- Novel
- Bekleniyor...
Bir oyunun içindeyim. Ve burada iblisleri avlıyorum!
Bir oyunun içindeyim. Ve burada iblisleri avlıyorum!
Ben, Wu Qingsong, Elfler tarafından yönetilen ve sevimli canavar kadınlarla dolu bir dünyaya geldim. Elfler güzel ve zarif yaratıklar olmalıydı, ancak bu dünyadaki elflerin zulmü ve kayıtsızlığı, onlar hakkındaki harika hayallerimi tamamen altüst etti. Ve bu tüylü canavar kadınlar, zulmlerine katlanmak zorunda kaldılar. Hayır, tüm bunlar gözlerimin önünde olurken izleyemem! Canavar kadınları ayağa kalkmaya ve cesurca direnmeye yönlendirmeliyim! Bilim vs Büyü, Canavar Kadın vs Elf, kim kazanacak? Sabun, barut, gübre, sıcak hava balonu, buhar makinesi, Usta Güneş’in Savaş Sanatı,mali savaş, Tanrı’ya inanç… Ben bilgeliğe sahipken elflerin sihri var. Elfler tarafından yakalanıp işkence görsem bile, yine de haykırmam gerekiyor! ’’Asla köle olmayacağız!’’
İnsan bilincinde tutulan veya gerektiğinde hatırlanan anılar, izlenimler veya deneyimler. Bir gün aniden başkalarının anılarını duyabilmeye başladım. Bu anıları dinlerken, hayatta bir adım önde oldum. [Anıları duyan ofis çalışanı] Herkesten daha insani ve daha sıcak olan Won Jihoon’un hikayesi!
"Çok acılara sebep oldun Kara Azize. Bunların hepsini ödeyeceksin. Seni lanetliyo-" Gözlerimi devirip dediklerini umursamadan boynunu kestim. Bu sözleri duymamın üzerinden 1 hafta geçtikten sonra vücudumda beliren basilikse görüntüsüyle kan kusmaya başladım. Bedenin asıl sahibi olmadığımdan acıyı fazla hissetmesem de bu acıyı çeken başka birisi vardı. Şu an benim bedenimde bulunan bu vücudun asıl sahibi Clara bütün acıyı hissediyordu. Üstelik bedene yayılan lanet gün geçtikçe büyüyordu. Bütün bunları düzeltmek zorundaydım. Cesetlerden bir tanesinin üzerine kılıcımı sapladıktan sonra yüzümdeki kanı silerken sırıttım. "Tamam, seni imparator yapacağım. Ve koruman olacağım." 3.Prens Demian gülümsedi ve uzattığım elimi tutup lanetin izlerinin üzerini hafifçe öptü. "O zaman sonuna dek bu elleri bırakmayacağım leydim."
Okuldaki ilk gününde Taiga Makihara bir gübre çukuruna düşer ve kimse ona yardım eli uzatmaz. Ancak tüm öğrencilerin hayran olduğu mükemmel öğrenci konseyi başkanı Konoe R. Chika tarafından kurtarılır. O anda Taiga ona aşık olur ve onun yanında olmak için çok çalışmaya başlar. Ancak daha sonra, mükemmel başkanın aslında farklı kişilik ve yeteneklere sahip beş beşli kız kardeşten biri olduğunu keşfeder… Bu, Taiga Makihara’nın aşık olduğu kızın var olmadığı anlamına mı gelir? Bu keşiften sonra Taiga, sevdiği beş kişinin birmiş gibi davrandığını fark etmemiş gibi yapar ve karmaşık ilişkisine başlar.
MC(ana karakter) bir romana ışınlandı ve bir figüran oldu. Roman bir cinayet polisiye hikayesi ve ana karakter bir seri katil. Suçluları kara büyüyle öldürmesi onu bir kara kahraman yapıyor. Arka plandaki bir figüran olduğundan onun için hiçbir ölüm işareti yok ama o böyle tehlikeli şeylerin içinde evsiz bir kızdı. Nasılsa bizim minik MC’miz asıl erkeği kurtarıyor ve asıl erkek ona teşekkür etmek için ona teşekkür etmek için onu evlat ediniyor. "Kızım ol." En zengin, en güçlü ve yakışıklı dük ona çocuğu olması için emir veriyor. O asıl erkeğin bir soğukkanlı katil olduğunu bildiği için kontrolünü kaybediyor. O böyle bir manyak ile hayatta kalabilir mi? Yine de asıl erkek onun üzerine titrer ve benim "benim kızım en sevimlisi!" der. O bütün sanatçların onu çizmesini ve şairleri de onun sevimliliğini tarif etmesi için toplamak istiyor. Armut dibine düşermiş, yani oğlu da onun üzerine titriyor. Bu şekilde, bir dilenci küçük bir prensese dönüşüyor. Ayrıca o da insanların öldürülmesine alışmış oldu. Yine de hâlâ bir sorun var. Bizim sevimli MC’miz on altı yaşına girdi ve bir bayan olarak merak ediyor, onun ayarlanmış evliliği olacak mı? Bütün evin atmosferi garipleşti. MC onların muhtemelen orada sonsuza dek kalmasını istediğini fark etti. Öyle garip bir evden kaçabilir mi? Herkes ona yapıştı!
Hepimizin çocukluğundan beri bildiği kırmızı başlıklı kız hikayesinin yazarın hayal gücü filtresinden geçtiği, fan yapımı bir versiyonu. Kırmızı başlıklı kızımız olan Gloria nın çevresinde gelişen gerçek üstü olaylarla hayata tutunma, pişmanlık hissetmeyeceği bir yaşam geçirme çabasının yazarımızın çizimleriyle anlatıldığı bu hikayeye bir bakın derim.
Dünya’nın yaptırımlarından bıkmış , ailesinin gururu ve hayallerinin peşinde bir genç. Apollo Io. Genç yaşında taşıdığı yük ve yaşadığı kırgınlıklar yetmezmiş gibi evrenin geleceği de Apollo’nun ellerine kalıyor. Üstü örtülmüş büyük sırrın ardındaki gerçekler , iki yüzlü yöneticiler , mutlak gücün peşindekiler hepsi Apollo’nun gözlerine yansır. Ufacık bir hayalle başlayan bu yol da kendini evrenin son nefesi olarak bulan Apollo’nun geçmişe yapacağı hamlelerle geleceği koruma hikayesi başlıyor.
Evren ilk başta sonsuz kaostan oluşuyordu doğan her hayat tüm kibriyle ihtişamıyla sonsuz evrene kaotik bir şekilde kök salıyordu. Kaosun içinde yetişen hayatlar umutsuzluk içinde kıvranıp duruyordu. Adalet düzen doğruluk veya iyilik yoktu sadece kaos ve onun canlıları vardı ta ki tüm acı çeken canlıların haykırışları kozmosun en derinlerindeki küçük zayıf ışığa ulaşana dek. Işık duaları duydu haykırışları işitti acıyı sefaleti gördü ve daha gür yanmaya başladı bir noktada evrenin nihai mutlak şeklini umudun ve arzuların şeklini sevginin şeklini almaya başladı bu şekil bir sopaydı. Evet yanlış duymadınız bir sopa umudun sevginin sopası. Her şeye çözüm olacak adaletin düzenin sopası. Şimdi bu sopa kendisini kullanacak doğru kişiyi bulamak için kaotik kozmosun içinde amaçsızca geziniyordu. Ta ki sonunda bir gün Kahramanımız onu bulana dek. Kahramanımız bu kaotik kozmosa düzen getirmek için bir yolculuğa çıkıyor. Kahramanımızın bir sloganı var adalet bir sopa uzağınızda.Her şey bir sopayla Çözülecek Mİ ? Gelin beraber görelim sopayla gelen adalet.
Shi La. Asıl adıyla Shura kaçık, manyak, deli bir kızdı. "Hakkımda saçmalama alırım kelleni!" Shura yazara çakısını doğrultarak konuştu. Ardından yazara tepiği basıp sahneden atarak konuşmaya başladı. "Ben Shura. Tüm Alemin en mükemmel canlısı. Zeki, akıllı, cesur, güzel, en iyisi, en güzeli, en mükemmeli-" "Bitti mi ?" Sahneden atılmış olan yazar sormadan edemedi. "Niye yalan söylüyorsun okuyuculara ?" Shura burun kıvırıp "Sen nereden bileceksin cahil" dedi. "Ben yazarım, ben bilmeyeceğim de kim bilecek ?" demeden edemedi yazar. Shura bunu duyar duymaz dondu. Ardından sinsice yazara neresinden çıkardığı belli olmayan silahını doğrultarak "Beni evrenin en mükemmel, en zengin, en güzel ve en güçlü canlısı olarak yazacaksın!" diyerek tehdit etti. Yazar bir köşede ağlayarak o kadar uğraşarak yazdığı kurguyu değiştirdi. Çin novelleri gibi düşe kalka büyümesi gereken karakter, doğuştan en güçlü oluverdi. "Biz anlamadık, masum kız, bad boy, töre, din ve mafya yoksa ne tadı kalır kurgunun?" dedi okuyucular. "Susun be, zevksizler" Shura küçümsemeyle devam etti "Benden daha saf kalplisini, benden daha iyisini mi bulacaksınız? Töre ? Bağlamaz beni. Kurallar benim yıkmam için konuldu! Din ? Ahahaha! Şeytan dinden ne anlar ? Mafya ? Lütfen o veledleri benimle kıyaslamayın! Ve bad boy? Bana yamukluk yapan erkek sadece iki tür olabilir! Biri daha doğmadı, ikincisi ise ölü!"
"Seni seviyorum..." "Paracığım..." Annesinin kan havuzuna düşmeden önce deli gibi tekrarladığı sözlerdi bunlar. Ardındaki minik beden, üzerinde sayısız istismar izleri ve ölü gözlerle orada durdu. Hareketsizce. Yerde yatan bedene bakarken en ufak bir duygu göstermedi.Annesi, istediğini elde etti. Çocuğu artık bir daha ölemezdi, o yaşayan ölü. Ölüm asla iki defa tekrarlanmaz, şuan yaşadığını varsayan insanlara bakarken başını eğdi. -Öyleyse o insan değil mi ? Ölüm buysa, yaşamak neydi ? Yaşamak buysa, ölüm neydi ? Anlamlandıramadı. Tıpkı pek çok şey gibi.
İsteği dışında paralel bir evrene düşen kız aniden cadı olur ve gönlünü bir yaratığa kaptırır... Acaba sonları nasıl olacak?
Bir romanda kötü karakterin bedenine reenkarne oldum. Başlangıçta, erkek başrol canlandırdıktan sonra ölmem gerekiyordu, ancak bunun yerine zengin bir işsiz kadın olmaya ve zevklerle dolu bir hayatın tadını çıkarmaya karar verdim. "Bir köpek yavrusu yetiştirmek istediğini söyledin, bu yüzden bu kardeş senin için bir köpek avlamaya gitti. Kardeşinin avlanma becerileri nasıl? " Ağabeyim kurda dönüşen erkek başrolü avladıktan sonra geri dönene kadar ... * * * Erkek başrolle ilgilenmek zorunda kaldığım için, birçok kıvrım ve dönüşten sonra onu bir şekilde evcilleştirmeyi başardım. Şimdi geriye kalan tek şey bu gizemli kadın başrolü aramak ve tasmayı teslim etmek, o zaman her şey biter. Fakat... "Benden sıkıldın mı?" "Hayır, hiç de değil." "Öyleyse neden beni yabancı birine göndermeye çalışıyorsun?" Belki de benimle çok uzun süre kaldığı içindir. Görünüşe göre sosyalliğini / sosyal becerilerini kaybetti ve ayrıca ayrılık kaygısı geliştirdi. "Bu kişi, Majesteleri için çok önemli biri." "Benim için önemli olan tek kişi sensin." "Emin misiniz?" Evet, çünkü ben damgalıyorum. Fısıldadı ve gözlerinin köşesini kırıştırdı / eğdi. "Senin üzerinde." Yarı bükük, parlak sarı gözler takıntıyla doluydu.
“Ölmek istiyorum ama ölemiyorum! Ben bu çürümüş dünyada yaşamak istemiyorum!” Sonunda başardığımı sanmıştım ama… “Uyan!” Kendimi bilmediğim bir evde bilmediğim bir yatakta buldum! Ve karşımda iri yarı bir adam vardı! “Sen…kimsin?” “Ben Lyon peki sen kimsin ufaklık?” Ufaklık mı! Ben 19 yaşından olan bir insanım! Çocuğa benzer bir halim mi var! “Ben…kim olduğumu hatırlamıyorum!” “_” “O zaman sana bir isim vermeliyim … Lexa!” “Lexa?” “Beğenmedin mi?” “H-hayır beğendim.” Bu…. Bu adam çok korkunç!! *** *** *** Uzun bir aradan sonra evime geri döndüm. Ama herkesin beni karşılaması farklıydı. Bazıları mutluydu ama bu mutluluk sahteydi. “Majesteleri hayatta olduğunuzu görmek harika!” Bazıları umursamaz. “Yaşıyorsun demek.” Bazıları bana nefretle baktı! “Bu fahişe hala yaşıyor mu!” Biri hiç bir makul sebep olmadan yüzünde bir gülümsemeyle beni öldürmeye kalktı! “Hahaha öl cadı öl!” Bu gözlerden nefret ettim! Bu sözlerden nefret ettim! “Ben size ne yaptım?” “Ve sonunda ölmek istedim ama ölemedim!” Öyle olsun, madem bana böyle davranıyorsunuz ve ben ölemiyorum! O zaman bir daha bana böyle davranmamanızı sağlıyacam! *** *** *** Kadının bir mal olarak ve ufak bir gücü olanın cadı olarak görülüp yakıldığı bu dünyada benim Taht maceram başlıyor!
Kanlı bir R19 intikam romanına reenkarne oldum. Ama normal bir insanın novelin içine reenkarne olduğu o romanların aksine ne ana karakter ne de kötü karakterdim . Ben romanla hiç bir ilgisi olmayan yetim biri olarak yeniden doğmuştum. Önceki hayatımda sıradan bir ofis çalışanı olan ben , hayatımı sıradan ve sıkıcı geçiriyordum. Bu tekdüze hayatta beni sevinçle dolduran , hayatıma biraz olsun renk katmak için yaptığım tek bir şey vardı Futbol , önceki hayatımda vazgeçmeyeceğim tek şey olan futbol reenkarne olduğum bu orta çağ romanında elbette ki yoktu . Bende futbolun o içini sevinçle dolduran çoşkusunu bütün insanlara tanıtabilmek için romandan öğrendiğim bilgilerle yola koyuldum.
’’Uzun zamandır yeraltı dünyasına hükmeden Black Ailesi bugün yok edildi. Geride hiçbir üye bırakılmadan hepsi katledildi. Büyük bir kaos her şeyi küle çevirmişti. Ya da öyle olduğu sanılıyordu. O kan gölünün içinden her şeyini kaybetmiş biri yükselecekti. Saf kötülüğün arıttığı, tüm duygulardan arınmış... Tek isteği intikam almak değil, bu kaosa sebep olan herkesi yok etmekti. Herkesi...’’
Ben, herkesin hayal ettiği bir hayat yaşadım. Ama mutlu veya mutsuz olduğumu kimse umursamadı. Şimdi ise- "Eve, buraya gel." Kollarımdan biri sıkıca öz abim Arşidük Eric tarafından tutulurken diğer yandan, "Evelyn, bu tarafa." İmparatorluğun değerli varisi Veliaht Prens tarafından öbür tarafa çekiliyorum. Ben uzun zaman önce yetimhanedeyken okuduğum 2 kitaplı seri olan İpsa Felix Finis’in içine girdim. Ama bu hayat benim. Kendi kaderimi, kendim yazarım. Sen yazar, seni bulduğum zaman bitireceğim. Madem başından beri Evelyn kötü değildi, o zaman neden onu kötü gibi gösterdin?! Merak ediyorum. Öyleyse kitapta ki kötü başından beri kimdi? -ÇEVİRİ DEĞİLDİR-
Reenkarneli bir üvey anneyle Pamuk Prenses masalının alternatif bir yeniden anlatımı... Kendimi hikayenin içinde kızını zehirli bir elmayla öldürmeyi deneyecek kadar kıskanan bir üvey anne olarak buldum. Benim sevimli ve sevgiyle dolu Blanche’me tüm şefkatimi göstermeyi çok isterdim, fakat- "Gülünç. Ne zamandan beri Blanche’yi bu kadar seviyorsun?" Bu lanet olasıca koca yolumu kapatıyor "Ben de Blanche’nin bir ebeveyniyim. Benden şüphelendiğin için bir özür talep ediyorum." "Ve eğer dilemezsem?" "Bu gece yatak odanızı ziyaret edeceğim, majesteleri." "..." "Sadece sizin için gerçekten seksi olan birkaç tane külot da almayı başardım." Yüzümde büyük bir gülümsemeyle, kritik bir vuruşla ona saldırdım. "Eğer isterseniz şimdi bile gösterebilirim." Yüzündeki bakış gerçekten görülmesi gereken bir şeydi. Çenemi kaldırdım, ve muzaffer bir şekilde ona baktım.
Hiçliğin Hükümdarı Hiçliğin Kendisini Parçalamaya Çalışıp Hiçliğin Dışındaki Apaydınlık Yere Girmek Üzereydi Ama Ölüm Ona Bedel Oldu. Ama Hiçliğin Kralı Pes Etmedi Ve Reenkarnasyon İle Bir İnsanın İçine Girdi. Macerayı Çok Seven Kral’ı Şimdi Neler Bekliyor. 1. sezon = Galaksideki Tanrıların Ve Şeytanların Dünyayı Ele Geçirmek İçin Geçit Açmıştır Peki Kahramanımız Ne Yapacak Overlord Tarzı Bir Novel’dir Kendi Yazdığım Bir Seri Umarım Seversiniz
Gözlerimi açtığımda bir zamanlar okuduğum bir kitaptan dadı oldum. Bakmakla görevlendirildiği çocuğu öldüren dadı. Önceki hayatından edindiği tecrübeyle çocuğu ve bu süreçte de kendi hayatını kurtarır... ama tuhaf bir şekilde çocuğun amcası karşısına çıkmaya devam eder. "Amca, amca." Brielle amcasıyla konuşmaya başladı. "E...evet." Amcanın tepkisi tuhaf olsa da yüzü bir gülümsemeyle parladı. Ancak yeğeni bunu söyleyince yüzü sertleşmişti. "Uzaklaş. Uzaklaş." Brielle, o gün hangi hikaye kitabını okuyacağına karar veren amca ve Marie’yi (dadı) birlikte görünce bunu söyledi.
Bir romanda kötü kadın olarak reenkarne oldum. Kadın başrolü kıskanarak, her türlü kötülüğü yaptım. Sonunda idam edildim. Kaderimden kaçmak için erkek başrolden uzak durmaya karar verdim. Ancak… "Hamile olduğunu düşünüyorum ..." Olamaz. Neler oluyor! İlk hikayede bile olmayan hamile derken neyi kastediyorsun? Çocuğumu ve hayatımı korumak için çocuğumun babası olan erkek başrolden kaçtım. yedi yıl sonra, "Sana istediğin gibi kaçmanı kim söyledi?" Erkek liderin beni kıtanın sonuna kadar takip etmesini beklemiyordum.
Navier mükemmel bir imparatoriçeydi, ancak İmparator bir meslektaş değil, bir eş istiyordu. Böylece İmparator İmparatoriçe Navier’i terk etti ve yanına köle bir kız aldı. Navier, İmparator’un köle kıza İmparatoriçe’nin pozisyonunu vaat ettiğini duyuncaya kadar iyiydi. Ama bir sürü acı çektikten sonra komşu ülkenin imparatoruyla evlenmeye karar verdi.
Makoto, Umudun Zirvesi Akademisi’ne olan davetiyesini kaderin bir hediyesi ve şanssızlığının sonu olarak görmüştü. Ancak gerçekler çok daha farklıydı. Üstün Şanslı Öğrenci olarak seçilmesine yol açan şey iyi şans değil, aksine çok ama çok kötü şanstı.
Sugiyama Hisao, 16 yaşında sıradan bir gençtir ama Tanabata Festivalinin yaklaşmasıyla art arda aynı garip rüyayı görmeye başlar. Sugiyama, Mutsukabe Tapınağına çağrılır. Ruhsal dünya ile olan bağlantısının gizemini çözmeye çalışan Sugiyama kendisini ruhunu “arındırma” yolunda ilerletir.
Geleceğin dünyasında insan ve hayvan genlerinin birleştirilmesiyle yaratılan yeni tür... Ve insanlık adına yaşanacaklar bu kitapta sizleri bekliyor.
Bana karşı hiç samimi oldun mu, bir kez bile? Tüm hayatı boyunca kralın metresi olarak yaşayan Pamela, Kral’dan sadece onun sorusunun cevabını duymasını istedi ... "Gereksiz şeyler söylüyorsun." Üzgün bir şekilde gülümsedi, hissedebildiği gibi, sözleri aşağılama yerine kayıtsızlıkla bağlanmıştı. "Elveda majesteleri. Bir daha beni arama. " Son sözlerini uzak krala bırakarak, korkuluğa sıkıca tutulan elini bıraktı. Son cümlesinin kopmasıyla vücudu hiçliğe doğru düştü. Artık her şeyin bittiğini, çektiği acıların sona erdiğini düşündü. Nihayet özlediği özgürlüğüne kavuşmuştu. Bu mu? En çok pişman olduğun an. Gözlerini açtı ve bunun yerine geçmiş, hayatına son vermesinden 10 yıl önceki sahne tarafından karşılandı.
Oyunlar eğlencelidir. En azından oyunların eğlenceli olması gerekiyordu. Ucunda ölüm olan bir oyun eğlenceli midir? Ölümcül bir oyun eğlenceli midir? Hayır. Öldüğün zaman oyunlar eğlenceli değildir. Sizi öldüren bir oyun eğlenceli değildir. Ya da öyle olması gerekiyordu. Ya bu oyun eğlenceli ise? Ölümcül olmasına rağmen hâlâ eğlenceli ise? Oynatmaktan zevk alıyorsanız? O zaman size hâlâ insan denir mi? İnanır mısınız bildiğiniz her şeyin değişip dünyanız bir filme dönmesine? İnanmasanız da inanmak zorundasınızdır. Zira yaşananların başka açıklaması olmazdı. Çığlıkların ve etrafa sıçrayan kanın, yerde yatan ölü bedenlerin varlığı inkar etmeyi zorlaştırırdı. Her şey bittiğinde hâlâ "insanlar" var olacak mıdır? Yoksa yok olup gidecekler midir? İnsanlığı kim kurtaracak? Tanrı mı? Hayır. İnsanlığı kurtaracak olanlar yine insanlardır.
1940 yılında Technologen ve Systemathician adlı iki ülke arasında sahildeki bir sınır ihlali (bahanesiyle/yüzünden) Systemathician Technologen’e savaş gemisiyle taciz atışı yapmıştır. Technologen’de OHAL ilanından sonra ilk savaş başlamıştır. Olayın zaten 2. Dünya Savaşı yıllarında geçmesiyle beraber onlarda Dünya Savaşına katılmış oldular (diğer ülkelerin teklifleri sonucu dünya savaşına giriyorlar). Technologenler İttifak, Systemathicianlar ise Mihver devletlerine katılmıştır. Seride ki süpergüç ise adlandırdığımız "Savaşın Geleceği (The Future of Warfare)" olarak adlandırdığımız Chainism’dir. Chainism olayını anlamak için gelecek (veya gelmiş olan) Sekai Taisen - Chainism Plot bölümünü okumanızı tavsiye ederiz.
Helios Ateiga ... Ölmeden önce okuduğum novelde beni en çok üzen , acıdığım ve aşık olduğum yan kadın karakter ... Anne ve baba sevgisi görmeden büyüyen , ezilen sessiz , güzel yan karakter . Nişanlısı kadın başrolün güzelliğine aşık olarak onu terk edince aşk acısına dayanamayarak intihar eden depresif güzel Helios oldum .Bir erkeğe ihtiyacım yok kaderim ben yazacağım ve onlardan uzak duracağım . Ama bu adam neden karşıma sürekli kötü adam çıkıyor ?
Çiğdem tüm danışanlarının sorunlarını tek seansta çözen başarılı bir psikologdur. Bu başarısını sadece kendisinin görebildiği dostu İlmek’e borçludur. Pek çok kişinin saygısını kazanmış olsa da Çiğdem’in daha büyük hedefleri vardır.
Naruto Hiden serisinin ilk romanı olan Kakashi Hiden: Buzlu Gökyüzünde Yıldırım, Dördüncü Shinobi Dünya Savaşı’ndan yaklaşık bir yıl sonrasını konu alır.
Fırtına Salatası adlı bir mekanda bulunan kiralık katil Hakan Zahirin ummadığı bir görev almasıyla hayatı birden değişir...Kendi yazdığım bir seri ..İyi okumalar dilerim
Bir dükün kızı olan Althea Stella, prensle nişanlıydı... ta ki bir gün, ortada hiçbir neden yokken ilişkilerinin bittiğini açıklayana kadar. O zamandan beri ev hapsinde yaşıyor, taşraya sürgün edildi. "Taciz" mi dedi? Neden bahsediyor olabilir?’ Olaydan sonra bile sadece başını eğip merak edebildi. "Ama sorun değil. Artık herhangi bir yükümlülüğüm yok, bu yüzden bu tür bir hayat şaşırtıcı derecede eğlenceli." İşte bu kaygısız günlerde aniden bir söylenti duydu.
Bilincimi geri kazandığımda kendimi bir otome oyununda buldum. Hızla yıkıma yöneldim. İyi ya da kötü son olması hiç fark etmezdi. Soylu bir ailenin kızı, "Mariabell Tepmest" olarak bilinen karakter oldum. Rakipsiz bir güzelliğe sahip olmama rağmen, en kötü kişiliğe sahiptim, bir hain. Yine de bilinçliydim, ancak tamamen otomatik modda olduğum için herhangi bir işlem yapamadım. İlk oyunda son derece şaşkına dönmüştüm; ikinci oyunda umutsuzluğa kapılmıştım; üçüncü turda zaten pes etmiştim. Ve şimdi, beşinci tur çoktan sona erdi. Altıncı turda, bir nedenden dolayı genç bir kız oldum ve hareket etme ve konuşma yeteneğimi yeniden kazandım. Eh, bu da ne?
Kocasına yardım edecek büyük miktarda para için, gizlice taşıyıcı anne olmayı seçti. Sevgilisinin başı beladan çıktı ama gözlerinde gevşek ahlaklı kadın oldu. Yanlış anlama, hayal kırıklığı ve üzüntü, onu çocukluğundan beri sevdiği adamı boşamaya zorladı. Yeni bir hayata başlamaya karar verdiğinde, hayatına başka bir adam girdi. "Sen benim bebeğimin annesisin ve benim karımsın!" Yerine getirdiği bebeğinin babasının ilk görüşte ona aşık olması büyük bir sürpriz oldu. Derin aşkı, onu sevgisine ve yeniden sevilebileceğine inanmaya ikna etti. Beklenmedik bir şekilde, eski kocası rekombinasyonu için geri döndü. Biri onun çocukluk aşkıydı, diğeri onu seven ve ona yeni bir hayat için umut veren adamdı…… İki adamla yüzleşmeli, onun seçimi hangisi olacak?
"Bir gün çılgın biri kapımı çaldı." Evim bir mücevher dükkanı. Birisi sürekli evimin önüne birini getirip duruyor. Ojiram, bana küfür edebilecek kadar güçlüydü. Diğerleri onlarla iyi anlaşıyordu. "Geçen sefer suikastçı loncasının başını kurtarmadın mı?" "O bir kadındı." "Peki ya, İkinci Cadde’deki milyarder acımasız tefeci?" "O da kadın." "At arabasını bir asilin evinin önüne bırakan kimdi?" "Asil bir kadındı."
Çevirmenlik | |
lilith2500__Madam - 01.07.2024 17:37 |
SİNİR OLDUĞUM BİR MANGA ÇEVİRİSİ İÇİN ÇEVİRİ YAPMAK İSTİYORUM | |
pbaris - 29.06.2024 13:00 |
Hobi olarak çevirmenlik | |
FakeIsaacNewton - 10.06.2024 01:20 |
Çevirmenlik | |
kananeko - 27.04.2024 16:48 |
Catenaccio mangası için editör ya da çevirmen arayışımız mevcuttur | |
MangAci2 - 23.04.2024 22:50 |
Ekip Arkadaşları Arıyoruz | |
Mera Manga - evka8 |
Novelci (Ekibe Katılmak İsteyen/Bağımsız Seri Yükleyecek) Çevirmenler Arıyor! | |
İnari Çeviri - Nogitsune |
4 Yıldır Çevirisi Süren Manga’nın Bitişi | |
Düşmüş Dişi Aslanin Karanlik Cenneti - Zero000 |
Discorda giremeyenler için Almithara Sunucusu | |
Almithara - almi-hande |
Antik Mısır Sevenler İçin Shoujo Manga Önerisi | |
Düşmüş Dişi Aslanin Karanlik Cenneti - Zero000 |
ALMİTHARA DİSCORD HK. | |
Almithara - almi-hande |
Lower World Fansub yeni ekip üyeleri arıyor! Gelin Yeraltında görüşelim~ | |
Lower World Fansub - Lower__World |
Ynt: İLK MANGA VE ANİMENİZ NEYDİ? | |
ChikaB. - 14.11.2024 14:29 |
Son İletiler bölümü | |
Dark_Overlord - 12.11.2024 16:31 |
Ynt: MANGAMI OKUR MUSUNUZ? | |
Faatidddd - 08.11.2024 17:21 |
Ynt: ben niye dc den dakika başı hiçbir şey denmeden atılıyorum sebebini söyleyin | |
cogin - 05.11.2024 12:30 |
Ynt: Son zamanlarda okuduğunuz en iyi mangalar | |
Zero000 - 29.10.2024 00:56 |
Webtoon/manga okumaya yeni başlayanlar için mutlaka okumaları gerektiğini düşündüğüm 5 seri (part1) | |
kim dokjanın sponsoru - 1 hafta önce |
Hırsız Sitelerin Artması Ve Fansubların Çökmesine Dair Hatıralar 2 | |
McMaster - 1 hafta önce |
Eski Shounen-Ai’leri seviyor musunuz? | |
Zero000 - 2 hafta önce |
80’lerin Bishounen’lerinde Kadın Seslendirmen Sorunsalı | |
Zero000 - 3 hafta önce |
Nerede o eski shounenlar | |
kim dokjanın sponsoru - 1 ay önce |
İlk 196 düşüncelerim | |
HQS - 3 ay önce |
En Op Web Novel | |
incorruptibilis - 5 ay önce |
Boruto hakkında | |
ahmety - 8 ay önce |
Sanırım sadece burada var ya da ben bulamadom | |
Shoma - 8 ay önce |
Uzun zamandır görmediğimiz gerçek villian olan mcsi olan bir seri | |
incorruptibilis - 8 ay önce |
KIYAMETTE SONSUZ MANAÇıkış Tarihi: 2020
Manga-TR tutkunları, sorularınızı paylaşabileceğiniz, en son güncellemeleri takip edebileceğiniz ve topluluğumuzla sohbet edebileceğiniz Telegram grubumuza sizleri davet ediyoruz! Katılmak için hemen tıklayın:
👉 [Telegram Grubumuza Katılın]