahlar giymiş bir adam tarafından bayıltılır. Bulundukları mekân siyah giyinmiş adamın silah kullanmasına müsait olmadığı için, bağlı bulunduğu organizasyonun yeni geliştirdiği, vücutta hiç iz bırakmadan içirilen kişiyi öldüren zehirli bir hapı içirir ve Shinichi’yi olay yerinde bırakarak hızla ayrılır. Hap henüz denenmemiştir ve Shinichi’yi öldürmek yerine onu bir ilkokul çocuğu ebatlarına getirir. Kendisini bu hale getiren adamların ölmediğini öğrenip ailesine veya arkadaşlarına zarar vermemesi için adını Edogawa Conan olarak değiştiren Shinichi; arkadaşı Ran ve onun dedektif olan babası ile birlikte yaşamaya başlar.
Takuya Seo, “kızlar için animelerden“ hoşlanan ve bunu yüksek sesle söyleyemeyen bir otakudur. Bir gün, sınıfından iki kızla, Amane ve Ijichi ile takılır, ama görünüşe göre Amane de bir otakudur...
Ayase Yuu ünlü ve yetenekli bir aktrisin oğlu olmasına rağmen yaptığı her şeyde ortalamanın altında. Annesi öldükten sonra annesinin arkadaşının gözetimi altında yaşamaya başlar ve daha sonra okulundan hem güzelliğe hem de yeteneğe sahip üç kız kardeşle aynı evde kalacağını keşfeder. Yuu, sıradan bir insan ile yetenekle kutsanmış olanlar arasında bir anlaşmanın imkansız olacağını düşünse de, üç kız kardeş şaşırtıcı bir şekilde...?!
Pişmanlıklarla dolu bir hayat... Hatalrını telafi etmek istediğinde her şey için çok geçti. Ailesini çoktan kaybetmişti. Öfke ve sefaletls geçen yılların sonunda dileği cennete ulaştı - affedilmemiş bir dilek. Kadere karşı gelerek kılıcını kaldırdı...
Houtarou Oreki sosyal aktiviteleri sevmeyen, uyuşuk bir lise öğrencisidir. Okulun klasik edebiyat kulübü, üyesi olmadığı için kapanma noktasına geldiğinden ablasının ricasıyla Houtarou bu kulübe katılır.Kulüpte Chitanda Eru adında bir kızla tanışan Houtarou, kulübün zaten bir üyesi olduğunu görünce bırakmak istese de Chitanda’dan etkilenmiştir.Kulübe daha sonra Houtarou’nun arkadaşı Fukube Satoshi ve Ibara Mayaka adlı kız da katılacaktır. Gizemli olaylar ortak ilgi alanları olan bu dörtlü, kulüpte 33 sene önce olan bir olayı araştırmaya başlayacak, olayla ilgili ipuçlarını ise 33 sene önceki üyelerin yaptığı “Hyouga“ adlı çalışmada bulacaklardır. Kaynak: Anime.gen.tr
Yarı zamanlı bir çaylak Azrail’in yaptığı hatanın ardından, ana karakter ’Kim Geonpyo’ ruhu olmadan yaşamaya zorlanır. O günden sonra, tüm dünya ona karşı gibi görünmektedir-özellikle de Azrail!!!
Alicia Ozrind, soylu çevrelerde “Buz Düşesi” olarak bilinen, soğuk ve tavizsiz tavırlarıyla ün salmış bir genç kadındır; bu yüzden aristokrasi arasında bir nevi “kötü kadın” olarak anılır. Ancak bu buz tutmuş dış görünüşünün altında, gerçek duygularını ifade etmekte güçlük çeken hassas bir kız vardır. Yine de kalbini tamamen eritmiş bir kişi vardır—malikanesinde temizlikçi olarak çalışan genç hizmetkâr Gray. “Beni gerçekten anlayan tek kişi sensin!” Alicia, Gray’in yanında tamamen çözülen, ona karşı ölçüsüz bir sevgi dolup taşır. Yemeklerde, banyoda, hatta uyku saatinden hemen önce bile—tatlılığı sınır tanımaz! Fakat ilişkilerinin önünde büyük bir engel vardır: Alicia bir soylu leydi, Gray ise yalnızca bir sıradan halk çocuğu…
Bir meleğin kalbine sahip olan Kitano Seichiro, okulunu asla aksatmayan, yaşlılara yardım eden, derslerinde başarılı, mükemmel bir öğrencidir. Ancak bu kadar iyi kalpli bir genç olmasına rağmen bir iblisin suratına sahiptir. Yeni transfer olduğu Hekikuu Lisesindekiler, onu görünce, Seichiro’nun etraftaki en tehlikeli serseri olduğunu düşünürler.Ancak Seichiro, bir karıncayı bile incetemeyecek biriyken aksilikler, onun çevredeki en güçlü gardiyan olmasını sağlamıştır. Şimdiye kadar, görünüşü nedeniyle hiçbir arkadaş edinememiş olan Seichiro’nun yeni lisesindekiler, onun suratının ardındakileri görebilecek midir?
Wazu şanssız bir olaydan sonra kendini “dağa“ kapamış sıradan bir kasaba sakiniydi. İki sene sonra, insanlarla tanışmak için dağdan inmeye karar verdi. Ama kendisini kapattığı “dağla“ ilgili çeşitli yanlış anlaşılmalar vardı. Ve sonra insanlarla art arda karşılaşmaya başladı. Ve ondan sonrasında...